Genel Bilgi

Özgüven Nedir? Özgüven Eksikliği Nasıl Giderilir ve Kazanılır?

Özgüven Nedir? Özgüven Eksikliği Nasıl Giderilir ve Kazanılır?

Başlıklar

Özgüvenin Anlamı

Özgüvenin anlamı kısaca bireyin kendine olan güvenidir. Bir başka deyişle bireyin kendisine yönelik iyi ve olumlu duygular geliştirmesi sonucunda kendini daha iyi hissetmesidir. Bireyin kendini iyi hissetmesi aynı zamanda kendisiyle ve çevresindeki insanlarla barışık olması demektir. Özgüven halk arasında yüreklilik, cesaretlilik ve kendine güvenme olarak tanımlanır. Özgüven belirli koşullara bağlı değişiklik gösterebilir. Genellikle bu koşullar:

  • Konum
  • Sosyal yaşam
  • Çeşitli gelişmeler

Özgüven bazı koşullara bağlı olarak değişiklik gösterebilir. Konum ve sosyal yaşam bu koşulların başında yer almaktadır. Koşullara bağlı özgüven değişikliği yüksek ve düşük özgüven şeklinde açıklanır. Bu doğrultuda özgüven olumlu ve olumsuz olarak tanımlanır. Bireylerde özgüven benlik kavramıyla ilişkilidir. Benlik = neyim, ideal benlik = kişinin olmayı istediği ben, özsaygı = ne olduğun ile ne olmak istediğin arasındaki fark.

Özgüvenin Anlamı Nedir?

Bireyler benlik kavramı doğrultusunda hareket ettiklerinde kendilerini daha iyi, güvenli ve yeterli hisseder. Bu konuda çok sayıda kitap yazan Gael Lindenfield’e göre özgüven ikiye ayrılır. 

  • İç güven
  • Dış güven

İç güven, bireyin kendisinden memnun olduğu ve kendisiyle barışık olduğu duygu ve düşünceleridir. İç güveni oluşturan belirli unsurlar vardır.

  • Bireyin kendini sevmesi 
  • Bireyin kendini tanıması
  • Bireyin kendine belirgin hedefler koyması 
  • Bireyin olumlu düşünmesi

Bireylerin kendisi sevmesi için kendini tanıması gerekir. Kendini tanıyan bireyler kendini kabullenir ve sever. Kendini seven bireyler ise kendine daha iyi güven duyar, kendiyle barışık olur. Kendine güven duyan kişiler her zaman bir hedef doğrultusunda hareket eder.

Dış güven, kişinin çevresine göstermiş olduğu tavır ve davranışlardır. Kişi bu davranışları kendisinden hoşnut ve emin olduğuna dair gösterir. Dış güveni oluşturan temel unsurlar iletişim ve duygularını kontrol edebilmedir.

Özgüvenin Oluşum Süreci

Çocuğun gelişim evrelerinde belirli dönemler vardır. Çocuğun doğumuyla başlayan ve bir yaşına kadar devam eden dönem, temel güven duygusunun oluştuğu dönem olarak ifade edilir. Bu dönemde çocuğa gösterilen ilginin ve sevginin tutarlı, devamlı ve yeterli olması gerekir. Bu durum çocuğun özgüveninin oluşumunda önemli etkiye sahiptir. Özellikle bebeğin annesine olan güveni veya bebeğe bakan kişiye olan güveni oldukça önemlidir.

Çocuğun kendine ait farkındalık düzeni henüz üç yaşına kadar tam olarak gelişmemiştir. Bu nedenle çocuğun kendisiyle ilgili algısında ebeveynlerin ve çevresindeki kişilerin tutumları etkilidir. Çocuğun belirli ihtiyaçları vardır. Çocuk, bu ihtiyaçlar uygun şekilde karşılandığında kendi benliğini değerli bir varlık olarak anlar. Aynı zamanda çevresini değer veren, değerli ve güvenilir bir çevre olarak değerlendirir. Bu sayede güven duygusunun temeli atılmış olur. Çocuk iki yaşından sonra çevresini keşfetmek, çevre üzerinde denetim gücü kazanmak ister. Bu amaçla her şeye karşı derin sorgulama ve öğrenme isteği geliştirir. Soru soran çocukların aldığı cevaplar ve tepki önemlidir. Çocuğun aldığı cevap ve tepki aynı zamanda özgüven gelişimi için önem taşır.

Üç ile altı yaş arasındaki çocuklar oyun dönemine girer. Çocuğun en büyük uğraşı oyun ve oyun ortamıdır. Oyun, çocuk için birçok şey ifade eder. Oyun ortamı çocuğun özgürlük ve yaratıcılık ortamıdır. Aynı zamanda arkadaşlık ilişkilerinin başladığı ve geliştiği ortamdır. Birden fazla kişiyle oynanan toplu oyunlarda çocuklar kendinden başka kişileri de canlandırır. Bu sayede toplumsal ilişkileri de öğrenmiş olurlar. Bu nedenle üç ve altı yaş arası çocuklar için sevgiden sonra gelen en önemli gereksinim oyun, oyun ortamı ve arkadaşlık ilişkileridir. Bu dönemdeki çocukların oyun ve arkadaşlık ilişkileri kısıtlandığında çocuk ileriki yıllarda özgüven problemi yaşar. Çünkü çocuk çekingen ve güvensiz olabilir. Oyun döneminin sonlarına doğru çocuğun kendini yönetme ve denetleme becerisi gelişir. Güven duygusu gelişen ve olgunlaşmaya başlayan çocuk beklemeyi, tepkilerini kontrol etmeyi, engelleri aşmayı öğrenir.

Özgüvenin Oluşum Süreci

Özgüvenin Oluşumunu ve Gelişimini Hangi Faktörler Etkiler?

Özgüven, kişinin kendine olan güvenidir. Kişinin özgüven sahibi olması uzun zaman içerir. Çocukluk döneminde etkisini göstermeye başlayan faktörler zamanla kişinin özgüven sahibi olup olmamasında etkilidir. Özgüven oluşumunu ve gelişimini etkileyen bazı faktörler bulunmaktadır. Bu faktörler: 

  • Ebeveyn tutumları
  • Anne ve baba arasındaki boşanma
  • Babanın olmaması
  • Cezalar
  • Sorumluluk
  • Arkadaş ortamı
  • Okul ve öğretmen
  • Akran faktörü
  • Sosyal ilişkiler

Bireyin özgüven oluşumu çocuklukta başlar. Çocuğa karşı olan ebeveyn tutumları oldukça önemlidir. Çocukta güven duygusunun oluşması ve gelişmesi aileye bağlıdır. Anne ve babanın eğitim anlayışı, tutumu ve disiplin yapısı etkilidir. Çocuk kendi davranışını bu davranış ve tutumlara göre ayarlar. Anne ve babaların çocuklarına yönelik tutumları değişiklik gösterebilir. Bu tutumlar değişirken;

  • Çocuğun ebeveynlerinin beklentilerine uygun olup olmaması,
  • Sahip olunan çocuk sayısı,
  • Çocuğun cinsiyeti,
  • Çocuğun karakteristik özellikleri etkilidir.

Aynı zamanda ebeveynlerin kendi çocukluk döneminde anne ve babalarından gördüğü tutum kendi çocuğuna gösterdiği tutumu etkileyebilir. Eşlerin kendileri arasında sağlıklı iletişim kurmaları önemlidir. Sağlıklı iletişim kurmayan eşlerin ilişkileri çocuğa yansır. Anne ve babaların özgüven sahibi bir çocuğa sahip olmaları için öncelikle kendilerine, ardından birbirlerine ve daha sonra çocuklarına güvenmeleri gerekir. Anne - babanın özgüveni orta veya düşük seviyede olursa çocuğun da özgüveni o seviyede olur. Bu nedenle anne ve babanın öncelikle kendi özgüvenini kazanması önemlidir. Özgüveni orta seviyede olan anne ve babalar başarıya, başkalarından gelen onaya fazlasıyla ihtiyaç duyar. Özgüveni yüksek olan anne ve babalar ise hem kendilerini hem de çevredeki insanları olduğu gibi kabul etmiş, memnun insanlardır.

Eşler arasındaki güvensizlik de çocuğa yansır. Çocuk güvensiz bir ortamda büyümenin verdiği kaygıyla kendine ve çevresine karşı güven problemi yaşar. Özgüvenini geliştiremeyen çocuk ileriki yıllarda daha çekingen olur. Anne ve babalar çocuklara yönelik farklı tutumlar sergiler. Bu tutumlar: 

  • Aşırı koruyucu ve müdahaleci tutum
  • Anne - babanın tutarsız tutumu 
  • Baskıcı ve otoriter tutum
  • Eşitlikçi tutum

Anne ve babalar çocuklarını daima korumak, onları kontrol etmek ve onlara müdahale etmek ister. Genellikle anne ve babalar tüm bunlara hakkı olduğunu savunur. Koruyucu ve müdahaleci ebeveynler çocuğa aşırı kontrol ve özen gösterir. Eğer çocuğun yapması gereken işler ebeveyn veya başka kişiler tarafından yapılırsa, çocuk tüm bu işlere hazır olarak ulaşırsa ileriki yıllarda ciddi sorun yaşar. Bu durumda çocuk kendini ileriki dönemde birilerine muhtaç hisseder. Tek başına bir şeyler yapamayan veya başaramayan çocuk özgüven problemi yaşar.

Özgüven eksikliği nedeniyle yeni ortamlara giremez, kendini rahat ifade edemez, girişimci olamaz. Pasif, duygusal kırıklıkları olan, sorumluluk almaktan çekinen ve korkan bireyler haline gelir. Ebeveynlerde aşırı koruyuculuk görülür. Aşırı koruyuculuk genellikle kadınlarda yani annelerde görülür. Bunun nedeni ise hayatta kolay kolay kimseye güvenmemeleri, güven problemi yaşamalarıdır. Çevreye ve yaşama güvenmeyen kadınların aslında temel sorunu kendine güvenmemesidir. Bu anne ve babalar kendi davranış bozukluklarını çocuklarına yansıtarak olumsuz örnek oluştururlar.

Çocuk gelişiminde disiplinin tutarlı ve dengeli olması gerekir. Eğer anne veya babadan biri çok kısıtlayıcı diğeri ise çok hoşgörülü olursa bu durum çocuk üzerinde olumsuz etkiler bırakabilir. Aynı zamanda anne ve babanın hem hoşgörülü davranıp hem de kısıtlayıcı davranması tutarsız olduğu gibi çocuk üzerinde olumsuz etki bırakır. Eğer çocuk, anne ve babasının baskısı altında kalıyorsa zamanla çekingen, çevreye karşı geri duran ve güvensiz bir birey olur. Bu çocuklar ileriki yıllarda birey olarak topluma girdiğinde özgüven problemi yaşar. Baskıcı ve otoriter tutum sergileyen ebeveynler çocuğa ceza uygulamaya eğilimlidir. Ebeveynler çocuk için dayak veya korkutma yöntemleri kullanır. Bu durum çocuk üzerinde olumsuz etki bırakır.

Çocuğa karşı eşitlikçi davranan ebeveynler çocuğun üzerinde olumlu etki bırakır. Bu ebeveynler için hoşgörü ve sevgi ön plandadır. Bu çocukların temel güven duyguları gelişmiştir. Sorumluluk alabilen çocuklar fikirlerini ve düşüncelerini rahatlıkla ifade edebilirler. Çünkü bu çocuklar anne ve babaları tarafından dinlenir. Anne ve babalar tüm çocuklarına eşit davranmaya özen göstermelidir. Eğer çocuklar arasında ilgi ve sevgi farkı olursa bu durum ileriki yıllarda sorun haline gelir. Diğer kardeşlerinden daha az ilgi ve sevgi gören çocukta kıskançlık duygusu oluşur. Bu çocuk zamanla özgüven eksikliği yaşadığı gibi çevreye karşı hırçın olabilir. 

Ailenin bütünlüğü önemlidir. Aile bütünlüğü aile bireylerinden birinin vefatı veya ebeveynlerin boşanmasıyla bozulur. Çocuk, boşanmadan kaynaklı kayıp yaşar. Çocuğun psikolojik olarak yaşadığı süreç, çocuğun güven duygusunu etkiler. Bilindiği gibi Türkiye'de aile, baba otoritesine dayanır. Bireyde temel güven duygusunun oluşmasında ve gelişmesinde anne ne kadar önemliyse baba da en az o kadar önemlidir.

Bir ailede babanın yokluğu, baba sevgisinin ve ilgisinin yokluğu veya baba otoritesinin aşırı olması çocuk üzerinde çekingenlik, güven eksikliği oluşturabilir. Buna bağlı olarak çocukta çeşitli davranış ve uyum bozukluğu görülebilir. Aile içinde veya çevrede dayak, korkutma ve sindirme zamanla çocuğun çekingen veya saldırgan olmasına neden olabilir. Çocuğun kendine olan güveni zamanla zedelenir. Oysa çocuğa ılımlı ve samimi yaklaşım her zaman için olumlu etki bırakır.

Sorumluluk, bireyin ilk yıllarında ebeveynlerinden ve çevresinden gördüğü davranışlarla şekillenir. Sorumluluk duygusunun oluşumunda çocuğa verilen kendi kendini yönetme yani otonomi önem taşır. Çocuğun yaşı, cinsiyeti ve yetenekleri göz önünde bulundurulup çocuğa yapabileceği görevler vermek gerekir. Bu sayede çocuk sorumluluğunu yerine getirir ve zamanla bu sayede kendine olan güvenini arttırır. Bireyler ilk olarak ailesinden öğrendikleriyle, ailesinden aldığı destekle kendini geliştirir. Ardından bireyin gelişiminde en etkili olan faktör ise okul ve öğretmenlerdir. Kişinin özgüveninin oluşumunda farklı faktörler de vardır. Bireyin çevresi, sosyal hayatı, akran faktörü önemlidir. Birbiriyle bağlantılı olan bu üç faktör bireylerin özgüven problemi yaşamasında önemli rol oynar. Bazı bireyler özgüven eksikliği yaşamazken zamanla özgüven eksikliği yaşamaya başlayabilir. Bireyin içinde bulunduğu ruh hali etkilidir. Yaşadığı bir olay veya geçirdiği bir rahatsızlık nedeniyle özgüven eksikliği yaşayabilir. İşsizlik, sürekli eleştiriye maruz kalmak, çevrenin beklentisini karşılayamamak gibi nedenlere bağlı özgüven eksikliği görülebilmektedir.

Özgüven Eksikliği Belirtileri Neler?

Özgüven Eksikliği Belirtileri Neler?

Özgüven değişiklik gösterebilir. Özgüvenin değişiklik göstermesinde etkili olan ise yapılan başarılı ve olumlu davranışlardır. Bireyler bir şeyler yapabileceğine ve başarabileceğine inanmak ister. Bir şeyler yapan ve başaran bireylerin kendine olan güveni artar. Özgüven eksikliği yaşayan bireylerde genellikle aynı belirtiler görülür. Bu belirtiler:

  • Fikrini açık olarak söyleyememek, belirtememek
  • Karar almada zorlanmak
  • Sınır belirleyememek
  • Hayır diyememek
  • Olumlu olaylara tepkisiz kalıp olumsuz olayların etkisinde kalmak 
  • Sosyal ortamlara veya toplum içine girememek 
  • İçe kapanık olmak 
  • Sevilmediğini hissetmek
  • Suçluluk duymak 
  • Pişmanlık duymak 
  • Eleştiriye açık olmamak

Özgüven eksikliği yaşayan bireyler genellikle yukarıda yer alan belirtilere sahiptir. Bireylerin sosyal yaşamı zayıf veya orta düzeydir. İletişim kurmakta zorlanan bireyler kendilerini rahat ifade edemez. Bireyler toplum içinde olmaktan rahatsızlık duyar.

Özgüven Eksikliği Nelere Yol Açar?

Özgüveni olan bireyler kendine güvenir, daha emin adımlarla ilerler. Kendini kabul etmiş bireyler çevreden onay beklemez, çevresindeki insanların onu kabul etmesine ihtiyaç duymaz. Özgüveni yüksek olan bireyler kendilerini daha rahat ifade ettiği gibi yeniliğe açık kişilerdir. Özgüven eksikliği yaşayan kişiler ise tam tersi özelliklere sahiptir. Eğer birey uzun süredir özgüven eksikliği yaşıyorsa zamanla bu durum daha ciddi bir hal alır. Özgüven eksikliği yaşayan kişiler ileriki zamanda depresyona eğilim gösterebilir. Özgüven eksikliği yaşayan kişiler zamanla toplumdan kendini soyutlar. Bu kişiler toplumdan kendini soyutladığında kişide sosyal fobi oluşabilir.

Özgüven İle Cesaret Birlikte Değerlendirilir Mi?

Halk arasında özgüven aynı zamanda cesaretlilik olarak da tanımlanmaktadır. Bu iki kavram birbiriyle aynı gibi görünse de birbirinden farklıdır. Özgüven, kişinin kendine yönelik iyi duygular geliştirmesi, bundan memnun olması, kendiyle ve çevresiyle barışık olmasıdır. Cesaret ise kişinin başına geleceği herhangi bir olaydan çekinmemesidir. Özgüven geçmişten gelen bir altyapı gerektirir. Bireyin özgüveninin oluşumu bebeklik döneminden başlar. Cesaret herhangi bir döneme ihtiyaç duymadığı gibi altyapı gerektirmez. Bireyler cesur olsa da özgüvenli olmayabilir. Cesaretlilik çevredeki koşulların veya kişilerin diretmesiyle oluşabilir. Fakat özgüven herhangi birinin veya olayın diretmesiyle oluşmaz. Özgüven kişinin kendi kendine diretmesiyle oluşabilir.

Özgüven Eksikliği Yaşayan Kişiler Özgüvenli Davranabilir Mi?

Özgüven Eksikliği Yaşayan Kişiler Özgüvenli Davranabilir Mi?

Özgüven eksikliği yaşayan kişiler özgüvenli gibi davranmaz. Kişi her ne kadar özgüvenli davranmaya çalışsa da bu durum kişide çeşitli sorunların oluşmasına neden olabilir. Özgüvenli olmayan fakat özgüvenli gibi davranmaya çalışan bireyler daha çok yıpranır ve yorulur. Özgüven eksikliği yaşayan bireyler tam tersi izlenim bırakmak için çabalarken normalden fazla gerilir, strese girer ve huzursuz olur. Birey eğer sorunu çözmek istiyorsa öncelikle içinde bulunduğu sorunu anlamalı ve kabullenmelidir. Bu sayede sorunu çözmeye odaklanabilir.

Özgüven Nasıl Kazanılır?

Özgüven problemi yaşıyorsanız ve bu sorunu ortadan kaldırmak istiyorsanız öncelikle kendinize inanmalı, net bir karar almalısınız. Özgüveni arttırmak bir günde olacak bir şey değildir. Kişi kendine zaman tanımalı, kararlı olmalıdır. Özgüven kazanmak isteyenler aşağıdaki maddeleri uygulayabilir. 

  • Olumsuzluklardan uzak durun ve pozitifi çağırın. 
  • Vücut dilinizi değiştirin. 
  • Dış görünüşünüzde değişiklik yapın. 
  • Başarısız olduğunuzda bunu kabullenip geri çekilmeyin.
  • Hobi edinin.
  • Hayır demeyi bilin.
  • Hayatınızı düzene sokmak için çalışın. 
  • Sizi mutlu eden, size iyi gelen şeylere daha çok zaman ayırın.
  • Kendinizi geliştirmeye yönelik çalışmalar yapın.

Her insanın hayatında olumsuzluklar vardır. Bazı insanlar hayata karşı yoğun olumsuz duygu ve düşünceler besler. Eğer sizler de sürekli olumsuz düşünüyor ve hissediyorsanız zamanla karamsar olursunuz. Özgüven kazanmak için öncelikle olumsuzluklardan uzaklaşın ve pozitif olmak için çabalayın. Bardağın boş tarafından bakmak sizlere yeni bir şeyler katmaz aksine sizden bir şeyler götürür. Bardağın dolu tarafından bakmak ise bir şeyleri görmek, kabullenmek demektir. Hayata karşı pozitif olmak size daha iyi hissettirir.

Özgüven kazanmak için özgüveni yüksek insanları inceleyebilirsiniz. Özgüvenli kişilerin vücut dili özgüvensiz kişilerin vücut dilinden farklıdır. Size özgüvenli hissetmenizi sağlayacak vücut dili hareketlerini kullanabilirsiniz. Kendinden emin duruş, karşıdaki kişiyle göz teması kurmak, laf kalabalığı yapmadan konuşmak, açıklayıcı ve akıcı konuşmak önemlidir. Özgüven kazanmak için dış görünüşte birkaç değişiklik yapabilirsiniz. Yaptığınız değişiklikler size iyi gelmelidir. Eğer yaptığınız değişiklikleri zorla yapıyorsanız ve bundan memnun değilseniz değişiklikler işe yaramayacak demektir. Saçınızı değiştirebilir, kıyafet tarzınızda küçük değişiklikler yapabilirsiniz. Aynanın karşısına geçtiğinizde kendinizi iyi hissediyorsanız bu size artı özgüven olarak dönecektir. Herhangi bir olay karşısında başarısız olduğunuzda bunu kabullenip geri çekilmeyin. Eğer başarısız olduğunuzda geri adım atarsanız kendinize olan güveniniz sarsılır ve toparlamak daha zor olur. Hayatta her zaman başarı elde edilemeyebilir. İnsanlar başarısız olabilir. Bu durumu anlayışla karşılamak, çalışmaya ve çabalamaya devam etmek önemlidir.

Zamanınızı değerlendirmek için hobi edinebilirsiniz. Hobi edinmek hem zamanı değerlendirmek için hem de kendinizi dinlendirmeniz için etkili olacaktır. Yeni şeyler öğrenmek, sevdiğiniz bir şeyi yapmak size daha iyi hissettirir. Eğer hayatınızda size iyi gelmeyen, sizi rahatsız eden kişi veya durumlar varsa uzak durabilmelisiniz. Olaylara ve isteklere karşı hayır demeyi öğrenmeli, istemediğiniz ve doğru bulamadığınız şeyleri reddetmelisiniz. Kendinizi geliştirmeniz, yeni şeyler öğrenmeniz size olumlu dönüş sağlayacaktır.

Özgüveni Yüksek İnsanlar Neler Yapmaz?

Özgüveni Yüksek İnsanlar Neler Yapmaz?

Özgüven sahibi insanlar bazı hareketleri sergilemekten kaçınırlar. Bu hareketleri özgüven sahibi olmayan insanlar tarafından daha sık yapılmaktadır. Özgüven sahibi olan insanların yapmadığı davranışlar:

  • Bahane üretmek
  • İnsanların korktuğu işi yapmaktan çekinmek
  • Konfora düşkün olmak
  • İşlerini ertelemek
  • Çevredeki olumsuz düşüncelerden etkilenmek
  • İnsanları yargılamak
  • Kolay pes etmek 
  • Kendilerini başkalarıyla kıyaslamak
  • Çevresindeki insanları memnun etmeye çalışmak
  • Güvenceye ihtiyaç duymak 
  • Gerçekleri göz ardı etmek, görmezden gelmek 
  • En ufak bir engelde pes edip geri çekilmek
  • Birilerinin onayına ihtiyaç duymak.

İlgili yazılar

Yorumlar - Yorum yapmak için tiklayin

YORUM BIRAKIN