Felsefe

Empirizm Nedir? Empirizm Temsilcileri ve Savunulan Görüşler

Empirizm Nedir? Empirizm Temsilcileri ve Savunulan Görüşler

Başlıklar

Empirizm Nedir, Tarihi, Öğretileri

Diğer adı deneycilik olan empirizm, insanların kaynak olarak kullanacakları bilgilerin kesinlikle deneyim ve duyumlara dayalı şekilde kazanılmasını destekler. İnternette sıkça empirizm nedir, tarihi, öğretileri nelerdir? Benzeri aramalar her geçen gün artmaktadır. Ampirizm ve empirizm olarak adlandırılan deneycilik düşüncesi, bilgilerin sadece duyumlar ve deneyimler sayesinde ulaşılabilir olduklarını öne süren bir görüş olarak ortaya çıkmıştır. İnsanların zihni doğduklarında tıpkı boş bir levha gibi doldurulmayı beklemektedir ve empirizm anlayışına göre insanların beyinlerinde doğuştan bir bilgi haznesi bulunmamaktadır. Bu düşünceden hareketle insanlar ancak gözlemleyip yaşama şansı buldukları şeyleri alınan bilgiler olarak kabul eder. Bu sebepten ötürü deneycilik akılcılığın zıt karşıtı olarak da görülür.

Akılcılığın zıttı olan deneyci yaklaşım bilginin kesin kaynağının deneyimleme ve duyum olduğu görüşünü benimser. Rasyonalizm tüm bu bilgilerin kaynak noktasında aklı görmektedir. Rasyonalizmden farklı olarak empirizm, bilgilerin kaynaklarının deneyim ve duyumlar yöntemiyle bulunabileceğini savunur. Düşünsel temelli bir yaklaşım olan empirizm doktrini, empirist bilimcilerin anlayış ve düşünceleriyle paralel bir ilişkide ilerlemiştir. Fikirlerin ilişkisi varsayımını benimseyen empiristler, insan zihninin nasıl çalıştığını ve insan zihninin deneyimleyerek öğrenmesinin nasıl gerçekleştiğini bulmaya çalışmışlardır. Bu varsayımları sayesinde insanların bilgileri nasıl edindikleri konusunda görüş oluşturan empiristlere göre, fikirlerin oluşumu katılımlar ve ya düşüncelerle değil, birebir yaşanan deneyimlerle elde edilmektedir.

Bunun yanı sıra deneysel yaklaşımlar aynı zamanda felsefi düşüncelerin tam ortasında yer almaktadır. Empiristler için bir iddianın gerçek olduğunu kabul etmenin yegâne yollarından biri o iddiayı doğrulayacak kanıt ve delillerin sunulması olacaktır. Olayla ilişkili bir kanıt olmadığı halde olayın doğru olduğunda ısrar etmeye devam ediyorsanız, aksi yönde kanıtlar sizi haksız çıkaracaktır. Hal böyleyken doğru bir önerme oluşturmuş olamazsınız. Varsayılan bu yaklaşımın temelinde, her hangi bir önerme kesin doğru veya teyitli olmasa bile, o önerme bilimsel ve gerçekçi olarak kabul görebilir. Esasen empirizm için önemli olan, önerilen meselelerin doğru ya da yanlış olduğunu teyit edebilecek sunumlarla gösterilmesidir.

İlk Çağ Felsefesinde Empirizm Ve Empiristler

Bu bakış açısı sonucunda kar yağışı sırasında, kar hep siyah yağar denilirse bu bir önerme olarak kabul görebilir, çünkü karın yağışı beklenebileceğinden, bu örnek önermenin doğruları ve ya yanlışları kanıt olarak kullanılabilir. Ama insanlar öldüğünde hemen başka bir yerde dirilirler, gibi bir cümle ortaya atılacak olursa bu uygun bir önerme olmaz, çünkü hangi bilimsel veya teknik kanıtın bu konuyu açıklayacağı sorusu havada kalır. Bir önermenin mümkün olup olmamasından daha önemli olan şey, o önermenin teste tabi tutulabilir olup olmamasıdır. Deneyciler, bir önerme hakkında yeteri kadar doğru ve yanlış sınanma seçeneği bulunuyorsa, o önermeye inanan insanların deneyimlerini gözleme imkânı bulacaktır.

İlk başlarda empiristler tanrısal ve ya kurgusal olarak açıklanan rivayet ve havadislerin önemli buluşlar olarak anılmasını engelleyerek, neden sonuç ilişkisi oluşturmaya çalışıyorlardı. Buna rağmen engellemeye çalıştıkları bu durum, birçok yeni buluş ortaya çıktıkça güvenilirliğini kaybediyordu. Bilim dünyası bilimsel olmayan ve gözleme dayanmayan birçok meseleye başvurmuşlardır.

Örnek vermek gerekirse Einstein, özel görelilik kuramını bulmuş ve bu sayede zaman ve uzaklığın duruma bakan gözlemciler açısından değişebileceğini bize öğretmiştir. Yine ünlü fizikçi Isaac Newton genel çekim yasası sayesinde, ayın gelgit hareketlerini, dünyanın yörünge etrafındaki dönüşlerini, ayın dünya etrafındaki hareketlerini, yere düşen nesnelerin düşme hızlarını bu şekilde görmemizi sağlar. Bu görülemeyen ama bilinebilen şeyler, ilk dönem empiristlerin söylemlerinin iddia olarak kalmasına sebep olmuşsa da, modern zaman da var olan öncüleri bu konulara daha farklı yaklaşarak ayrı tutmuşlardır.

İlk Çağ Felsefesinde Empirizm Ve Empiristler

  • Demokritos 
  • Epikuros 
  • John Locke
  • David Hume
  • Thomas Hobbes
  • George Berkeley
  • Francis Bacon
  • John Stuart Mill
  • Condillac

İlk çağlarda felsefe üretimi konusunda önemli düşüncelere yer verilmiş ve varoluşsal konular oldukça fazla sorgulanmıştır. Bunlar evrenin oluşumu, yaşamın başlangıcı, insan oluşumunun sebebi ve insanın varoluş gayesi gibi meselelerdir. Bu felsefi düşüncelere insanlık en başından beri cevaplar arayarak bilgini kaynağına ulaşmaya gayret etmektedir. Felsefenin bilgi ile ilgilenen dalı olan epistemoloji, o eski zamanlardan beri bir yöntem olarak empirizmi kullanmaktadır. Bu felsefi geleneğin en önemli iki temsilcisi Demokritos ve Epikuros deneysel bilgiyi düşünce yöntemlerinin merkezine alarak, gözlem, uyum ve deneyimden yararlanmışlardır.

Demokritos Etkileri

Bizzat geliştirdiği atomcu evren teorisi formülü ile tanınan ünlü filozof Demokritos aynı zamanda bu atomcu felsefesinin ilk çağdaki mimarıdır. Doğa bilimlerinin maddeci anlayış olguları Demokritos ile başlamaktadır. Ünlü filozofun nedene bağlı zorunlu evren çıkarımı ve bu çıkarımına bağlı bilimsel düşünme durumu, günümüz deneycilik anlayışının başında gelmektedir. Dünyadaki her şeyin atomların hareket etmesinden kaynaklandığını savunan düşünür, yaradılıştan doğan meselelerin asli unsurunun atomlar olduğunu ileri sürmüştür. Parçalanmayan nesnelerin özü atom olmalıdır diyerek, her şeyin atomların hareketliliği ile ilişkili olduğunu ileri sürmüştür. Öne sürdüğü bu düşünceler sebebiyle ünlü filozof kendisinden sonra gelenler tarafından empirizm ekolünün öncülerinden kabul edilmektedir.

Demokritos Etkileri

Epikuros Etkileri

Demokritos gibi kendisi de deneycilerin öncülerinden sayılan Epikuros bu alanda farklı bir yaklaşım izleyerek mutluluk konularının üzerinde durmuş, insan mutluluğunun doğal yaşamı ve kahinatı tanımasıyla mümkün olduğu görüşünü öne sürmüştür. Ahlaki bir felsefe doktrinini geliştirmeye çalışarak, her türlü madde hareketinde bilgiye ihtiyaç duyulacağını iddia etmiştir. Epikuros’a göre deney ve deneme yanılma yöntemiyle ulaşılabilecek olan bilgiler, ancak defalarca denenerek elde edilmesi mümkün olan meselelerdir. Bu bilgiler ışığında nesnelerin doğasının anlamlandırılabileceğini savunan filozof, ayrıca deney ve duyumların yanıltıcı olabileceğini de belirtmektedir. İnsanların bulduğu bilgilerin yaşadıkları süreç ve acılarla doğru orantılı olarak etkileneceğini ileri süren Epikuros, doğru bilginin ortaya çıkması için bu tip süreçlerin kaçınılmaz olduğunu savunur.

Empiristler Ve Empirizm

Deneyciliğin sistemli bir felsefe olarak ortaya koyulması Yeni Çağ ile birlikte karşımıza çıkmaktadır. Öncelerden de empirizm akımlarının önemli düşünürleri ortaya bir takım çıkarımlar koymuş olsalar da esasen artık duyumculuk akımından önemli ölçüde ayrılmış ve daha sistemli bir hal almıştır. Felsefe tarihi açısından belirleyici bir rol oynayan ve İngiliz deneyciliği olarak bilinen empirizm akımı, bilgi alışverişi sorunu sebebiyle yeni çalışmalar ortaya koymuştur. Bu konuda derin çalışmalar ortaya koyan yaklaşımın öncüleri şüphesiz Locke, Hume ve Berkeley gibi isimlerdir. Bu isimlerin analizleri ve yaptığı çalışmalar sonucunda kendilerinden sonra gelecek olan felsefecilerin yönünü önemli ölçekte belirlemişlerdir.

John Locke Dönemi

Deneycilik felsefesinin küllerinden yeniden doğmasını sağlayan isim, ünlü İngiliz filozof John Locke olmuştur. Etkisini 18. Yüzyıl içerisinde oldukça artıran John Locke, insan bilgilerinin eylem ve deneylere dayanması gerektiğini savunmuştur. Bu konuda aydınlanmacı felsefeyi önemli ölçüde etkilemiş olan düşünür gerek insan düşüncesinin özgür bir şekilde ortaya çıkmasını gerekse de insanların eylemlerinden yola çıkarak varsayımlar gerçekleştirmesi fikrini savunmuştur.

John Locke Dönemi

David Hume Dönemi

Doğa bilimi anlayışla nedensellik ilkesini yeniden değerlendiren filozoflardan biride David Hume olmuştur. Ayrıca empirizmin felsefi gücünü, yeni bir akım olarak önde gelen kuramlar arasına çıkmasında öncü isim olmuştur. Her nedenin sonuçlar doğuracağını ve bu sonuçlarında bir nedene bağlı olduğunu düşünen David Hume, bu düşüncesi ile çağrışımcılık felsefesinin kurucusu olarak da kabul edilir.

Thomas Hobbes Dönemi

Thomes Hobbes diğer düşünürlerden farklı olarak nesnel gerçekliği oldukça fazla önemsemiş ve her şeyin fiziksel maddelerin hareketleri aracılığı ile geliştiğini savunmuştur. Belirgin anlamda materyalizmin öncülerinden de sayılan Thomes Hobbes, siyaset felsefesindeki düşünceleri sayesinde şimdiki tanınırlığına ve şöhretine kavuşmuştur. Hobbes kuramsal ve yöntemsel olarak deneyci felsefeyi sahiplenir.

George Berkeley Dönemi

George Berkeley felsefi yaklaşımıyla tamamen idealist yeni bir yöntem geliştirmiştir. Berkeley maddi meselelerin gerçekte aslında var olmadığını öne sürmüştür. Özellikle maddenin varoluşu sebebiyle Jonhn Lock’u katı bir şekilde eleştirmiştir. Empirizmin öncüleri içerisinde yer alan Berkeley, aynı zamanda idealizmin en önemli öncülerinden sayılmaktadır. Nesnelerin içeriği algılanmalarına göre değişim gösterir diyen Berkeley, sonradan aldığımız düşünceler dışında başka bir algımızın olmadığını savunur.

George Berkeley Dönemi

Empirizm İçin Yapılan Eleştiriler

Empirizim genel olarak deneme ve deneylere aşırı bağlı ve bağımlı olmakla her zaman eleştirilir. Deneycilik felsefesi özellikle aklı ve düşünsel yöntemleri tamamen reddetmesinden ötürü kendisine karşı yoğun eleştiriler almaktadır. Empirizmin zihnin boş bir levha olduğuna yönelik önermesi, günden güne daha çok yanlış olduğu konusunda sorular sorulan bir önerme olmuştur. Çünkü psikanaliz ve antropoloji gibi bilim dalları geliştikçe empirizmin nesnelliği yansıtmaktan uzak olduğu görüşü ortaya çıkmaya başlamıştır.

Empirizmi eleştiren eserler arasında filozof Willard Van Orman Quine tarafından yazılan ‘’Deneyciliğin İki Dogması’’ adlı eser oldukça önemlidir. Quine bu eserinde empirizmin temel sistemlerine derin eleştiriler yönelterek, analitik ve sentetik önermeler arasında yapılan katı ayrımı eleştirir.

İlginizi çekebilir: Empresyonizm Nedir?

Empresyonizm (İzlenimcilik) Akımı Nedir?

İlgili yazılar

Yorumlar - Yorum yapmak için tiklayin

YORUM BIRAKIN