Coğrafya

Krom Nedir, Kromun Faydaları, Krom İçeren Besinler Nelerdir?

Krom Nedir, Kromun Faydaları, Krom İçeren Besinler Nelerdir?

Krom; vücudun normal işlevleri (gıdaları sindirebilmesi gibi) için az miktarlarda ihtiyaç duyulan, yağ, protein ve karbonhidrat metabolizmasının depolanmasında önemli bir rol oynayan insülinin tesirini arttıran bir mikromineraldir. Kromun yaygın olan 2 formu bulunmaktadır;

  • Sanayi atıkları ve kirliliğinden kaynaklanan, altı değerlikli krom (heksavalan-krom 6+)
  • Gıdalarda bulunan ve biyolojik olarak aktif olan üç değerlikli krom (trivalan-krom 3+)

Gıdalardaki ana form, üç değerlikli kromdur ve beslenme için gerekli bir mineral olarak görülmesine rağmen, vücutta nasıl çalıştığına dair ayrıntılar bilim adamları tarafından henüz tam olarak açıklanmamıştır. Altı değerlikli krom, sanayide kullanılan güçlü bir tahriş edicidir ve solunduğunda kanserojen etkisi vardır. Düşük seviyede olan krom 6+, ısıtılarak ya da midenin asidik ortamında üç değerlikli kroma indirgenir. Kromun sağlık üzerindeki faydaları uzun zamandır araştırılmakta ve bu konuda farklı gözlemler yapılmaktadır. Araştırmaların en fazla yoğunlaştığı konular ise; diabet tedavisi, kilo kaybı, kan lipid seviyelerinin düşürülmesi ve vücut kompozisyonunun düzenlenmesidir.

Kromun Faydaları Nelerdir?

Tip 2 diyabet rahatsızlıklarında pankreas tarafından yeterli insülin üretilir, fakat bilinmeyen bir nedenle vücut bu insülinden çok fazla yararlanamaz. İnsülinin esas görevi, kandaki şekeri hücreler içerisine taşımaktır. Hücrelerde bulunan glukoz (şeker) günlük yaşantının devam etmesini sağlayan temel enerji kaynağıdır. Tip 2 diyabette kas ve periferik dokular, insülinin tesirine karşı direnç kazanır. Bu direnç sebebiyle insülin normal fonksiyonlarını yerine getiremez ve besinlerden alınan şeker, buna ihtiyaç duyan hücrelere giremez. Sonuç olarak hücrelerde şeker eksikliği yaşanır, kandaki şeker seviyesi normalin üzerine çıkar (hiperglisemi), karaciğer ve kaslarda biriken glukojen, yağa dönüştürülür.

Krom

Vücuttaki krom eksikliği, ihtiyaç duyulan enerjinin üretilmesi için gerekli olan glikozun kullanılması yeteneğini bozar. Bu durumda insülin ihtiyacı artar. Kromun tip 2 diyabeti ve insülin direncini kontrol edebildiği öne sürülür. Yapılan incelemelerde tip 2 diyabet olan kişilerde kromun, kan şekerinin kontrolüne yardımcı olduğu sonucuna varılmıştır, fakat net bir sonuç elde edebilmek için yeterli araştırmalar henüz yapılmamıştır.

Tip 2 diyabet hastalarında kullanılması gereken krom takviyesinin miktarı, 200 ile 1000 mikrogram kromium pikolinat arasında olduğu ön görülmüş ve Çin’de yapılan bir araştırmada 1000 mcg/gün şeklinde kromium pikolinatın bu hastalıkta faydalı olacağı sonucuna varılmıştır.

Kromun Kan Yağları Üzerine Etkisi

Bu konu hakkında var olan yaygın kanı, kromun kan yağları üzerindeki etkisinin yetersiz olduğu yönündedir. Bazı araştırmalarda günlük olarak 150 ile 1000 mikrogram krom alımının, düşük ve total yoğunluktaki kötü kolesterol ile trigliserid seviyelerini düşürdüğü sonucuna varılmıştır. Buna rağmen, yüksek yoğunluklu iyi kolesterol düzeyini arttırdığı da gözlemlenmiştir. Başka bir araştırmada, kromun kan yağları üzerinde gözle görülür bir faydası gösterilememiştir. Kan lipid seviyelerini etkileyen diyet faktörlerinin kontrol altına alınması güç olduğu için bu araştırmalar yetersiz kalmıştır.

Kromun Vücut Kompozisyonu ve Kilo Kontrolü Üzerine Etkileri

Krom takviyelerinin yağsız kas kütlelerini arttırdığı ve vücut yağını azalttığı varsayılmaktadır. Son yapılan 24 çalışmaya göre, kromium pikolinat formunda günlük olarak 200-1000 mikrogram krom alımının vücut kompozisyonu ve kilo kontrolü üzerinde büyük bir farklılık ortaya çıkarmadığı gözlemlense de, randomize kontrollü olarak yapılan araştırmalarda kilo kaybına yol açabileceği kanıtlanmıştır. Buna rağmen, ortaya çıkan farklar çok azdır ve bunların klinik önemleri tartışılmalıdır. Denek sayısının azlığı ve gıda alımının yeteri kadar kontrol edilememesi gibi sebepler, araştırmalarda kısıtlayıcı etkiler yaratmaktadır.

Bunların dışında, vücuttaki krom eksikliği ile glokom arasında bir bağ olduğu ortaya çıkmıştır. Kalsiyum kaybını yavaşlatan krom, menopoz dönemindeki kadınlarda kemik kaybının önlenmesine yardımcı olabilmektedir.

Krom İçeren Besinler Nelerdir?

Gıdalarda bulunan krom miktarı, ilgili gıdaların yetiştiği yerdeki toprağın mineral içeriğine göre değişiklik gösterir. Bu konuyla ilgili çok fazla bilgi mevcut değildir. Genel olarak porsiyon başına 2 mikrogramdan daha az krom içermektedirler. Paslanmaz çelik tencerelerde yapılan yemekler ve sert musluk suları vücuttaki krom miktarını arttırabilir. İşlenmiş et, bira mayası, pekmez, peynir, patates kabuğu, tahıllar, baharat, tam tahıllı ekmekler, brokoli, yeşil fasulye, taze meyve ve sebzeler, fıstık ve fındık gibi gıdalar krom bakımından zengindir. Früktoz ve sükroz gibi şekerleri içeren besinlerde fazla miktarda krom olmamasına rağmen, krom kaybına da neden olabilmektedirler. Bu gıdaların farklı bölümlerindeki krom miktarı farklılıklar gösterir.

Diyet esnasında alınması gereken miktar (RDA), her yaş ve cinsiyetteki bireyin sağlıklı olarak beslenme kriterlerinin karşılanması için %97 oranındadır. Bu miktarın ne kadar olması gerektiğine dair yeteri kadar bilimsel kanıt yoksa, Adequate Intakes yani yeterli miktarda alım tanımı kullanılmaktadır. Yeterli miktarda krom alımı, belirli bir cinsiyete ve yaşa ait kişilerde, yeterli seviyenin oluşturulabilmesi için alınması gereken miktar şeklinde açıklanabilir.

Vücudun Krom Seviyesini Etkileyen Faktörler

Diyet yoluyla alınan kromun sadece %0,4 ile %2,5’u bağırsaklar yoluyla emilir ve geri kalanı da dışkı ile atılır. Sebze ve meyve gibi gıdaların sularında bulunan C vitamini, kümes hayvanları, et, tahıl ürünleri ve balıkta bulunan niasin yani B vitamini, minerallerin emilimini arttırmaktadır. Absorbe (emilme) edilen krom, dalak, karaciğer, kemik ve yumuşak dokularda birikir. Vücutta bulunan krom içeriği, değişik koşullar altında indirgenebilir. Diyet yoluyla alınan kalorinin %35’inden fazla şeker alımı (basit şeker) idrarla krom atılımını arttırır. Ani egzersiz, enfeksiyon, fiziksel travmalar, gebelik ve emzirme gibi faktörler krom kayıplarını arttırabilir ya da krom eksikliğine neden olabilir.

Krom Nedir

Krom Eksikliği Nedir, Kimler Risk Altındadır?

Krom eksikliği konusunda görülen vakalar oldukça azdır. Şuana kadar hastanede yatan ve damardan beslenen üç hastada kilo kayıpları, bozulmuş glukoz toleransı ve nöropati gibi diyabet belirtileri görülmüş, iki haftalık bir süreyle günlük olarak 150-250 mikrogram krom takviyesi yapılarak diyabet belirtileri kısmen ortadan kaldırılmıştır. Günümüzde krom, rutin olarak intravenöz (sıvı maddenin doğruca damar yoluyla verildiği tedavi şekli) solüsyonlara eklenmiştir. Buna ilave olarak, yeteri kadar beslenmeyen bebeklerde bozulan glukoz toleransı, oral krom klorüre cevap vermiştir. Krom yetersizliğinin tip 2 diyabet ilerlemesine katkısı olan bir etken olduğu hipotezi ortaya atılmıştır.

Yapılan araştırmalara göre, ilerleyen yaşla beraber salyada, kanda ve saçta krom mineralinin eksildiğini gösteren veriler ortaya çıkmış ve yaşlıların gençlere nazaran krom eksikliği açısından daha riskli grupta yer aldıkları sonucuna varılmıştır. Buna rağmen, henüz vücutta bulunan krom seviyesini tespit edebilecek bir biyokimyasal maker veya krom spesifik bir enzim bulunamamıştır.

Krom klorür, krom pikolinat, üç değerlikli krom, krom nikotinat ve yüksek kromlu maya formları, besin takviyesi olarak piyasada mevcuttur. Kombinasyon ürünlerinde veya tek başına olacak şekilde bulunabilir. Dozlar ise tipik bir şekilde 50 ile 200 mikrogram elemental krom arasında değişebilir. Krom pikolinat ve krom nikotainatın biyokimyasal faydası krom klorürden daha fazla olmaktadır. Tip 2 diyabet ve bozulmuş glukoz toleransı ile ilgili yapılan incelemelerde, krom kaynağı olarak genellikle krom pikolinat kullanılır, fakat krom pikolinatın uzun süreli olarak kullanımı hakkında bazı kaygılar mevcuttur.

İlginizi çekebilir: Mineral Nedir, Mineraller Nasıl Meydana Gelir, Faydaları Nelerdir?

İlgili yazılar

Yorumlar - Yorum yapmak için tiklayin

YORUM BIRAKIN