Dini

Teizm Nedir? Felsefede Teizm Temsilcileri

Teizm Nedir? Felsefede Teizm Temsilcileri

Başlıklar

Teizm Nedir?

Deizm ile sıkça karşılaştırılarak merak konusu olan teizm, aslında tanrıcılık ve tanrı kavramının var olduğuna inanan bir yaklaşımdır. Son zamanlarda insanların manevi çöküşlerine sonuç bulma düşüncesinin etkisiyle, inanç sistemleri sıklıkla araştırılmaya başlanmıştır. Bu araştırmalar sırasında en çok merak konusu olmayı başaranlardan olan soru şüphesiz teizm nedir? Teist kime denir? Gibi sorulardır. İşte bizde yazımızda bu sorulara ve çok daha fazlasına sizler için cevaplar bulacağız. Teistlere göre tanrılar dinleri insanlara gönderebilir, insanların hayatlarına müdahale ve etkilerde bulunacak doğaüstü olayları oluşturabilir. Bu şekilde bir anlatıya sahip teizme göre, tüm galaksi ve gezegenler dâhil yaşam formlarının var olmasından sorumlu olan bir Tanrı mevcuttur.

Tanrının kendi doğasını ve onun evrenle olan ilişkisini açıklayan teizm, tanrının insanlar ve doğal yaşamla sürekli bir diyalog içerisinde olduğunu savunur. Tanrıların dünya üzerindeki etkilerine inananlara teist denir. Teizm tanımı ilk kez İngiliz filozofu ve din bilimcisi Ralph Cudworth tarafından kullanılmıştır. Geniş bir tanım olan teizm, başta insanların dini inanışları olmak üzere, tüm tanrısal inanışları kapsayan geniş bir tanımdır.

Teist Kimdir?

Teizm, deizm gibi tanrının insanlara her hangi bir şekilde müdahalede bulunmayan ve kâinatta her hangi bir söz sahipliği olmadığını savunan bir sistem değildir. Aslında deizm tanrı inanışlarını içermesi yüzünden teizm tanımlamalarında kendine yer bulmasına rağmen, özellikle modern ve klasik deistler müdahaleci dinlere olan eleştirisi dolayısıyla kendilerini bu kategori dışında değerlendirmektedir. Kökü Yunanca theos kelimesinden gelen teizm İngilizce theism ve Fransızca theisme olarak çevrilmektedir. Theos Yunancada tanrı anlamına gelmektedir.

Âlemin yaratılmasına sebep olan mutlak bir varlık inancını savunan bu felsefi düşünceyi benimseyen ve inanlarına teist denmektedir. Türkçede tanrıcılık olarak tanımlanan bu inanç ve düşünce sistemi, oldukça eski zamanlara rastlamaktadır. Hakkındaki bilgiler ışığında tanıtmak, tanımlamak ve ele almak için iki açıdan düşünülmesi gereken teizm, dar anlamda bakıldığında, bilinçli bir biçimde tanrının varlığına inanmanın yanı sıra, onun büyüklüğünü ve yaratıcılığını kabul ederek tanımaktır. Teizm, tanrının şuurlu, güçlü, kudretli, ferasetli, saygın, karakterli, özel irade sahibi ve ulu bir varlık olduğunu kabul eder.

Teizm nedir?

Teizm Özellikleri Nelerdir?

  • Ontolojik kurama göre Tanrı kusursuz bir varlıktır. Kuram Tanrı’nın varlığını kudretli, kusursuz ve mükemmel olmasıyla açıklar.
  • Varlığın ortaya çıkması kuramına göre tanrı tek yaratıcı olandır. Varlık gösteren her şey onu yaratan bir varlığa ihtiyaç duymaktadır. Tüm kâinat zaman sürecinde sonradan var olduğuna göre, evreni yaratan da yine Tanrı’dır.
  • Yaratıcı Tanrı sonsuz bir güce sahiptir. Tanrının bu gücü gücü sınırsızdır ve her şeye yeter. Aquaina ve bazı filozoflar tanrının gücünün sınırları olduğunu söyleseler de, Descartes tanrının gücünün tamamen sınırsız olduğunu söylemiştir.
  • Mutlak bilgiye sahip olan Tanrı, her şeyi bilendir. 
  • Evreni aşan bir güç olarak Tanrı, zamandan ve mekandan bağımsızdır. 
  • Tanrı kolayca tarif edilemez
  • Tanrı tüm duygulardan bağımsız bir haldedir.

Daha geniş bir anlamda ele alındığında ise teizm öncelik olarak Tanrı’nın var olduğuna inanmayı, ayrıca bu inancı bir şekilde savunmayı gerektirir. Teistik inanç sisteminin arkasında yatan inanışa göre, maddi dünyanın sonrası ve ötesinde daha büyük bir varlığın mevcudiyetini kabul etme anlayışı vardır. İşte bu iki gruba ayırdığımız teistik inanç sistemi, aslında bazı unsurlarıyla ilk insanlardan beri görünmektedir. İlk çağlarda yaşayan bazı insanlar arasında mutlak teizm etkileri gözlemlenmiştir. Mutlak teizm, tanrı inancının ilk adımları olarak açıklanabilir.

Herhangi dini ya da felsefi bir bilgiye dayanmayan veya karşılaşmamış olan bireyler ve toplumlar arasında, mutlak teizm etkileri görülmektedir. Dünya hayatı var olduğundan bu yana çeşitli inanışlarda her zaman var olmaya devam etmişlerdir. Bunlarda biri olan teizm göre tanrının sonsuz güç ve kudretin sahibi olduğu düşünülür. Tanrı her şeyi gören, bilen ve duyan olarak sonsuz bir kuvvet ve kudret sahibidir. Bu inanışta Tanrı takdir ettiğine iyiliklerle davranıp, daha adaletli ve hayırlı bir yaşam sunmaktadır. Bu sebepten teizm düşüncesi kendi içinde geleneksel, klasik veya tarihsel teizm isimlerini almaktadır.

Felsefede Teizm

Teizm inancının en son aşaması Tanrı’nın haber gönderdiği elçilerine ve mucizelerine inanmaktır. Teizmin dini kapsamı olarak da görülebilecek olan bu düşünce monoteizmle paralellik göstermektedir. Ayrıca bu yönden bakıldığında ehli kitapla simgeleşen tevhit inancını meydana getirerek, Yahudilik, Hıristiyanlık ve Müslümanlık inançlarının içeriklerini önümüze koymaktadır. Felsefe biliminde başlangıçtan beri çokluk, sonsuzluk, yetkinlik, yaratıcılık, ölümsüzlük, birlik gibi kavramlardan hareketle ortaya çıkan teist düşünce anlayışı, zaman içerisinde olgunlaşmış ve semavî dinlerin yardımıyla daha da iyi gelişmiştir.

Sokrat öncesi dönemlerde yaşayan filozoflarda teistik düşüncenin ilk ipuçlarını bulmak mümkündür. Bu filozoflar o dönemin insan biçimcilik ( antropomorfist ) ve çoktanrıcılık ( politeist ) anlayışına alay eder bir tarzla karşı çıkarlar. Teizm, tanrının birliği, daimiliği, yetkinliği, her şeyi bilmesi, görmesi ve duyması, zihniyle her şeyi yönetmesi, maddi nesneler gibi değişken ve hareketli olmaması, taraf ve yönden doygun olması gibi özelliklerden söz eder. Sokrates öncesi düşünürlerden bir tanesi olan Ksenopfanes, teistik düşünce tarzının ortaya çıkması ve din tarihi açısından da yaptığı felsefi çalışmalardan ötürü önemli bir düşünürdür.

Teistik temsilciler Aristoteles, Blaise Pascal, Kuesli Nikolaus, Von Schelling, Alfred Nort Whitehead

Teistik Temsilciler

  • Aristoteles ( M.Ö. 384 - M.Ö. 322 )
  • Blaise Pascal ( 1623 - 1662 )
  • Kuesli Nikolaus ( 1401 - 1464 )
  • Von Schelling ( 1775 - 1854 )
  • Alfred Nort Whitehead ( 1861 - 1947 )

Ksenohanes sosyokültürel hayat ve insan sorunlarına ilgi duyarak, içinde yaşadığı Yunan toplumunun ve kültürünün temel değer yargı ve çeşitli yaşam olgularını sorgulamaktadır. Halka bu durumlarla alakalı çok sıkı eleştiriler getirerek, bu eleştirilerini hiciv sanatı şeklinde ifade etme yoluna gitmiştir. Ksenohanes savlarının temelleri Homeros ve Hesiodos'a kadar iner. O dönem bu ikisinin tanrıya verdikleri halk kavramları ile savaşır. Bu tanımlamalarda Homeros ve Hesiodos tanrıları, insanlar arasında ne kadar ayıp ve kusur varsa hepsini işleyen varlıklar olarak gösterirler. Bunlar hırsızlıktan, zinaya, birbirlerini kandırmaktan, yağmaya ve diğer her türlü kötülüklere kadar sürüp gitmektedir. Bu öğretiler sebebiyle o dönem yaşayan insanlar, tanrıların da tıpkı kendileri gibi doğmuş ve büyümüş olduklarını ve ayrıca kendininkilere benzeyen sesleri, kıyafetleri ve şekilleri olduğunu sanmaya başlamışlardır.

Ksenohanes halkın bu tanrı tanımının karşısında, tektanrıcılık düşüncesini ortaya sürmüştür. Ona göre ahlaki bir temelde olması gereken tanrılara, saygı duymak, öte yandan onlar için bu tür çirkin yalanlar uydurmak ve insan biçiminde tasarlamak uygun değildir. Ksenohanes’ in bu düşüncenin halk üzerinde etkisi olmamışsa da ardından gelen Aristoteles tarafından ele alınarak tamamlanmıştır. İlkçağın ikinci yarısında iyilik ve bilgelik sahibi tanrı, anlayışıyla Sokrat ve sonra evrene şekil ve düzen veren ruh demiourgos anlayışıyla Eflâtun teizme katkı sunmuşlardır. Aristo, maddeye biçim ve hareket kazandıran, kendisi asla hareket etmeyen, en yetkin ve mutlak varlık düşüncesiyle bunu desteklemiştir. Aristo’nun yanı sıra, kendi kendine yeterli sonsuz ve basit tanrı anlayışıyla Filon ve ışığın güneşten yayılması gibi bütün varlık âleminin kendisinden çıktığı tek tanrı anlayışıyla Plotinos, teistik düşüncenin öncülerinden olmuşlardır.

  • Plotinos ( 205 – 270 )
  • Ksenohanes ( M.Ö. 475 )
  • Filon ( M.Ö. 25 )
  • Eflatun ( M.Ö. 428 – M.Ö. 348 )

Teistik temsilciler Plotinos, Ksenohanes, Filon, Eflatun

Teizm İnancında Tanrının Özellikleri

  • Kusursuzdur
  • Yaratıcıdır
  • Her şeyi bilir
  • Mutlak mükemmeldir
  • Bilginin tek sahibidir
  • Evrenin sahibidir
  • Duygulardan bağımsızdır
  • Tarifsizdir
  • Kendi kendine yetendir.

Her inanç sistemi varlık ve yokluk durumlarından tanrıyla entegredir. Teizm, tanrıyı bazı özel durumları ile açıklar ve tanrı ile ilgili fikirler ortaya atar. Teistlere göre, onun en belirleyici özelliği yaratıcı olmasıdır. Bu temel kavram teizmin ilk ve temel kuramıdır. İkinci özelliği ise tanrının kusursuz olmasıdır. Teist düşüncede tanrı her anlamda mutlak bir mükemmellik ile donanmıştır. Üçüncü kurama göre o her şeyi bilir ve en doğru bilginin kaynağı sadece kendisidir. Dördüncü kuram onun kâinat gibi sonsuz bir güce sahip olduğu inanışıdır. Beşinci kurama göre tanrı kendi kendine yetebilmektedir. Altıncı olarak yaratıcının duygulardan bağımsız ve tanımsız olması gelirken son kuram yaratıcının mekân ve zaman kavramlarından bağımsız olduğu fikri üzerine kuruludur.

Klasik teizm, evrenin yaratıcısı ve hamisi olan, varlığı gerçek, her zaman hazır ve nâzır, her şeyi bilen, hayat sahibi, dilediğini yapmaya gücü yeten, değişmez, tek, hür, ebedi, ahlâkî mükellefiyetlerinin kaynağı, ibadete lâyık, güzel, âdil ve en yüksek derecede iyi olan ulu varlığa inanmayı içerir. Teistik inanç sisteminin birbirinden farklı biçimleri ve yönleri gözlemlenmektedir.

Eski tarihlerde evrendeki çokluktan hareketle bir olana, maddî olandan manevi olana, dönüşenden dönüşmeyene ve ölümlü olandan ölümsüz olana doğru genişleyen teistik düşünce, orta çağ felsefesinde, varlığı değişmez olan ve olmayan ayırımı üzerine inşa edilmiştir. Nitekim akılcılığın ön plana çıktığı daha eski zamanlarda ve bilimselliğin geçerli sayıldığı modern zamanlarda, geçmiş gelenekten daha farklı inanış şekilleri görülmektedir.

Farklı Dinlerde Teizm

Günümüz inanışlarının özünde hepsinin tektanrıcı bir inanç sistemine sahip olmalarına rağmen, yine de üç büyük dinin tanrı anlayışı birbirinden farklı olmuştur. Yahudilikte artık milli bir din haline gelen teizm, evrenselliğini yitirmiştir. Hristiyanlık teslis anlayışının merkeze alınmasıyla, bir anlamda monoteizmden uzaklaşmış ve sapmıştır. İslamiyet ise tevhit ve evrensellik vurgusuyla hem Yahudilikten hem de Hristiyanlıktan farklı ve özgün olarak kalmaktadır.

Teizm, ateizm ve agnostisizmi reddeder ve tanrının yaratıcılık, teklik, yücelik ve özgürlük gibi özelliklerinden bir veya birkaçını reddeden deizm, düalizm, panteizm ve politeizm gibi diğer inanç sistemlerinden de ayrılır. Teizmin Tanrı anlayışının en belirgin niteliği tektanrıcı oluşudur. Tanrının birliği sadece sayı bakımından birliği değil, yaratıcılık, tamamlayıcılık, bütünleştiricilik ve eşi benzerinin bulunmaması gibi özellikleri de içermektedir. Yeniçağ ile beraber klasik teizm düşüncesinin gerilediği ve akılcılığın ön plana çıkmasıyla tanrının varlığının apaçık doğru bir şekilde kabul edildiği daha rasyonalist teizm anlayışı görülmektedir.  Geçmişten günümüze teizmi işleyen on binlerce eser ortaya koyulmuştur. Onlardan sadece bazıları şunlardır;

  • Şamanın Ruhu
  • Dinin Kökenleri
  • İslam Felsefesi Tarihi
  • Cennet
  • Aşığın Aynası 
  • Risaleler

Farklı Dinlerde Teizm

Descartes, Spinoza, Leibniz gibi düşünürlerin savunduğu bu düşünceye karşılık John Locke, tanrının varlığının doğuştan gelen alelade bir durum olmadığını savunur. Onun ancak dış dünyadan edinilen bilgiler neticesinde anlamanın mümkün olduğu tezini savunmuştur. Hegel ve George Berkeley gibi ünlü filozofların düşüncelerinde ise ruhun varlığı ön plana çıkarılarak oradan da tanrının varlığına gidildiği düşünülmektedir. Sonralarda doğanın yapısından hareket ederek tanrıya kavuşma ve onun varlık bütünlüğünü kanıtlama düşüncesi yaygınlaşmıştır. Kılavuzluğunu Isaac Newton’un yaptığı ve sonra Samuel Clarke’ın izlediği bu yeni teistik düşünce anlayışı bilimsel teizm olarak isimlendirmek doğru olacaktır.

Kant ve onu izleyen düşünürler, dar anlamda teizmi ve teoloji alışkanlıklarını reddederek insanoğlunun ahlaki yönünden hareketle tanrının varlığına gitmeye çalışan, vicdan, şefkat ve adalet duygusu gibi bazı ahlaki motiflerin kaynağının tanrı olduğu fikrine dayanırlar. Bu düşünce tarzı tanrının varlığını savunan teizmin tarihi için oldukça önemlidir. Deizmin etkisi, düşünürler ve halk arasında yaygınlaşınca kilise, Hıristiyan tanrısını deizmin tanrısının karşısında bir bakıma yeniden inşa edip yeni bir tanrı düşüncesi oluşturmaya çalışmıştır. Hatta ilerleyen devirlerde teizm kilisenin tekelinden bağımsızlaşmış ve teistler fikirlerini, düşüncelerini ve akli kanıtlara dayandırarak savunmayı denemişlerdir.

Teistlere göre kâinat düzenine baktığımızda, her bir şeyin kendi işlevini yerine getirecek şekilde en ince detayına kadar düşünülmüş ve ayarlanmış olduğunu görürüz. Dünyadaki bu düzenin kusursuz olan bu yapısı, onlar için her şeyi düzenleyen tanrının varlığının belirgin bir kanıtıdır. Teistler için düzen ve amaç kendi kendine ortaya çıkmazlar. Her doğal döngü önemli bir amaca hizmet eder ve güç sahibi tanrı tarafından gerçekleştirilir. İbni Rüşd, Isaac Newton ve birçok önemli filozof bu fikrin önemli savunucularıdır. Bu düşünceyi benimseyenlere göre, birçok insan tanrının varlığının kanıtı olarak iç duygularına ve ferasetlerine başvurur. Tasavvufta Yunus Emre, Mevlana gibi önemli şahsiyetler de bu düşünceyi benimsemişlerdir.

Onlar için tanrıyı ispat etmeye gerek yoktur. Çünkü tanrı zaten sezgiyle kavranabilir. Tanrının kesin ve mutlak, sınırsız bilgi ve güce sahip olduğunu ifade eden bu düşüncede, tanrılar yaratılmamışlardır. Ayrıca olmuş ve olacak her şeyi bilen yine tanrıdır. Teizmde tanrıların evrenin işleyişine müdahale ettikleri inancı genelde hâkimdir. Çünkü bu varlık benliğini ve özünü, diğer akıllı yaratıkların düşüncelerinde ve iradelerinde açığa çıkarır. Bu sebepten de tanrı, insanlar ile kişisel bir ilişki düzeni içindedir. Tanrı yarattığı varlıklardan farklı ve ayrı bir yerde durur, ama kendini yarattıkları aracılığıyla gösterir. Bu yüzden de bu anlayışa göre varoluşun tek ve kesin kaynağı olan koruyucusudur. O, en yüksek varlık olarak düşünülür, insansa onu bilebilir ve ona erişebilir.

İlginizi çekebilir: Ateizm Nedir, Ateizmin Çeşitleri Nelerdir?

Ateizm ve Evrim Teorisinin İlişkisi

Deizm Nedir? Deizmin Tarihçesi

İlgili yazılar

Yorumlar - Yorum yapmak için tiklayin

YORUM BIRAKIN