Hayvanlar Alemi

Protista Alemi Özellikleri ve Beslenme Şekilleri Nelerdir?

Protista Alemi Özellikleri ve Beslenme Şekilleri Nelerdir?

Başlıklar

Protista Alemi Özellikleri ve Türleri Nelerdir?

İçinde birçok farklı canlı grubunu bulunduran protistalar, ökaryot canlı grubuna dahildir. Birçok kişi protista alemi özellikleri ve türleri nelerdir merak etmekte ve bu konu hakkında çeşitli araştırmalar gerçekleştirmektedir. Protista türleri tek hücreli ya da çok hücreli olabilmektedir. Bu canlı türü genelde suda veya nemli bölgelerde yaşamlarını sürdürmektedir. Birçok protista türünün insanlarda ve hayvanlarda çeşitli hastalıklara neden olduğu da bilinmektedir.

Protistalar koloni halinde ya da bireysel olarak hayatlarını sürdürebilmektedir. Suda yaşayan tek hücreli protista türlerinin kontraktil kofulları, suyun boşaltımında büyük bir rol oynar. Yapısal olarak incelendiğinde, protista türleri hayvan, mantar ve bitki türlerinden büyük bir farklılık göstermektedir. Bu sebeple de bu türler içinde değerlendirilmezler. Protistalar genellikle diğer canlılar ile etkileşime geçerek ya da fotosentez yaparak yaşarlar.

Protistaların Genel Özellikleri

Protistaların Genel Özellikleri

Protistler genel olarak bakıldığında 6 ana başlık altında incelenmektedir. Protista çeşitleri arasında;

  • Kök ayaklılar
  • Algler
  • Cıvık mantarlar
  • Sporlular
  • Ayaklılar ve kök kamçılılar
  • Silliler yer almaktadır.

Bu türleri, diğer mikroskobik canlılardan ve bakterilerden ayırt etmenin en temel ve belirgin yolu bulundurduğu organel sayılardır. Protistaların genel özellikleri aşağıdaki gibidir;

  • Protistlerin büyük bir kısmı mikroskobiktir, gözle görülmezler.
  • Beslenme biçimi olarak kendi aralarında üç gruba ayrılmaktadır. Bazı protista türleri ototrof beslenirken, bir kısmı heterotrof ya da hem ototrof hem de heterotrof beslenmektedir.
  • Birçoğu hareket etmese de hareket edebilen protistaların olduğunu söylemek mümkündür. Bu türler hareketlerini kamçı, sil ya da yalancı ayak gibi yapılarla sağlar.
  • Bazı protistalar hayatlarını farklı bir canlının üzerinde parazit olarak sürdürür. Bu tür protistalar konak canlıda çeşitli hastalıklara sebep olmaktadır.
  • Protistalarda üreme eşeysiz olarak gerçekleşmektedir. Sporla, tomurcuklanarak ya da bölünerek çoğalmaktadırlar. Eşeyli üreme genellikle canlıların stres dönemlerinde meydana gelmektedir.

Farklı kategorilerde incelenen birçok protista türü aslında birbirine çok yakın özellikler gösterse de, farklılıklardan söz etmek de mümkündür.

Protista Alemi Özellikleri ve Türleri Nelerdir?

Kök Ayaklı Protistalar Nelerdir?

Latince adı sarcodina olan kök ayaklı protistalar deniz ya da tatlı suda yaşamaktadır. Psödopod adı verilen yalancı ayaklarla hareket etmektedir. Bu yapının bulunmadığı kök ayaklılarda ise hareket sitoplazmanın akışı sayesinde gerçekleşmektedir. Kök ayaklı protistaların hiçbiri fotosentez yapmaz, hepsi hetetrof canlılardır. Aynı zamanda hücre çeperleri de yoktur.

Tatlı suda yaşayan kök ayaklı protistalarda kontraktil koful bulunmaktadır. Hücre yapısında bulunan bu organel sayesinde suyun temizlenerek boşaltılması sağlanır. Bu türlerde üreme eşeysiz olarak belli bir yönde olmaksızın gerçekleşmektedir. Kök ayaklı protistalar kendi içinde birçok farklı gruba ayrılmaktadır. Bunlar arasında rhizopoda amipleri, foronominifer radiolariaları olarak sayılabilir.

Foraminiferler grubuna mensup olan protistalar, kalker maddesinden oluşan bir kabuğa sahiptir. Bir diğer adı da ışınlılar olan radiolaria grubu ise kabuk yapısında sülfat ve silisyum dioksit ihtiva etmektedir. Bu iki canlı grubunda da kabuk yapısı delikli olmasının yanı sıra diken ve çubuksu yapılar da bulunmaktadır. Radiolaria protistleri Tersiyer, Devoniyen ve Jura dönemlerinin kayaç oluşumlarında büyük bir rol oynayarak tebeşir yapılı kalkerlerin oluşmasında yardımcı olmuşlardır.

Kamçılı Protistalar ve Türleri

Kamçılı protistalar, adından da belli olacağı üzere yapılarında bulunan bir ya da birden fazla kamçı sayesinde hareketini sağlayan protist çeşididir. Eşeysiz üreme yoluyla, boyuna bölünerek çoğalmaktadırlar. Latince ismi Flagellata olarak da bilinen kamçılı protistaların bir kısmı ototrof bir kısmı ise saprofit beslenmektedir. Saprofit beslenmeyi çürükçül beslenme olarak açıklamak da mümkündür.

Kamçılı protistaların sitoplazmasında bulunan klorofil yapısı sayesinde renkleri yeşildir. Kromatofor adı verilen hücre yapısı sayesinde, hücre içinde klorofil üretilmektedir. Hücre içinde bulunan bu yapı sayesinde flagettaların bir kısmı, besinleri dışarıdan hazır bir şekilde alabilmektedir. Bunların yanı sıra kamçılı protistaların parazit olarak yaşayan türleri de bulunmaktadır. En sık bilinen ve rastlanan kamçılı protistalardan bazıları;

  • Euglena 
  • Trypanosoma
  • Giardia
  • Leishmania olarak bilinmektedir.

Halk arasında öglena olarak da bilinen Euglenalar, kamçılı protista grubunun en bilinen üyeleridir. Öglenalar genellikle yağmur suyu birikintilerinde, göl ve tatlı sularda ya da bataklıklarda yaşamaktadırlar. Hücre yapısında kloroplast bulunmaktadır. Fotosentez yapmaya müsait yapıları sayesinde kendi besinlerini kendileri üretmektedirler. Yaşadıkları bölgede sayısal olarak artış gösterdiklerinde su yeşil renge dönüşmektedir.

Öglenalar sahip oldukları kamçı sayesinde bulundukları yeri aktif olarak değiştirebilmektedir. Hücre yapısında duvar bulundurmaz fakat hücre zarının dışında bulunan pelikula adlı sert yapı sayesinde dışarıdan gelen uyaranlardan korunmuş olur. Öglenaların hücre yapısında bulunan kofullar, hücreye giren fazla suyun uzaklaştırılmasında rol alır. Aynı zamanda dışarıdan alınan besinler, besin kofulunda depolanmaktadır.

Genellikle besinlerini fotosentez yoluyla üreten öglenalar, fotosentez yapamadıkları zaman besinleri dışarıdan hazır olarak almaktadır. Bu süreç fogositoz yardımıyla mümkün olmaktadır. Fotosentez yapma becerisi bakımından bitkisel organizmaların bir çoğuyla benzerlik gösterirler. Kamçı sayesinde sahip oldukları hareket ile de çeşitli hayvan organizmaları ile benzerlik gösterdiklerini söylemek mümkündür.

Kök Ayaklı ve Kamçılı Protistalar

Öglenaların dışında kamçılı protista çeşitleri arasında en sık bilinen türlerden bir diğeri de Trypanosoma’dır. Trypanosomalar dalgalı bir zar yapısına sahip olan protistlerdir. Hareket kabiliyetini yapısında bulunan kamçı sayesinde gerçekleştirir. Bu türlerin insanlara ve hayvanlara bulaşması oldukça büyük sağlık sorunlarına sebep olmaktadır. Örnek vermek gerekirse;

  • Trypanosoma brucei gambiensis isimli türün insanlara bulaşması uyku hastalığına neden olmaktadır.
  • Bu tür insanlara genelde çeçe sineği tarafından taşınarak bulaşmaktadır. 
  • Hastalık belirtileri arasında yüksek ateş, eklem ağrısı, baş ağrısı yer almaktadır.
  • Erken fark edilmezse bu belirtiler daha da ilerlemekte ve merkezi sinir sisteminde kalıcı hasarlara neden olmaktadır.

İnsanlarda çeşitli hastalıklara sebep olan diğer bir kamçılı protista türü de giardia olarak bilinmektedir. Bu tür tek hücreli kamçılı olarak da bilinmektedir. Giardialar hücre yapısında birbirinin kopyası olan iki adet çekirdeğe sahiptir. Genellikle içme sularında ya da havuz sularında yaşarlar. Hayvan dışkısının toprağa karışması ile ya da taşıyıcı farklı bir hayvan tarafından insanlara bulaşabilir.

Bu parazit enfekte olan kişilerde oldukça ciddi sağlık sorunlarına sebebiyet vermektedir. Konağının ince bağırsağına yerleşerek hayatını sürdürmektedir. Bulaştığı kişilerde mide ağrısı, gaz, kramp ve iştahsızlık gibi belirtilere yol açmaktadır. Bu parazitin insan vücuduna girmesi sonucunda genellikle çok büyük müdahalelere gerek olmaz, kendiliğinden düzelebilmektedir. Daha ciddi durumlarda antibiyotik kullanılarak tedavi sağlanır.

Ülkemizde genellikle Güneydoğu Anadolu bölgesinde ve Doğu Anadolu bölgesinde rastlanan Leishmania adı verilen protista türü de çeşitli hastalıklara neden olmaktadır. Cinsel ilişki ya da kan nakli sonucunda bulaşabilir. Öldürücü sonuçlara sebep olmaz fakat tedavi edilmediği sürece hastalarda yara izlerine sebep olduğunu söylemek mümkündür.

Sporlu Protistalar ve Cıvık Mantarlar

Sporlu Protistalar Hangi Hastalıklara Sebep Olur?

Sporlu protistaları kamçılı protistalardan ayıran en temel özellikleri, hareket kabiliyetini sağlayacak herhangi bir yapıya sahip olmamasıdır. Bu gruba dahil olan tüm protistalar zorunlu iç parazit olarak yaşamaktadır. Hücre yapısında çeper, kontraktil koful ya da besin kofulu bulunmaz. Besin difüzyon yoluyla alınır. Eşeyli ya da eşeysiz olarak çoğalabilirler.

En çok bilinen sporlu türlerinden biri plazmodyumdur. Bu türün insanlara bulaşması quartana sıtması adında bir hastalığa neden olmaktadır. Bu parazitin vücuda girmesinin ardından ateş 72 saatte bir yükselmeye başlar. Aynı zamanda Plasmodium vivax adı verilen türün de insanlara bulaşması sonucunda daha kısa periyotlarda yüksek ateşe sebep olduğundan bahsetmek mümkündür.

Cıvık Mantarlar Özellikleri

Çok çekirdekli hücre yapısına sahip olan cıvık mantarlarda hücre çeperi bulunmaz. Genellikle nemli yerlerde ya da hayvan kalıntılarının içinde yaşamlarını sürdürürler. Belli bir hücre şekilleri olmadığından dolayı amipsi hareket etmeye meyillidirler. Tek hücreli olmalarının yanı sıra koloni kurma becerisine sahiptirler. Eşeyli ya da eşeysiz üreme yoluyla çoğalabilirler.

Çürükçül beslenme yani saprofit eğilimi gösterdiklerinden dolayı, doğa döngüsünde büyük bir öneme sahiptirler. En çok bilinen cıvık mantar türleri arasında; Ceratiomyxella, Arcyria ve Dictyostelium yer almaktadır.

Protistaların En Gelişmiş Türü: Silliler

Protistaların dünyasında en gelişmiş tür olarak bilinen sillilerin bir diğer adı da kirpikliler olarak bilinmektedir. Latince ismi kaynaklarda ciliata ve ciliophora olarak geçmektedir. Hücre zarının dışında bulunan pelikula yapısı sayesinde dışarıdan gelen çeşitli darbelere karşı dayanıklı bir yapısı olduğundan bahsetmek mümkündür. Pelikula yapısında canlının hareket etmesini sağlayan sil yapıları yer almaktadır. Hücre yapısında yer alan siller hareketi ve besinlerin tutulmasını sağlar.

Sillilerin büyük ve küçük olmak üzere iki adet çekirdeği bulunmaktadır. İki çekirdek de hücrede farklı görevlerden sorumludur. Büyük çekirdek, eşeysiz üreme ve metabolizma faaliyetlerinden sorumlu iken küçük çekirdek ise eşeyli üreme ile ilgilidir. Aynı zamanda silliler, hücre anüsü adı verilen boşluklar sayesinde boşaltım gerçekleştirebilirler.

Heterotrof beslenen bu tür genellikle nemli ve sulu ortamlarda hayatlarını sürdürür. Bazı türlerin ise toprakta ya da denizde yaşadığı da bilinmektedir. Pinositoz ya da difüzyon yolu ile besin alımı sağlanır. Silli yapıya sahip olan türler arasında; Vorticella, Paramesyum, Stentor ve Spirostomum örnek olarak gösterilebilir.

Protistaların En Gelişmiş Türü: Silliler

Alglerin Genel Özellikleri ve Türleri

Bitki benzeri tek protista türü olan algler, tek hücreli canlılardır ve koloni oluşturarak yaşabilirler. İçerdikleri klorofil yapı sayesinde ışığı kullandıkları için ve fotosentez yapabildikleri için genellikle yeşil renktedirler. Algler gösterdikleri özellikler bakımından farklı türler bağlamında incelenmektedir. Bu türler arasında; bir hücreli algler, diatomlar, çok hücreli algler ve dinoflagellatlar yer almaktadır.

Çok hücreli algler deniz sularında ya da tatlı sularda yaşamaktadır. Fotosentez yoluyla besin üretme becerisine sahiptirler. Eşeysiz ve eşeyli üreme yoluyla hayat döngüsünde var olmaktadırlar. Çok hücreli alglerin yapısında stoma yer almaz. Ulva, Ulotrix ve Sargassum gibi çeşitleri vardır. İçerdikleri pigmentlere göre çok hücreli algler dört gruba ayrılır;

  • Kırmızı algler (Rhodophyta)
  • Yeşil algler (Chlorophyta)
  • Altın sarısı algler (Chrysophyta)
  • Kahverengi algler (Phaeophyta)

Kırmızı algler denizdeki alglerin büyük bir çoğunluğunu kapsamaktadır. Bu alglerin gövdesi kırmızı bir jelatin yapı ile kaplanmış durumdadır. Kahverengi algler, esmer deniz algleri olarak da bilinmektedir. Bu algler denizde yaşayan çoğu canlının yemek ve saklanma ihtiyacını karşılayan bir role sahiptirler. Aynı zamanda hareketli hücrelere sahiptirler. Kahverengi alglerin besin değerleri oldukça yüksektir ve farklı yemeklerin yapımında kullanılmaktadır.

Altın sarısı algler genellikle yeşil-sarı ya da kahverengi-sarı olmaktadır. Hücre yapısında klorofil a ve fukoksantin pigmentleri bulunmaktadır. Gıda sektöründe kullanılmalarının yanı sıra gübre, yem, kağıt, boya ve tekstil gibi pek çok alanda kullanıldığını söylemek mümkündür.

Yeşil alglerin birçoğu da genellikle tatlı sularda ya da denizlerde yaşamlarını sürdürmektedir. Yapılarında renk verici pigment olarak klorofil a ve b yer almaktadır. Fotosentez sonucunda elde ettikleri ürünleri nişastaya çevirerek depolamaktadır. Deniz marulu olarak bilinen Ulva, bir yeşil alg türüdür ve pek çok kişi tarafından sevilerek tüketilmektedir. Özellikle Asya ülkelerinde doğal ortamından toplanarak tüketildiği söylenebilir.

İlginizi çekebilir: HAYVANLAR ALEMİ

İlgili yazılar

Yorumlar - Yorum yapmak için tiklayin

YORUM BIRAKIN