Genel Bilgi

Yön Bulma Yöntemleri Nelerdir? Doğal ve Teknolojik Yön Bulma Yöntemleri

Yön Bulma Yöntemleri Nelerdir? Doğal ve Teknolojik Yön Bulma Yöntemleri

Başlıklar

Yön Bulma Yöntemleri

İzcilikten, doğa bilimlerine, askerlikten, su sporlarına varıncaya kadar hemen her alanda yön bulma yöntemleri öğretilmekte ve araştırılmaktadır. Sizler için derinlemesine yaptığımız araştırma yazımızda uzaydan, denize, ıssız çöllerden, balta girmemiş ormanlara kadar her alanda yönünüzü bulma konusunda farkındalık kazanarak, hayatta kalmaya yetecek kadar azami bilgileri ve tarihsel süreçleri öğreneceksiniz. Eski insanlarda yön bulma yöntemleri hayati önem taşımaktaydı ve bu sebeple farklı farklı buluş ve teknikler kullanarak hayatlarını kolaylaştırmaya çalışmaktaydılar. Bunlardan günümüzde de yararlanılabilen bazıları;

•          Pusula kullanımı

•          Çubuk dikme yöntemi

•          Karınca yuvaları

•          Mezar yeri inceleme

•          Kutup yıldızını takip etme

•          Ağaç yosunlarına bakma

•          Camileri gözleme

Şeklindedir. Her hangi bir şekilde kamp kurduğunuzda sizi en çok tedirgin eden meselelerin başında yönünüzü ve yolunuzu kaybetme korkusu gelecektir. Tıpkı denizde yüzmeyi bilmeyen insanların denizden korkması gibi yönünü bilmeyen insanlarda kaybolmaktan çok korkmaktadırlar. Örnek vermek gerekirse kaybolduğunuzda bulmanız gereken alan kuzeyde kaldı diyelim. Peki, ama kuzeyi nasıl bulacaksınız? İşte bu yazımızda sorularınızın sırlarını ve cevaplarını bulmaya çalışacağız. Çeşitli yön bulma cihazları ve gelişmiş navigasyon sistemlerinin bulunduğu günümüzde yön bulma yöntemleri çok daha kolay hale gelmiştir. Antik çağ tarihin erken dönemlerinde gemiler kıyıya yakın seyreder, rotalarını karada görünen özel işaretlere ve dönüm noktalarına göre belirlerlerdi. Yön bulma yöntemleri, güvenli rotalar belirlemek ve yolculuk süresini kısaltmak açısından oldukça önemli yöntemlerdi. 

Yön Bulma Yöntemleri

Antik çağlarda yönlerini bulmak isteyenlere benzer şekilde, Mısırlılar ve Fenikeliler göksel navigasyon sistemlerini kullanmaktaydılar. O dönem yaşayan insanlar, rüzgârgüllerinin, iskandillerin, yıldızların ve güneş hareketlerinin bir birleşimden oluşan bu ilkel yön bulma sistemine bakarak yönlerini buluyor ve nerede olduklarını tayin ediyorlardı. Sahil şeridini takip ettiğiniz sürece yönleri tayin etmek kolay olsa da, karayı gözden kaybettiğiniz vakit yönünüzü tayin etmek ve konum bulmak çok zorlaşmaktaydı. Yön bulma yöntemleri kimi zaman hayati bir öneme sahiptir. Doğayı ve tabiatı çok seven maceracı bir insansanız bu önem kat ve kat artmaktadır. Doğada kaybolduğumuzda hayatta kalma yarışı vermeye başlamamak için, her alanda bu yöntemleri öğrenmek bizler için oldukça önem arz etmektedir. Bunlar;

•          Havada yön bulma yöntemleri

•          Denizde yön bulma yöntemleri

•          Çölde yön bulma yöntemleri

•          Uzayda yön bulma yöntemleri

•          Ormanda yön bulma yöntemleri

•          Gece yön bulma yöntemleri

Olarak sıralanabilir. Yön bulma zamana karşı bir yarıştır. Bu yarışı kazanmanın koşulları tek net olarak hayatta kalmaktır. Hayatta kalmak içinse beslenmek, barınmak ve en önemlisi bir an önce yönümüzü bularak, güvenli yaşam alanımıza dönmemiz gerekmektedir. Yön bulma yöntemleri sayesinde gitmek istediğimiz güvenli alanımıza kolayca ulaşır ve varmak istediğimiz konuma kolayca gideriz. Böylece kaybolma tehlikesi yaşamaz, güvende ve hayatta kalırız. Yön bulmada yöntemleri olarak eski zamanlardan beri en çok bilinen ve uygulanan seçenek, arazide bulunulan konumu güneşin konumuna göre ayarlamaktır. Böylelikle her zaman arazi nerede olursa olsun güneşin doğduğu taraf doğuyu gösterecek ve yön bulmamız kolaylaşacaktır. Güçlü bir toplum ve güçlü toplumsal birey olmak konusunda söz sahibi kimselerin yönlerini doğru bir şekilde tayin etme yetenekleri olmazsa olmazdır. 

Viking Yöntemleri;

Viking Yöntemleri;

Örneğin sayısız fetihler yaparak eski çağlarda dünyayı kasıp kavuran Vikingler, sadece güneşi, yıldızları ve rüzgârı kullanarak milattan sonra 900 ve 1000 yılları arasında İzlanda ve Grönland’a ulaşmışlar ve fethetmişlerdi. Dönemin sayısız yön bulma teknolojilerini kullanan Viking toplumu, hayvanlardan da faydalanarak, yıldızların yaz ayları ile kış ayları arasındaki farklarını tahlil etmek amacıyla yolculuklara çıktıklarında, kafesler içerisinde kargalar götürmüşlerdir. Bu sayede yön problemlerini çözmeye çalışan Vikingler, karaya yaklaştıkları anda bir kuşu salıyor ve kuşun uçtuğu yöne doğru gidiyorlardı. Çünkü çok uzun yıllar yaşayan ve en zeki hayvanlardan biri olduğu bilimsel olarak kabul edilen kargalar, rüzgârın yönüne göre uçuşlarını tayin ediyor ve en yakın karaya doğru kanat çırpıyorlardı. Eğer karga uçup gözden kaybolmuyor ve geminin direklerine tekrar konuyorsa, yakın bir alanda her hangi bir kara parçasının olmadığını anlıyorlardı. Böylece rotayı başka bir güzergâha çeviriyorlardı. 

Hawaii Yerlilerinin Yöntemleri;

Eski Hawaii yerlileriyse hangi enlem ve boylama gitmek isterlerse içi boşaltılmış su kabağı tekniğini kullanırlardı. Su kabağının kenarına bir çizik atar ve açarlardı. Çiziğin tam karşına daha aşağısına gelecek şekilde bir delik açıp oyarlardı. Bu açılan delik ve çentiği dürbün gibi kullanarak, kutup yıldızına bakarlardı. Böylece gidecekleri yerin yaşadıkları yer olan Hawaii ile aynı enlem ve boylamlarda olup olmadığını anlar ve buna göre yönlerini tayin ederlerdi.

Hawaii Yerlilerinin Yöntemleri;

Alet Yardımı İle Yön Bulma

Pusula İle Yön Bulma; 

Pusula 12. yüzyılda Çinliler tarafından keşfedilip, Araplar vasıtasıyla Avrupalılara ulaşmıştır. İlk pusulalar mıknatıs taşı kullanarak üretilmiş olup denizciler tarafından kullanılmıştır. Denizciler, mıknatıs yapımında kullanılan ufak bir mıknatıs taşını ellerindeki bir nesne aracılığıyla suya bırakarak, nesnenin dönüşlerini gözlemlediler. Nesnenin sürekli dünyanın manyetik alan çizgileriyle aynı hizada olduğunu fark ettiler. Bu manyetik alanla aynı hizaya gelen nesnenin bir ucu daimi olarak Kutup Yıldızı’nı gösteriyordu. Günümüz pusulasının çalışma prensiplerinin şekli manyetik yapıdadır. Günümüz manyetik pusulalarının en önemli parçası olan pusula iğneleri, manyetik alan içerisinde serbestçe hareket edebilecek şekilde tasarlanmıştır ve pusulaların merkezi gövdelerine monte edilmiştir.

Böylece pusula iğnesi serbest kaldığında her zaman aynı yönü gösterir. Pusula iğnesinin her zaman sabit olarak aynı yönü göstermesi, yeryüzünde iğneyi çeken bir gücün olmasından kaynaklanmaktadır. Çünkü yeryüzü bir ucu kuzeye, diğer ucu güneye uzanan devasa bir mıknatıs gibidir. Dünyanın manyetik çekim alanı, pusula iğnesinin kuzey kutbuna doğru dönmesine neden olur. Pusula geçmişten günümüze yön bulmada en çok kullanılan araçlardan birisidir. Konum ne olursa olsun pusulalarda yer alan gösterge her zaman daimi olarak kuzey yönünü gösterecektir. Bu sayede diğer yönler de, pusulada yer alan kuzeye göre oldukça rahat bir şekilde belirlenecek ve yön bulmamız kolaylaşacaktır.

Çubuk Metodu İle Yön Bulma;

Doğada güzel vakitler geçirirken teknolojik aletlerinizin pilleri bitebilir, pusulanız olmayabilir ya da haritanız olmayabilir. Alternatif yön bulma yöntemlerine sahip olmak, her insanın doğada güvenle zaman geçirmesi için bilmesi gereken bir yetenektir. Bunlardan biride güneşli havalarda kullanabileceğiniz çubuk metodu yöntemidir. Düz bir alanda ve en az 1 metre boyutunda bir çubuk yardımıyla uygulayacağınız bu yöntem özellikle sinema filmlerinde karşımıza sıklıkla çıkmaktadır. Bilinen en eski yöntemlerden olan çubuk yön bulma yöntemi, sıklıkla kullanılması gereken en pratik yöntemlerden biridir. En az 1 metre olan bu çubuk yere dikilir ve ardından gölge yönü izlenir. Öğle zamanında gölge en kısa uzunluktadır. Bu en kısa uzunluk, kuzey yönünü göstermektedir. Bu yöntem için güneş tam tepeye ulaşmadan çubuğun oluşturduğu gölge özenle işaretlenir. Ardından yeniden bir gölge noktası işaretlenir. İlk işaretlenen noktaya sağ ayağımızı, ikinci işaretlenen noktaya ise sol ayağımız yerleştirilir. Bu komumdaki yön, kuzeyi işaret etmektedir. Sol tarafımız batı, sağ tarafımız doğu ve arkamız ise güneyde kalacaktır. 

Pusula ile Yön Bulma

Cami Ve İbadethaneler İle Yön Bulma; 

Geçmişten günümüze kadar tarihte sayısız ibadethane imar edilmiştir. Bu yapılar asla gelişi güzel şekilde inşa edilmemiş, aksine tam bir uyum ve ahenk yakalanarak yapılmaya çalışılmıştır. Her dönem bir toplanma merkezi, akademik çalışmaların önemli bir alanı ve çekim noktası olma özelliklerini korumuşlardır. Bu doğrultuda yön bulma yöntemleri için vazgeçilmez olmuşlardır. Cami mihrap ve minareleri belli bir yönde olacak şekilde tasarlanmış ve mimari planları buna göre oluşturulmuştur.

Giderek İslam medeniyetinin ayrılmaz bir parçası haline gelen camiler, toplumunun sosyal ve kültürel alanlarda gelişmesinde çok önemli bir rol oynamışlardır. İslam dininde cami ve mescitler, dini mimarinin en güzel örneklerindendir. Geçmişten günümüze kadar gelen her kuşak tarafından, dünyanın çeşitli bölgelerinde camiler inşa edilmiştir. Bu camiler inşa edilen bölgenin coğrafi özellikleri ve inşa tekniklerine göre farklılık göstermiştir. Bu tekniklerde çeşitli navigazyon ve yön bulma yöntemleri kullanılmıştır. Örnekler vermek gerekirse, namazlar her zaman ve nerede olunursa olunsun kıbleye dönerek kılınmış, cami kapıları ve minareleri kıble yönüne göre inşa edilmiştir. Bu sebepten camilere bakılarak da, yön belirleme işlemi yapılabilmektedir. 

Camilerde yer alan mihrabın tam karşısında bulunan giriş kapılarının özelliği, kuzey yönünü göstermeleridir. Minare şerefesine doğru açılan kapılar ise daima güney yönünü bizlere işaret ederler. Tıpkı camilerde olduğu gibi diğer ibadethanelerle de yön bulma işlemleri gerçekleştirilebilmektedir. Kiliselerde yer alan kilise çanı da, genellikle kiliselerin batısında bulunur ve bu yönün tayini ile diğer yönlerde kolayca bulunabilmektedir.

Cami Ve İbadethaneler İle Yön Bulma;

Doğal Yollar İle Yön Bulma Yöntemleri

Karınca Yuvalarından Yön Bulma; 

Karıncalar zeki, çalışkan ve duyarlı hayvanlardır. Çoğu davranışları ile diğer canlılara örnek olabilecek sayısız özgün davranışları bulunmaktadır. Bu zeki hayvanlar yön bulma yöntemleri konusunda da kendilerini geliştirmiş yaratıklardır. Bilimsel araştırmacılar, karıncaların yön bulmak için güneşin konumunu ve etraflarındaki görsel verileri hafızalarına atarak kullandıklarını ve bunları bir kere hafızalarına aldıktan sonra, gövdeleri ve alıcı frekansları onları ne yöne götürürse götürsün, aynı rotayı izlemeye devam edebildiklerini keşfetmişlerdir. Yön bulmada kullanılan ve bilinen bir yöntem olan karınca yuvaları adeta efsaneleşmiş durumdadır. Şayet sizde eğer bir karınca yuvasının yanından geçerseniz, yön bulma işleminizi oldukça basit bir şekilde halledebilecek ve yönünüzü tayin edebileceksiniz demektir. 

Çünkü karıncaların yaptıkları yuvalar daima güney yönünü size gösterecektir. Toprak birikintileri gibi duran karınca yuvalarını, yükseltileri sebebiyle kolayca görebilirsiniz. Karınca yuvasının ağzı size nereyi gösteriyorsa orası güneyi işaret etmektedir. Yön duygusu gelişmiş olan bu yaratıklara güveniniz tam olsun. Böylelikle güneyi bulduktan sonra diğer yönleri de tek tek bulmanız kolaylaşacak ve sizi kaybolmaktan kurtaracaktır. Karıncaların, karınca kararınca yaptıkları bu yardımı hayatınız boyunca belki de asla unutmayacaksınız.

Ağaç Yosunları Yardımı İle Yön Bulma;

Bilinirliliği en az olan yöntemlerden biri yosunlara bakmaktır. Her alanda kolayca bulunamayacağı için bu yöntem fazla bilinmemektedir. Sıklıkla nasıl kullanılacağı pek bilinmeyen bu yöntemle yön bulmak oldukça basittir. Dağcılık, doğa yürüyüşü, kamp ve ya parkur gibi çeşitli etkinliklerde de yön bulma bilgilerine ihtiyacımız olur. Gittiğimiz tarafın yönünün neresi olduğunu belirlememiz, yolumuzu kaybettiğimiz zaman ters istikamete doğru gitmemizi önler. Ağaçlarda, kaya ve ya taşlarda hava şartları sebebiyle ortaya çıkan yosunlar her zaman kuzey yönünde oluşmaktadır. Kuzeyi tespit eden daimi bir pusula görevi gören yosunlaşmış kısım sizin kolayca diğer yönleri de bulmanıza olanak sağlayacaktır.

Yosunlar küçük bitkiler şeklinde kaya ağaç ve ya taşların üzerlerini kaplarlar. 17. yüzyılın sonlarından beri, sabun, cam, soda ve gübre yapımında kullanılan yosunlar, aynı zamanda yapışarak büyüme göstererek nemli bir yapıya sahip olur. Teknolojiden uzak doğa ile baş başa kalınan anlarınızda, nerede olduğunuzu rahatça bulabilmeniz için gereken faydalı bilgilerden biri olan yosunla, yön bulma yöntemi oldukça pratik bir bilgidir. Güneyden gelen güneş ışınları ağaç veya taşın kuzey tarafını fazla ısıtamaz. Bu sebepten dolayı diğer tarafa göre daha nemli kalarak soğuk bir yer halini alır. Böylece güneşten gelen sıcaklık, güney tarafını kuzeye göre daha fazla ısıtmış olur. Nemli ve daha soğuk kalan kuzey kısmında ise yosunlar oluşmaya başlar. Böylece yosunların çıktığı yerin kuzey tarafı olduğunu öğreniriz. Ağaçların ve taşların kıyı taraflarını inceleyerek bulabileceğimiz yosunlar, yön bulmamız konusunda bize yardımcı olacaklardır.

Ağaç Yosunları Yardımı İle Yön Bulma;

Doğada Yön Bulma Yöntemleri

Denizde Yön Bulma Yöntemleri

Belki de en zor yöntem olan denizde yön bulmak, karadaki kadar kolay değildir. Bu zorluğun en önemli nedenlerinden biri de deniz üzerinde sürekli referans değeri olarak kullanabileceğiniz bir açıölçerin olmamasıdır. Bu sebepten denizciler zorlanmamak adına zamanla, güneş ve yıldızlardan faydalanmışlardır. Her şey yolunda gidiyormuş gibi dururken ani bir rüzgâr denizcileri rotalarından çıkarabilir. Tarihsel süreçte denizde yön bulma yöntemleri arasında usta denizcilerin en büyük korkusu gemilerinin karaya oturması ya da kayalıklara çarparak batmasıydı. Bu sebepten genellikle gündüz seyirleri tercih edilir ve gece olduğunda eğer mümkünse dalgasız bir koyda demir atılırdı.

İlk çağlardan beri denizciler açık denizde yönlerini bulmak için güneşe, yıldızlara ve gök şekillerine bakarak yol almak zorundaydılar. Daha Tecrübeli denizciler gündüz doğu batı yönünde güneşin hareketine, gece ise belli başlı takımyıldızların konumlarına göre yönlerini bulabiliyorlardı. Ancak bu yöntem el yordamı ve göz kararıyla yapıldığı için çok hassas sayılmazdı. Seyir kılavuzları dışında hiçbir materyali olmayan eski denizcilerde, günümüzde kullanılan harita ve gelişmiş navigazyon sistemleri yoktu. Bu sebepten hesaplamalar güvenilir olmaktan oldukça uzaktı ve açık deniz seferleri, yanlış yön analizi hesapları nedeniyle sık sık büyük felaketlere yol açabiliyordu. Neyse ki artık günümüz maviliklerinde, gelişmiş uydu sinyali teknolojileri sayesinde deniz araçları daha güvendedir. Yekpare, yer, konum ve zaman belirleme sistemleri ile artık seyir ederken çok daha güvenli durumdadırlar.

Denizde Yön Bulma Yöntemleri

Havada Yön Bulma Yöntemleri

İnsanoğlu teknolojiyi her alanda ilerletirken zamanla havada uçabilecek icatlar üretmişlerdir. Her yerde olduğu gibi gökyüzünde de seyir halindeyken de yön bulma yöntemleri oldukça önemlidir. İlk deneme 1632 Hezarfen Ahmed Çelebi’nin boğazı uçarak geçmesi olmuştur. Hezarfan Ahmed Çelebi sadece kuşları taklit etmemiş aksine çok daha teknik düşünmüştür. Günümüzde bu uçuş tarihin önemli planör tecrübelerinden sayılmaktadır. Daha sonra 1867 tarihine gelindiğinde Wright Kardeşler olarak tanınan Orville Wright ve Wilbur Wright ilk defa motorlu bir uçuş yaparak dünya tarihine geçmişlerdir.

Bu güzel havalanma tecrübelerinden sonra insanoğlu her alanda olduğu gibi havada da ne yöne gideceği konusunda bilgiye ihtiyaç duymuş ve yönünü tayin etmek için çeşitli buluşlar ortaya koymuştur. Günümüz dünyasında yüzlerce uçak havada aynı anda uçar ve birbirleriyle asla çarpışmazlar. Çoğu pilotun gece uçuşlarında ve çok bulutlu havalarda hiçbir şey göremeden uçuş yaptıkları bilinmektedir. 

Pilotlar için bu gibi durumlarda kokpitlerin birçok yön bulma sistemi bulunmaktadır. Uçuş sistemleri ve hava radarı gibi sanal görüntülerin olduğu ekranlar pilotun kontrol bölmesinde yer alır. Bu ekranlardaki harita ve bilgiler sayesinde, yerdeki radyo istasyonlarını, uçağın derece olarak açılarını, uçulacak olan irtifalar gibi birçok bilgiye ulaşılmış olunur.    

Oldukça ileri bir teknolojinin ürünü olan günümüz uçakları, yön bulma yöntemleri konusunda oldukça gelişmiş bir alt yapıya sahiptirler. Peki ya günümüz uçakları kendi yönlerini bulurken hangi cihazları kullanmaktadır diye düşünebilirsiniz. Bilgisayarların matematiksel yardımıyla rotalarını belirleyen uçaklar, günümüz gelişmiş navigasyon sistemleri ile donatılmış durumdalardır. Özel rota belirleme sistemleri sayesinde inecekleri havalimanının kodları, sistemlerine aktarılır ve bu sayede uçaklar belirlenen hedeflere ulaşırlar. 

Gece Yön Bulma Yöntemleri

Gece Yön Bulma Yöntemleri

Geceleri kaybolmak ya da yolda kalmak insanlar için her dönem sorun olmuştur. Oldukça ürkütücü olan bazı gecelerde yönümüzü bulmak her zaman pek kolay olmayabilir. Fakat geceleyin yön bulmak aslında daha kolaydır. Bunun sebebi ise gökyüzünde her daim kuzeyi gösteren Kutup Yıldızının olmasıdır. Gece yön bulma yöntemleri için önce adeta bir kepçeye benzeyen biçimde gözüken Büyük Ayı takımyıldızını bulmanız gerekmektedir. Kolayca bulabileceğiniz bu takımyıldızının kepçe kısmının sap tarafında değil de hazne tarafında, yan yana duran iki yıldızı kendinize ölçek olarak almanız gerekir. Sonra kepçenin ağzının baktığı tarafa doğru bu ölçeğin beş katı kadar gidilir. İşte orada gördüğünüz yıldız, Kutup Yıldızı’dır ve onun doğrultusu da size kuzeyi gösterecektir.

Ormanda Yön Bulma Yöntemleri

Gündüz Güneş, gece de yıldızlar olmayınca yönümüzü bulmak çok daha zorlaşır. Bu sebepten eski çağlardan günümüze kadar, yön bulmak konusunda bazı basit yöntemler kullanılmış ve bu yöntemler her zaman tabiatın kendisinde aranmıştır. Nemli ve serin ortamı seven yosunlar, güneş ışınlarının ısıttığı güney tarafı değil kuzey tarafını tercih ederler. Bu nedenle yosunlar tutarlı bir şekilde kuzeyi gösteren pusulalar olarak kullanılır. Eğer bir karınca yuvasına denk gelirseniz, oldukça şanslısınız demektir. Tıpkı labirenti andıran giriş çıkışların yoğun olduğu karınca oyuklarının, dışarıya doğru çıkışı sağlayan kum yükseltileri her zaman güney yönüne bakar.

Çölde Yön Bulma Yöntemleri

Çölde Yön Bulma Yöntemleri

Çöllerin ortak özelliği çok az yağış almalarıdır. Sıcak ve nemli hava buharlaşmanın etkisi ile tropikal bölgelere doğru yönelir. Yüksek basınçların sebep olduğu kuru havalar, çöllerin oluşmasına olanak vermektedir. Kuzey ve güney yarım kürenin 30. enlemlerinde hava alçalır. Bunun sebebiyse havanın yükseldikçe yoğunluktan dolayı soğumasıdır. Gerçekten zorlu yaşam koşullarına sahip olan çöllerde sadece o olanlara uyum sağlayan ve tam donanımlı canlılar hayatta kalmaktadır. Olası bir çaresizlik durumunda çölde geçecek her dakika bizim için hayati bir önem oluşturacaktır. Halsizlik, yorgunluk, baş dönmesi ve mide bulantısına bağlı bayılmalar durumunda kafamızın üzerinde heyecanla dönerek bekleyen akbabaları görmemiz içten bile olmayacaktır. 

Hele ki çölde cep telefonunuz ya da gerçek bir pusulanız olmadan yönünüzü bulmakta oldukça zorlanacaksınız. Çölde kaldığınızda yönünüzü bulmak için gece ya da gündüz fark etmeden size gereken tek şey havanın açık olması. Biz kuzey yarımkürede yaşayanlar için Güneş doğudan doğup batıdan batana dek gökyüzünün güneyinde bir yayçizer. Tam öğle vaktinde tam güneydedir. Örneğin yaz mevsiminde her hangi bir öğleden sonra, yönümüzün neresi olduğunu bulmak istersek, Güneşi pusula olarak kullanıp, olduğu tarafın güneybatıyı gösteren bir pusula olduğunu varsayabiliriz.

Günümüzde kullanılan navigasyon araçları hemen her alanda işimizi kolaylaştırmaktadır. Geçmişte arabayı kenara çekerek baktığımız büyük yol haritalarının yerini günümüzde araçların ve akıllı cihazların kendi bünyesinde varolan nazvigazton sistemleri ile daha pratik hale gelmiştir. Küresel konum ve yön bulma yöntemlerinin askeri, sivil ve bilimsel amaçlı kullanım alanları;

•          Kara, deniz ve hava araçlarının navigasyonu,

•          Jeodezik ve jeodinamik amaçlı ölçmeler,

•          Kadastro ölçmeleri,

•          Askeri amaçlar

•          Yer kabuğu hareketlerinin izlenmesi

•          Deprem büyüklüğünün belirlenmesi

•          Araç takip sistemleri

Şeklinde sıralanabilir.

Navigasyon Araçlarının Önemi ve Küresel Konum Belirleme Sistemleri

Uzayda Yön Bulma Yöntemleri

Özgün adı National Aeronautics and Space Administration olan NASA, Amerika Birleşik Devletleri’nin Ulusal havacılık ve uzay dairesi olarak hizmet vermektedir. Sayısız bilimkurgu filmlerine esin kaynağı olmuş ve uzay konusunda akla ilk gelen kurum olarak kendini kanıtlamıştır. Uzay programları ile dünyadaki alan projelerine yön vermiş ve çeşitli çalışmalar yürütmüştür. Yön bulma yöntemleri konusunda yaptığı her bir çalışma sayesinde, uzay araçlarının çeşitli rotalarda doğru şekilde hareket etmesini sağlamıştır. Ayın dünyaya olan uzaklığının çeşitli periyotlarla değiştiğini tespit ederek, Apollo 11 isimli uzay aracını göndermiş ve tarihi bir keşifte buluşmuştur. 

Günümüzde yepyeni yön bulma teknikleriyle çalışan NASA ve diğer uzay ajansları, yalnızca Ay ve uluslararası uzay istasyonları ile sınırlı kalmayıp başka alanlarda da mürettebatlı çalışmalar yapmaya başlamışlardır. Bu sebepten gerçekleşecek olan görevlerin zorlukları da artmaya başlamış ve daha fazla uzamalarına sebep olmuştur. Bu uzun soluklu görevlerde mürettebatın sağlıklı ve zinde olduğundan emin olmak oldukça önemlidir. Bu nedenle bakıldığında uzay araştırmaları konusundaki en önemli meselenin yön bulma teknikleri olduğu ortaya çıkmaktadır. Durumun öneminin farkında olan NASA, başka gezegenlerin keşfine başlamadan önce fazlasıyla yararlı olabilecek yeni bir aracı test etme çalışmaları yürütmektedir. Şu an için tüm uzay araçları, kendi konumlarını ve gezegenler gibi başka nesnelere olan uzaklıklarını Dünya’dan gelen bilgiler doğrultusunda hesaplamaktadır. Bu sistem şu an için çalışıyor olsa da, en gelişmiş ve ideal bir yöntem olmadığı bilinmektedir. 

NASA’nın Derin Uzay Atom Saati görevi, uzay kâşiflerinin yıldızlar aracılığıyla yollarını bulmalarının ne kadar uygun olduğunu test edecek. Uzay aracının uzaydaki konumunu hemen belirleyebilecek olan cihaz, gelecekte araçların herhangi bir dış yardım almadan kendi imkânlarıyla yönlerini tayin etmelerini sağlayacak. Anlaşılan o ki, çok yakın bir zamanda uzay araçları mürettebatları ile birlikte yolculuklar etmeye başlayacaklar. Bu yolculuklar için çok önemli olan bu yeni yön bulma yöntemleri, yapılan ilk denemelerde başarılı biçimde çalıştığı görülen sistemlere sahip. Yeni uygulanacak olan bu özel sistem, bize sunduğu seçenekleriyle, bilinen uzayda çok daha fazla yere gitmemize imkan sunabilir.

İlginizi çekebilir: Coğrafyada Paralel Nedir? Önemi ve Özellikleri Nelerdir?

İlgili yazılar

Yorumlar - Yorum yapmak için tiklayin

YORUM BIRAKIN