Coğrafya

Panama Kanalı Nerede? Özellikleri ve Önemi

Panama Kanalı Nerede? Özellikleri ve Önemi

Başlıklar

Panama Kanalı

Panama Kanalı Orta Amerika’nın en güneyindeki ülke olan Panama sınırları içinde bulunmaktadır. Atlas Okyanusu ile Büyük Okyanus’u birbirine bağlamaktadır. Güney Amerika ile Kuzey Amerika’yı birbirinden ayırmaktadır. İnşaatı, inşaat süreci, açılışı, genişletme faaliyetleri, dünya tarihindeki yeri vs. gibi pek çok yönüyle Panama Kanalı büyük merak uyandırmaktadır.

Dünyanın en pahalı kanalı olan ve mühendislik harikası olarak gösterilen Panama Kanalı aynı zamanda bölgenin sosyoekonomik koşullarının gelişmesini sağlamıştır. Panama halkının refah seviyesini yükseltmiş, ülkenin gelişimine destek sunmuştur. Sadece Panama için değil, başta Amerika Birleşik Devletleri olmak üzere diğer bütün dünya ülkeleri ve ticari yaşamı açısından da kanalın önemi vardır. Bu çalışmamızda Panama Kanalı’na dair bütün detaylar bir araya getirilmiştir.

Panama Kanalının Yapılışı

Panama Kanalı Amerika Birleşik Devletleri tarafından yapılmıştır. Tarihin en büyük ve en zorlu mühendislik projelerinden birisi kabul edilmekte, aradan onlarca yıl geçmesine rağmen her yönüyle proje üzerinde incelemeler gerçekleştirilmektedir. Bulunduğu coğrafyada gemicilik üzerinde büyük bir etki yapmış, Güney Amerika kıtasının en güney ucu olan Cape Horn’dan dolanma zahmetinden kurtarmıştır. Bu yönüyle de son derece önemli bir projedir.

Panama’da bir kanal inşa etme düşüncesi 1500’lü yıllara kadar gitmektedir. Fakat ilk ciddi çalışmalar Fransızların önderliğinde 1881 yılında başlamıştır. Ancak inşaat bir türlü sonuca ulaşmamıştır. Projenin zorluğu, çevre şartları, maliyet gibi pek çok neden Fransız girişiminin başarıya ulaşmasını engellemiştir. Yaklaşık 287 milyon dolar para harcanmış, binlerce insan kaza ve hastalık gerekçeleriyle hayatını kaybetmiştir. İklim koşullarının zorlu olması, özellikle de nem sebebiyle inşaatta kullanılan araçların büyük kısmı paslanmış, hasar almıştır.

Sivrisinekler aracılığıyla Sıtma ve Sarıhumma hastalıkları bulaşmış, işçiler arasında bu hastalıklar hızla yayılmıştır. Sağlık, teknik, finans sorunlarından dolayı Fransızlar başarıya ulaşamamışlar ve 1889 yılında projeyi üstlenen şirket batmıştır. 15 Mayıs 1889 tarihinde kanalda çalışmalar yasaklanmıştır. Panama Skandalı olarak tarihe geçen süreçten dolayı Ferdinand De Lesseps’in oğlu Charles De Lesseps, daha sonra iptal edilse de suçlu bulunarak 5 yıl hapis cezasına mahkum edilmiştir. Daha sonra ABD yönetimi 4 Mayıs 1904’te resmi olarak Panama Kanalı inşasını üstlenmiş ve 15 Ağustos 1914 tarihinde tamamlanarak kullanıma açılmıştır.

Panama Kanalı’nın uzunluğu 77 kilometredir. Kanalın yapılışı sırasında birçok zorlukla karşılaşılmıştır. Çalışanlar arasında sıtma, sarı humma gibi hastalıklar yayılmıştır. Yine toprak kaymaları meydana gelmiştir. Yaklaşık 27.500 çalışan, Panama Kanalı yapımında hayatlarını kaybetmiştir.

Panama Kanalı deniz ulaşımında büyük bir kazanç sağlamıştır. Bugün New York’tan San Francisco’ya giden bir gemi Panama Kanalı’nı kullanarak 9 bin 500 kilometre yol kat etmektedir. Fakat aynı geminin Cape Horn’u dolaşmak zorunda kalması halinde kat edeceği mesafe 22 bin 500 kilometre olacaktır. Dolayısıyla ulaşım alanında çok büyük kolaylık sağlamaktadır.

1914’teki açılışından sadece 2000 yılına kadar Panama Kanalı’ndan yaklaşık 800 bin geminin geçtiği tahmin edilmektedir. Her yıl 14 binden fazla gemi bu kanaldan geçmektedir. Taşınan yük miktarı da 200 tonu aşmaktadır. Kanal boyunca yolculuk yapmak yaklaşık 9 saate mal olmaktadır.

Panama Kanalı’nda su seviyesini yükseltmeye ve düşürmeye yarayan kilit mekanizması mevcuttur. Geliştirilen bu sistem, gemilerin coğrafi şartların elvermediği, aşılması zor mesafeleri kat etmesini sağlamaktadır. Kanal, deniz seviyesinden 28 metre yukarıda yer almakta, sıvıların dengesi kanunundan faydalanılarak gemiler daha yükseğe çıkarılmaktadır. Benzer şekilde daha düşük seviyelere de indirilebilmektedir.

Panama Kanalının Yapılışı

Panama Kanalı Projesinin İnşası

Panama Kanalı projesi hala dünyanın en zor ve en muhteşem inşaat projelerinden birisi kabul edilmektedir. Çünkü kanalın iki ucunda suların doldurduğu yapay göller vardır. Göllerden birisinin suyu azalırken diğerininki artmakta, bu esnada da gemiler yol almaktadır.

Aslında kanalın bulunduğu yer Kolomb öncesinde yerliler tarafından iki okyanus arasında geçiş yapmak için kullanılmıştır. Daha sonra bölgeye İspanyollar hakim olduğunda bu bilgi İspanyollara iletilmiştir. 1524 yılında Kral 1. Charles Peru ile İspanya arasında seyahat etmeye yarayacak bir kanal oluşturmayı önermiştir. Fakat çağın teknolojisi ve Avrupa ekonomisi bunu gerçekleştirmeye yardımcı olmamıştır.

On dokuzuncu yüzyılda Fransa sömürgelerini arttırmak, yeni menfaat bölgeleri oluşturmak amacıyla Panama Kanalı’nı açmayı düşünmüştür. Süveyş Kanalını açan Ferdinand de Lesseps bir şirket halinde bu projeyi yürütmek için devreye girmiştir. Ancak bunu başaramamış, kurulan ortaklık bozulmuştur.

1894 yılında ortaklık ABD ile iş birliği yaparak yeniden faaliyetlere başlamıştır. Fakat Fransa siyasi ve mali güçlüklerle karşılaştığı için Panama Kanal ve demiryolu alanındaki çalışmalarını ABD’ye satmak durumunda kalmıştır. ABD’de çeşitli zorluluklarla karşılaşmasına rağmen 1904 yılında kanal çalışmalarını başlatmıştır. On yıl içinde de projeyi bitirmeyi başarmıştır.

Panama Kanalı’nın bulunduğu bölgeye dair ABD ile Panama ilk kez 1903 yılında Hay-Bunay Varilla Antlaşmasını imzalamışlardır. Antlaşmaya göre bölgenin kurulmasına karar verilmiştir. Buna göre kanal bölgesinin 8 kilometrelik bir alanını daimi olarak ABD kontrolüne almıştır. Panama da buna karşılık bağımsızlığını garanti altına almıştır.

Ayrıca ABD Panama’ya 10 milyon dolar ödeyecektir. 250 milyon dolarlık da bir tahsisat ayıracaktır. 1936 yılındaki Hull-Alfaro ve 1955 yılındaki Chapin-Fabrega Antlaşmalarıyla önceki tahsisat da arttırılmıştır. 1962 yılında kanalın üstüne Theater Ferry Köprüsü yapılmıştır. 1964 yılındaysa bölgede çeşitli ayaklanmalar ortaya çıkmıştır. 1971 ve 1974 yıllarında yeni düzenlemeler yapılmıştır. 1977 yılında yapılan son anlaşmayla ise kanal bölgesinden ABD’nin tedricen çekilmesi kararlaştırılmıştır.

Faaliyete başlamasından sonra yaklaşık 50 yıl Washington ile güçlü bağlantıları olan, Amerikan çıkarlarını gözeten oligarşik ve zengin ailelerce yönetilmiştir. 1999 yılında ise Panama hükümeti bölgedeki Amerikan varlığından rahatsızlığını belirtmiştir. Kanala karşı başlayan saldırıları ve ABD ile ilişkilerin askıya alınmasını bahane ederek bölgenin yönetimini devralmıştır.

Panama Kanalı Projesinin İnşası

Panama Kanalı Özellikleri

Panama Kanalı’nın genel özelliklerini maddeler halinde şöyle sıralayabiliriz: 

  • Panama Kanalı Panama isimli ülkenin sınırları içindedir.
  • Panama Kanalı ile alakalı ilk yapım girişimleri 1881 yılında olmasına rağmen başarısız olmuştur.
  • ABD Panama Kanalı projesini 4 Mayıs 1904 tarihinde devralmış ve 1914 yılında sonuçlandırmıştır.
  • 1999 yılında Panama Kanalı’nın tam yönetim hakkı ABD’den Panama’ya geçmiştir.
  • Panama Kanalı Pasifik (Büyük) Okyanus ile Atlantik (Atlas) Okyanusunu birbirine bağlamaktadır.
  • Panama Kanalı Kuzey Amerika ile Güney Amerika’yı birbirinden ayırmaktadır.
  • Panama Kanalı’nın giriş ve çıkışlarında gemiler suyun kaldırma kuvvetinden faydalanılmakta, sular yavaş yavaş yükseltilmekte, aynı şekilde de indirilerek geçiş sağlanmaktadır. Toplam 77 kilometre uzunluğa sahiptir ve ortalama geçiş 9 saatte tamamlanmaktadır.
  • Panama Kanalı dünya deniz ticareti açısından son derece önemlidir. Çünkü deniz ticaretinin en yoğun olduğu Avrupa ve Amerika kıtaları arasında bulunmakta, Avrupa’ya gelecek gemilerin yolu kanalın açılmasıyla birlikte çok büyük oranda kısalmış bulunmaktadır. Bu sayede maliyet, zaman ve emekten tasarruf imkanı vermektedir.
  • Panama Kanalı’nın açılmasıyla Güney Amerika kıtasının en güneyinde yer alan Drake, Magellan, Beagle gibi geçitler daha az tercihi edilir olmuş, önemi azalmıştır. Kanalın açılmasıyla birlikte gemilerin kat etmesi gereken mesafe yaklaşık 13 bin kilometreden fazla kısalmıştır.
  • Panama Kanalı şu ana kadar yapım maliyeti en yüksek kanaldır. Toplam maliyeti 287 milyon dolardır. Kanala Fransızlarca başlanmış, ABD tarafından tamamlanmıştır. Fransa tarihinde Panama Skandalı olarak da adlandırılan inşaat sürecinde kanalın tamamlanmasına kadar geçen sürede hastalıklardan, toprak kaymalarından ölümler olmuştur. Tahmini 27.500 insanın hayatını kaybettiği belirtilmektedir. Bütün bunlara rağmen kanaldan geçişlerden elde edilen gelirler sayesinde Panama kalkınmış, halkın yaşam standartları artmıştır.
  • Dünya deniz ticaretinin yüzde 5’i Panama Kanalı üzerinden gerçekleştirilmektedir.
  • Panama Kanalı’nın kara içinde kalan bölümünü Gatun Gölü meydana getirmektedir.
  • Dünya genelinde balık geçişinin bulunmadığı tek kanal Panama Kanalı’dır. Bunun nedeni kanalın deniz seviyesinden 28 metre yüksekte olması, bunun giriş çıkışlardaki yükseltme havuzlarıyla sağlanmasıdır.
  • Panama Kanalı’nın en dar bölümü 91 metre, en geniş bölümü 300 metredir.
  • Kanalın açılışından sonra kanaldan ilk geçen gemi SS Ancon isimli Amerikan kargo gemisi olmuştur.

Panama Kanalı Özellikleri

Panama Kanalı Bölgesi

Panama Kanalı bölgesi yaklaşık 16 kilometre genişliğinde olup kanalın her iki tarafından 8 kilometre içeriye girmiştir. Bölgenin kanal ve geçit boyunca uzunluğu ortalama 64 kilometre civarındadır. Yaklaşık 1432 kilometrekarelik bir alana sahiptir.

Panama Kanalı bölgesinde tropikal iklim etkilidir. Ocak-mayıs ayları arasında kurak geçen bölgede mayıs-aralık ayı arasında yağışlı geçmektedir. Ortalama hava sıcaklığı 23-32 santigrat derecedir. Yaklaşık 55 bin nüfusu vardır. Nüfusun üçte ikisini Amerikalılar oluşturmaktadır. 45 bin kadarı sivildir ve geri kalanlar Panama Kanalı şirketinde, ABD ordusunda ve Panama Bölgesi hükümetinde çalışanlardır. Bölgede Balboa, Cristobal ve Ancon kasabaları vardır.

Panama Kanal bölgesi hükümeti Panama Kanal şirketiyle yakından alakalıdır ve şirket de ABD’ye aittir. 1951 yılında kurulan şirket hem Panama Kanalı’nı hem de Panama bölgesini işletmektedir.

Panama Kanalı bölgesi bir vali tarafından yönetilmektedir. Burada görevli vali de ABD başkanı tarafından seçilmektedir. Vali, Panama Kanal Şirketinin de otomatik başkanlığını yapmaktadır. Bölgedeki eğitim, öğretim, itfaiye, polis, halk sağlığı, posta hizmeti gibi faaliyetlerden de vali mesuldür. Bu konularda ABD kanunlarına tabi tutulmaktadır. Ordu sekreterliği vasıtasıyla ABD başkanına tabidir.

Panama Kanalı ile Alakalı Tartışmalar

Panama Kanalı ile alakalı çeşitli tartışmalar ve eleştiriler de olagelmiştir. Bunlar özellikle projenin ilk yıllarına aittir. Kanalın başarılı olmayan yapım çalışmalarında Fransızlar döneminde sıtma, sarı humma ve daha başka hastalıklarla yaklaşık 27.500 işçi ve yönetici hayatını kaybetmiştir. Hedef büyük olsa da bu rakam çok büyük bir kayıptır.

Fransızlar mevcut sermayelerinin tamamını kanal projesi için harcamışlardır. Fakat kanalın sadece yüzde 30’luk kısmını kazabilmişlerdir. Teknik hesaplamalarda da hatalar yapılmıştır. Örneğin deniz seviyesinde bir kanalın teknik olarak mümkün olmadığı ortaya çıkmıştır. Süveyş Kanalı’nın Panama Kanalı için örnek bir proje olduğu düşünülmüş ise de bunun yararlı olmadığı görülmüştür. Yapımı üstlenen şirket 1889 yılında iflas etmiş ve 15 yıl boyunca proje durmuştur.

Kanal hakkında ABD’de de çok fazla tartışma olmuş, kanalın yerleştirileceği yer, deniz seviyesinde bir kanal yapılıp yapılamayacağı, böyle bir kanalın gerekli olup olmadığı gibi konularda yoğun tartışma olmuştur. ABD başkanı Teddy Roosevelt ABD’nin finanse ettiği kilit tabanlı bir kanalın Panama’da inşa edilmesi kararına imza atmıştır.

Projenin devralınmasından sonra uzmanlar sıtma ve sarıhummanın nedenleri üzerinde yoğun araştırma yapmış ve nedenlerini keşfetmişlerdir. Bunları ortadan kaldırmak için stratejiler ortaya koymuşlardır. Zaten şartlar da on beş yıl öncekinden daha iyi seviyededir. Kazı, demiryolu, inşaat teknolojileri gibi alanlarda ilerlemeler kaydedilmiş, en güncel imkanlar eşliğinde en ince hesaplamalar yapılarak proje önemli oranda hızlandırılmıştır.

Panama Kanalı ile Alakalı Tartışmalar

Bütün çabalar neticesinde Panama Kanalı 639 milyon dolara tamamlanmış ve 25 binin üzerinde can kaybı verilmiştir. Zorlukların üstesinden gelebilmek amacıyla verilen çabalar makine, ilaç, yönetim gibi alanlarda birçok yeniliği getirmiştir. Dolayısıyla 1914 yılında açıldığında mühendislik ve tıbbi başarıları hikayeleri ortaya çıkmıştır. Küresel ticaret Panama Kanalı’nın bitişiyle oldukça basitleşmiş, dünyanın daraltılması, küçültülmesi adına büyük bir gelişme yaşanmıştır.

Panama Kanalı projesi göstermiştir ki; büyük bir deniz projesi uluslararası denizcilik araştırma, geliştirme kurullarınca incelenmeli, onay verilmiş olmalıdır. Maliyet ve çaba tahminleri çok farklı kalemler üzerinden ele alınmalı, bütün birimler tarafından makul görülmelidir. Özellikle liderler projeyi hafife almamalı, hafife alınmaması adına da adımlar atmalıdırlar.

Proje kapsamında daima yedek planlara da gereksinim vardır. Muhtemel engeller tespit edilerek yola çıkılması gerekmektedir. Oysa Panama Kanalı projesinde ilk etapta Süveyş Kanalı örneği ile eşdeğer düşünülerek hareket edilmiştir. Oysa Süveyş Kanalı’nda yalnızca finansal sıkıntılarla mücadele edilmiş, proje de başarılı olmuştur.

Süveyş Kanalı bir liderlik stratejisi örneğidir ve başarıya ulaşmıştır fakat Panama Kanalı’nda aynı hesap tutmamıştır. Dolayısıyla deniz taşımacılığında her projenin teknoloji ve dış desteklerle başarıya ulaşmayacağını anlamak gerekir.

Elbette büyük başarısızlıklar sonrasında yeni başarılar da getirebilir. Fransızlar iflas ettiğinde Panama Kanalı artık hiç yapılamaz diye düşünülmüştür. Can ve para kaybının büyüklüğü görevin imkansız olduğu düşüncesini doğurmuştur. Fakat zamanla başarısızlıktan ders çıkarılması başarıyı getirmiştir.

ABD hükümeti öncelikle finansal kaynak sorununu çözmek için finans desteği sağlamıştır. Mevcut kilit tabanlı sisteme karar verilmeden önce birçok farklı kanal seçeneği üzerinde durulmuş, geniş kapsamlı çalışmalar yapılmıştır. Hem teknoloji hem de tıp alanında atılımlar yapmış ve ardından da harekete geçmişlerdir. Panama Kanalı projesinin her aşamasından dersler çıkarılmalı, günümüzdeki meselelere ışık tutması sağlanmalıdır.

Panama Kanalı’nın Önemi

Panama Kanalı dünya tarihinin en önemli projelerinden birisidir. Yapım aşamasında maddi, manevi birçok zorluk yaşanmasına rağmen ortaya koyduğu avantajlar da bir o kadar fazla olmuştur. Kanalın önemi farklı açılardan değerlendirebiliriz.

Panama ülkesi açısından kanal, çok büyük bir gelir kaynağıdır. Kanaldan geçiş ücretleri yanında binlerce insana da iş olanağı sunmaktadır. Mühendislik harikası projesi ile tüm dünyada adından söz ettirmekte, bu yönüyle de Panama’ya popülerlik kazandırmakta, turizm açısından, kültürel açıdan ülkeye destek sunmaktadır.

Kanal, dünya deniz ticaretinin en işlek bölgelerinden birisinde bulunmaktadır. ABD’nin ekonomik çapının çok fazla olması ve Amerika ile Avrupa deniz ticaretinin geçiş noktasında olması nedeniyle çok yoğun kullanılmaktadır. Panama Kanalı ulaşım yolunu büyük oranda kısaltması, zamandan, paradan, emekten tasarruf sunması nedeniyle öne çıkmaktadır. Günde ortalama 14 bin gemi kanaldan geçiş yapmakta, 280 milyon tondan fazla yük taşınmış olmaktadır.

Panama Kanalı’nın ABD için de çok büyük önemi vardır. Bugün ABD dünyanın en güçlü ülkelerinden birisidir ve bunun nedenlerinden birisi Panama Kanalı’dır. Her ne kadar kanal, Panama sınırları içinde ve işletme hakkı Panama’da olsa da en yoğun kullanan ülke ABD’dir. Hatta 1999 yılında bu nedenle ABD kanalın yönetimini Panamalılara vermeyi kabul etmemiştir. Fakat ABD dışında başka bir ülkenin kanaldan savaş gemisi geçiremeyeceği garantisini alarak yönetimi devretmiştir.

Panama Kanalı Genişletme Faaliyetleri

Panama Kanalı Genişletme Faaliyetleri

Panama Kanalı’nın bir mühendislik harikası olduğu tüm dünyanın kabulüdür. Fakat kullanıma açıldıktan sonra deniz yolu trafiği çok daha artmıştır. Yıllar geçtikçe, teknoloji geliştikçe, sanayide ilerleme kaydedildikçe daha büyük gemiler inşa edilmiştir. Bu nedenle de 1900’lerde ihtiyacı rahatlıkla karşılayan kanal, daha büyük gemilere cevap veremez olmuştur. Bu nedenle de kanal üzerinde yeni projeler başlatılmıştır.

Başlatılan projelerle Panama Kanalı’nın giriş ve çıkışındaki havuzlar yeniden hazırlanmıştır. Eski sistemin yerine açılır kapanır kapaklar dizayn edilmiştir. 2016 yılında başlayan Panama Kanalı genişletme çalışmaları büyük oranda tamamlanmıştır. Böylece kanalın kapasitesi geçmişe nazaran iki kat artmıştır. Genişletmelerle birlikte kanaldan beklentiler de artmış, daha fazla insana iş olanağı doğmuştur.

WikiLeaks internet sitesinde yayınlanan ve diplomatik belge sızıntısı olarak isimlendirilen belgelerde Panama Kanalı ayrıntısı dikkat çekmektedir. Buradaki belgeye göre ABD, Panama Kanalı’nın genişletilmesine dair çıkılan ihalede Panama Hükümetine ihaleyi kazanan İspanyol Sacyr Vallehermoso firmasından alınıp ABD’li Bechtel firmasına verilmesi yönünde baskı uygulamıştır.

İlginizi çekebilir: Karayipler Neresi? Karayip Ülkeleri ve Hangi Kıtada Olduğuna Dair Tüm Bilgiler

İlgili yazılar

Yorumlar - Yorum yapmak için tiklayin

YORUM BIRAKIN