Tarih

Urgakina Kanunları Nedir? Kanunların Biçimi, İçeriği ve Tableti

Urgakina Kanunları Nedir? Kanunların Biçimi, İçeriği ve Tableti

Başlıklar

Urgakina Kanunları

İnsanoğlunun dünya üzerindeki yaşamı başlangıçta bireysel bir biçimde şekillense de zamanla bu bireysellik yerini kolektif iş gücüne bırakmıştır. Yerleşik hayata geçişle beraber insan için artık toplum ve toplum kuralları oluşmaya başlamıştır. Toplum kurallarının bu denli erken başlaması ise insanoğlunun ne denli gelişmiş bir varlık olduğunu göstermektedir. Toplum yaşantısını düzenleyen en önemli unsur kanunlardır. Genel anlamda kanun diyebileceğimiz ilk yazılı yasalar ise Sümer kralı Urgakina tarafından oluşturulmuştur.

Toplum bilincini, hak ve özgürlükleri aşılayan Urgakina Kanunları birçok açıdan dünya tarihi için bir devrim niteliğindedir. Günümüzde dahi hukuk eğitiminde en temel konulardan biridir. Urgakina kendi döneminde din adamlarının hegemonyası altında ezilen sıradan vatandaşlar için bir kurtuluşu temsil etmekteydi. Asker kökenli olması hasebiyle yönetimi kolayca elde etmiş ve Lagaş kent devletinin yeni kralı olmuştur.

Din, Ruhban Sınıfı ve Urgakina

Bereketli hilalin güney bölgesinde, Aşağı Mezopotamya’da hüküm süren Sümer uygarlığı pek çok şehir devletinin bir araya gelmesi sonucu oluşmuştur. Bataklık bölgelerin kurutulmasıyla ve sulak arazilerin ekilmesiyle erken denilebilecek bir dönemde tarım yapmaya başlamıştır. Tarım arazilerinin çoğalması zamanla güç dengelerini değiştirmiş ve güçlünün zayıfı ezdiği bir dönem başlatmıştır. O dönem için genel olarak güç din adamlarının ve ruhban sınıfının elindeydi. Dini sömürüler ve baskılar sonucu halkın büyük çoğunluğu perişan bir vaziyetteyken din adamları sefa içindeydi. İşte tam da böyle bir vaziyette bu gidişata dur diyebilmek adına bir asker olan Urgakina tarihin ilk devrimini yaparak yönetime el koydu.

Sümer toplumu için din adamlarının önemi büyüktü. Bu nedenle pek çok alanda halk din adamlarına taviz vermekteydi. Urgakina tahtı ele geçirdikten sonra ilk iş olarak bu tavizleri ortadan kaldırdı ve din adamlarını cezalandırdı. Ortaya koyduğu dünyanın ilk kanunları ile Sümer şehir devletini yeniden düzenledi. Bu kanunlar yapısı itibarıyla bir reform hareketinin başlangıcıydı. Kimilerine göre Urgakina dünyanın bilinen ilk reformisti ya da devrimcisidir.

Urgakina Kanunları

Urgakina Devrimine Giden Yolda Şartlar Nasıldı?

  • Sümer uygarlığının o dönem için merkezi bir yönetiminin olmaması devrim için uygun koşulları oluşturdu.
  • Hali hazırda var olan huzursuzluk Urgakina için beklediği desteği sağladı. 
  • Halkın artık Ur-Nanşe hanedanının bir üyesinin tahtta oturmasını istememesi.
  • Kralın ruhban sınıfına bağımlı hale gelmesi.

Tüm bu şartlar gerekli ortamı hazırladığı için hali hazırda bir asker olan Urgakina tertiplediği bir ihtilal ile yönetime el koydu. Yönetimde ilk iş olarak kendi adıyla anılacak olan kanunları yayınlamak oldu. Kimilerine göre bu bildiri bir kanunnameden çok talimatnameye benzemektedir. Çünkü urgakina kanundan çok yapılması zorunlu olan talimatları kaleme almıştır.

Kanunların Biçimi, İçeriği ve Tableti

Kanunlar koni biçimindeki kilden yapılmış bir pişmiş tabletin üzerine Sümer harfleriyle yazdırılmıştır. Klasik Sümer tabletleri gibi üç bölümden oluşur ve her bölümde ayrı bir konuya değinir. İlk bölümde Lagaş kentinin kendisinden önceki durumunu betimler ve kral ile din adamlarının birlikte halkı nasıl ezdiğinden bahseder. Ayrıca halkın ağır vergiler altında ezilmesini nasıl engellediğini söyler. Devlet yönetimindeki yolsuzluğu “tanrının sığırları kralın tarlasını sulamakta” “en iyi araziler kralın yakınlarına verilmekte” diyerek eleştirmektedir. Bu anlamda, bu ihtilal, günümüz dünyasından çok da farklı sayılmayacak problemlere karşı bir başkaldırıydı.

İkinci bölümde kendi döneminde gerçekleştirdiği reformları ve getirdiği yenilikleri anlatmaktadır. Lagaş kenti üzerindeki tüm vergi toplayıcılarını ve müfettişleri temelli kaldırdığını belirtmektedir. Ayrıca din adamlarının izinsiz olarak bir başkasının malına el koymasını yasaklamıştır.

Son kısımda ise madde madde olarak Urgakina kanunlarını yazdırmıştır. Bu bölümde daha çok aile ve mülkiyet hukuku üzerine koyduğu kanunları ele almıştır;

  • Ningirsu sınır bölgesinden denize kadar hiçbir subay bulunmayacaktır.
  • Gömülecek ölü için 3 testi bira, 80 somun ekmek alınacaktır. Cenazeci bir yatak ve bir baş keçi alacaktır.
  • Cenazede ağlayacak olan ağıtçılar için somon ekmek, bira ve çamurluk verilecektir. 
  • Yaşayan körler için sabah 1, öğle 1, akşam 6, gece 5 somon verilecektir. 
  • Bir kadın bir erkeğe hakaret ederse ağzı yanmış tuğla ile ezilir. 
  • Fakir istemezse malını zengin olana satmayabilir.
  • Zengin fakirden alışveriş yapacaksa gümüşle ödeme yapmalıdır.

Urgakina kanunları genel olarak fidye ve diyet usulüyle cezalandırmaktaydı. Hırsızlık, zina, cinayet gibi suçlarda kısasa kısas uygulamalarıyla cezalandırma gerçekleşmekteydi. Bu yönüyle eşitlikçi ve hürriyetçi bir kanunname olduğu söylenebilir.

Günümüzde Urgakina kanunlarının yazılı olduğu kil tablet, Paris’teki Loure müzesinde bulunmaktadır. Bütünlüğünü hemen hemen hiç kaybetmemiş bir şekilde ziyaretçileri bekleyen tablet neredeyse beş bin yıllık bir geçmişe sahiptir. İsa’ dan önce yirmi dördüncü yüzyılda yazıldığı düşünülen tablet, Urgakina’ nın yaptırdığı tapınağın temeline gömmesi sayesinde sağlam bir şekilde günümüze ulaşmıştır. 1878 yılında Fransız arkeologlar tarafından Lagaş kentinin kalıntıları arasında yapılan kazılarda bulunmuştur. Dönem yazısı olan çivi yazısıyla yazılmıştır.

Yazının İcadı ve Urgakina Kanunları

Yazının İcadı ve Urgakina Kanunları

Sümerler dünya üzerinde sistematik yazıyı ilk defa kullanan uygarlıktır. Çivi yazısı olarak tabir edilen bu yazı özel uçlu çubukların çivi şeklini andıran baskıları kilin üstüne işlemesiyle yazılıyordu. Daha sonra bu killer pişirilip sert bir yapıya kavuşuyordu. Urgakina kanunları da bu yöntemle yazılmıştır. Bu kanunların dünya üzerindeki ilk yazılı kanunlar olduğu kesin değildir fakat elimize ulaşan en eski yazılı kanunlar bu kanunlardır.

Yazının icadıyla beraber erken dönemde ortaya konulan bu kanunlar yazının önemini bir kez daha ortaya çıkarmıştır. Yazının kalıcılığı sayesinde bin yıllar öncesine uzanan bir geçmişe sahip bu kanunlar günümüze ulaşmış ve literatürdeki yerini almıştır.

Urgakina Kanunları ve Kendi Dönemindeki Etkileri

Urgakina yasaları Lagaş kentini baştan aşağıya yeni bir çehreye kavuşturdu. Ruhban sınıfının ve oligarşi zümrelerin elinde bulundurduğu gücü tamamen kaybetmesi, ezilen sınıfın haklarını elde etmesini sağladı. Eşitlik ve hürriyet meseleleri halk için daha ulaşılabilir oldu. Bunu sağlayan kişinin yine halktan gelme bir asker olan urgakina olması durumu daha açıklayıcı hale getirmektedir.

Kent devletlerinin kaçınılmaz bir sonu olan istila dönemi Lagaş’ ı Urgakina döneminde vuracaktır. Akadlar tarafından istila edilen Lagaş bu yasalara dayalı yönetimini devam ettirememiş ve çökmüştür. 

Urkagina’ nın bu kanunları yayınlaması tarihin en önemli olaylarından biridir. Daha sonra onu, Ur-Namnu ve Hammurabi takip edecektir ve uzun yıllar öncesinden günümüze uzanan anayasa uygulamalarının temelini atacaktır.

İlginizi çekebilir: Potsdam Konferansı Nedir? Liderler Arasındaki İlişkiler ve Yapılan Anlaşmalar

İlgili yazılar

Yorumlar - Yorum yapmak için tiklayin

YORUM BIRAKIN