Başlıklar
- - Yeniçeri Ocağı
- - Yeniçerilerin Genel Özellikleri
- - Yeniçeri Ocağının İç Örgütlenme Bölümleri
- - Yeniçerilerin Toplam Asker Sayısı
- - Yeniçeri Ocaklarında Verilen Aylık ve Bahşişler
- - Yeniçeri Ocağı Teşkilatının Genel Hatları
- - Vaka-i Hayriye Olayı ve Yeniçeri Ocağının Kapanması
Yeniçeri Ocağı
1299 yılından 1922 tarihinde kadar Anadolu Bölgesi ve çevresindeki üç farklı kıtada hüküm süren Osmanlı Devleti’nin oldukça önemli bir parçası olan Yeniçeri Ocağı, Osmanlı İmparatorluğu’nun oldukça büyük bir askeri kuvveti olarak öne çıkmaktadır. Kısaca Yeniçeri, Osmanlı İmparatorluğu’nda Hristiyan çocuklarının devşirme yöntemi ile yetiştirilerek orduya alınması metoduna dayalı olarak ortaya çıkmış olan askeri bir sistemdir. Özellikle ilk olarak Osmanlı Devleti’nin 3. padişahı olan 1. Murat Hüdavendigar tarafından kurulmuş olan Yeniçeri Ocağı, 1. Murat’ın veziri Çandar Hayrettin Paşa’nın gayretleri ile kurulmuştur.
Genel olarak devletin Hristiyan tebaası ve savaş esirlerinin çocukluk yaşlarından itibaren yetiştirilmesi metoduna dayalı olan bu ocak sistemine alınan çocuklara ‘‘Acemi Oğlanı’’ adı da verilmektedir. Öncelikle bir Türk köylü ailenin yanına verilen bu çocuklar, orada ilk olarak Türkçe dilini öğrenmekte ve Türk örf ve adet kurallarına göre yetişmektedir. İslam dinini oldukça büyük ölçüde bu ailelerin yanında öğrenmekte olan Acemi Oğlanları, devşirildikleri anda sünnet edilerek Müslüman bir şekilde yetiştirilmektedir. Daha sonra kışlalarda askeri terbiye edinen bu çocuklar, kışla bölgelerinde ikamet ederler.
Yeniçerilerin Genel Özellikleri
Emekli oluncaya kadar evlenmeleri, aile kurmaları ve şehir bölgesinde oturmaları yasaklanmış olan Yeniçeriler arasındaki kabiliyeti olan pek çok kişi, bu şekilde subay ve general mevkilerine kadar rütbe edinebilmektedir. Türkçe dilinde asker anlamında gelen ‘‘Çeri’’ kavramı ile özdeşleşmiş olan Yeniçeriler, 1. Murat dönemi öncesi Orhan Bey zamanından kalma ‘‘Yaya ve Müsellem’’ sisteminin yerini almıştır. Kapıkulu Ocakları’nın oldukça önemli bir parçası olarak öne çıkan Yeniçeri Ocağı, iç örgütlenme olarak da Cemaat Ortaları, Sekbanlar ve Ağa Bölükleri olmak üzere üç farklı bölümden meydana gelmektedir.
Yeniçeri Ocağının İç Örgütlenme Bölümleri
Yeniçeri Ocağı, dünyadaki modern anlamda ilk daimi ordu olarak öne çıkmaktadır. Ocak temel olarak; Cemaat Ortaları, Sekbanlar ve Ağa Bölükleri olmak üzere üç farklı bölümden oluşmaktadır. Söz konusu bu iç örgütlenme bölümlerinin genel özellikleri aşağıdaki gibidir.
- Cemaat Ortaları: Ocağın ilk olarak kurulan bölümüdür. Her yüz adet askerin bir ortayı meydana getirmiş olduğu bu grupların başında da ‘‘Yaya Başı’’ adı verilen komutanlar bulunur. Ortalardaki asker sayısı 17. Ve 18. Yüzyıllar içerinde artmış olsa dahi toplam orta sayısı 101 olarak sabittir. Her orta kendine özgü bir bayrağa sahiptir ve bazı ortalar da işlevlerine göre ‘‘Deveci, Turnacı, Zemberekçi ve Katrancı’’ gibi pek çok çeşitli isimler alırlar. Söz konusu bu ortalar, Ağa ve Sekban ortalarına göre çok daha imtiyazlı bir konumdadırlar. Ülke sınırlarındaki önemli hudut kalelerine muhafız olarak atanırlar.
- Sekbanbaşı Bölükleri: Fatih Sultan Mehmet Han’ın 1451 yılındaki Karaman Seferi esnasında ortaya çıkmıştır. Yeniçerilerin buyruklarına karşı çıkması durumunda padişaha bağlı askerlerin kurmuş olduğu bu oluşum, 1’i atlı ve 34’ü yaya olmak üzere toplamda 35 ortadan oluşmuştur. Daha sonraları tek bir orta olarak sayılan bu bölükler, Yeniçeri Ocağı’nın 65. Ortası olarak da adlandırılmıştır. Başlarına Sekbanbaşı adı verilen Sekbanbaşı Bölükleri, padişah ile birlikte avlara dahi çıkmaktadır.
- Ağa Bölükleri: 2. Bayezid’in tahta çıkması esnasında kurulmuştur. Padişaha bağlı olan 61 bölük olarak meydana gelen Ağa Bölükleri, Kanuni Sultan Süleyman döneminden beri Birinci Ağa Bölüğü’nün askeri olarak tek bir çatı altında toplanmıştır.
Yeniçerilerin Toplam Asker Sayısı
Kurulduğu tarihlerde ilk olarak 1000 kişiden oluşmakta olan Yeniçerilerin sayısı, Kanuni Sultan Süleyman döneminde 12 bine kadar artmıştır. 18 yüzyılın ortalarında sayısı 80 binlere kadar çıkan Yeniçeriler, 2. Mahmut döneminde 140 bin kişiden meydana gelmektedir. Temel kuruluş ve düzenlenme esasları Kanuni Sultan Süleyman döneminde tamamlanan Yeniçeri Ocağında toplam maksimum orta sayısı 196 olarak belirlenmiştir. İlk başlarda orta sayısı 60 ila 100 arasında değişim gösterirken, 18. Yüzyıl itibariyle sayısı 3000 kişilere kadar varan Yeniçeri ortaları görülmeye başlanmıştır.
Yeniçeri Ocaklarında Verilen Aylık ve Bahşişler
Diğer Kapıkulu askerleri gibi sürekli olarak görev yapan ve devletten de aylık alan Yeniçeriler, üç aylık olarak ödenen ve ‘‘Ulufe’’ adı verilen bir ücret alırlar. Her padişah değişimi esnasında da ‘‘Cülus Bahşişi’’ almakta olan Yeniçerilerin oldukça büyük bir bölümü İstanbul’da yer alan Şehzadebaşı Kışlalarında ikamet etmektedir. Özellikle Osmanlı Devleti’nin dağılma döneminde İstanbul bölgesinde halka yapmış oldukları çeşitli zulüm ve zorbalıklar ile devlet yönetimini de zora sokan ocak, çıkardığı ayaklanmalarla da toplumsal düzeni oldukça büyük ölçüde bozmuştur.
Yeniçeri Ocağı Teşkilatının Genel Hatları
Yeniçeri Ocağının en büyük komutanı ‘‘Yeniçeri Ağası’’ olarak bilinmektedir. Padişahların genelde en güvendiği kişilerden seçtikleri Yeniçeri Ağaları, padişah ile beraber sefere çıkarlar. Savaşlarda ordu merkezinde yer alan Yeniçeri Ağaları, Yeniçeri Ocağının genel düzenini de sağlamakla yükümlüdür. Genel hatları itibariyle ortalardan oluşan ve oldukça düzenli bir askeri oluşum olan Yeniçeri Ocağı, Osmanlı İmparatorluğu’nun özellikle yükselme döneminde oldukça kritik bir işleve sahip olmuştur.
Fakat son dönemlerde özellikle Yeniçerilerin İstanbul bölgesinde ikamet eden esnaf ve zanaatkarlara zorbalık yapması ve tüccarların çeşitli ticaret mallarına el koyması ile devlet için oldukça büyük bir problem haline gelen ocak, son zamanlarında başıbozuk bir ordu görüntüsü çizmiştir. Her padişah değişiminde Cülus bahşişi alabilmek için sürekli olarak padişahları tahtından indiren ve bazı padişahların da direkt olarak ölümünden sorumlu olan ocak, 1826 tarihinde tamamen ortadan kaldırılmıştır.
Vaka-i Hayriye Olayı ve Yeniçeri Ocağının Kapanması
16 Haziran 1826 tarihinde İstanbul’da bulunan Osmanlı Padişahı 2. Mahmut’un kesin talimatı ile top atışı kullanılarak yok edilen Yeniçeri Ocağı, ‘‘Vaka-i Hayriye’’ adı verilen bu olay ile birlikte tarih sahnesinden tamamen silinmiştir. ‘‘Hayırlı Olay’’ anlamına gelen Vaka-i Hayriye esnasında ocak top atışına tutulmuş ve top atışından sağ kalanların da idam edilmesi ile ocak tamamen ortadan kaldırılmıştır. Yeni nesil ordu olarak da bilinen ‘‘Asakir-i Mansure-i Muhammediye’’ ordusunun da kapatılmasından doğrudan sorumlu olan Yeniçeri Ocağı, Osmanlı Padişahı 2. Mahmut tarafından kaldırılarak tarihin tozlu sayfaları arasındaki yerini almıştır.
İlginizi çekebilir: 1. Dünya Savaşında Osmanlının Savaştığı Cepheler ve Savaşın Sonucu
Yorumlar - Yorum yapmak için tiklayin