Nedir

Mobbing (Psikolojik Taciz) Nedir? Mobbing Nasıl İspatlanır? Mobbing Türleri ve Mobbing Cezası Nedir?

Mobbing (Psikolojik Taciz) Nedir? Mobbing Nasıl İspatlanır? Mobbing Türleri ve Mobbing Cezası Nedir?

Başlıklar

Çalışma hayatının günümüz şartları ve içinde olduğumuz döneme göre sürekli değişkenlik gösterdiği zamanlarda çalıştığımızı söylemek hiç de yanlış olmaz. İşçi ve işveren arasındaki dinamikler, son dönemlerde hayatımıza giren plaza dili, teknolojiyle tekrar şekillenmeye başlayan insan psikolojisi gibi çeşitli etkenler çalışma ortamında büyük bir role sahiptir. Hayatımıza yeni sayılabilecek bir dönemde giren mobbing kavramı da çalışma ortamlarında kişilerin sıklıkla karşı karşıya kaldığı psikolojik bir baskı olarak tanımlanabilir. Peki mobbing nedir? Mobbing nasıl ispatlanır? Mobbing türleri ve mobbing cezası nelerdir?

Mobbing ya da diğer adıyla bezdiri, bir grup insanın kişi ya da kişilere karşı psikolojik şiddet, zorbalık ve baskı uygulaması olarak tanımlanır. İş hayatında mobbing kavramını psikolojik şiddet ya da psikolojik terör olarak tanımlamak da mümkündür. Mobbing belli bir süre sistematik şekilde uygulanan pasifize etme eylemidir. Kişileri yıldırarak, mağdurların kişilik değerlerine, mesleki konumlarına ve sosyal ilişkilerine doğrudan zarar veren bir durumdur. Aynı zamanda bu kavram, 2014 yılında Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı’nca yayımlanan “İşyerinde Psikolojik Taciz Bilgilendirme Rehberi”nde yer almıştır.

Mobbing Kavramının Ortaya Çıkış Süreci

Mobbing Kavramının Ortaya Çıkış Süreci

Psikolojik taciz, ya da diğer adıyla mobbing çalışma hayatının var olduğu süreden bu yana insan hayatında varlığını gösteren bir kavram olarak yerini almıştır. Dünyada bütün ülkelerde, farklı kültürlerde, kişilerin yaşları ya da kıdemleri gibi hiyerarşik konumları ne olursa olsun başlarına gelebilecek bir durumdur. Tüm bu verilerden yola çıkarak mobbing uygulamanın iş ahlakına aykırı bir durum olduğunu söylemek gayet mümkündür.

Mobbing kavramını ilk kez dile getiren İsviçreli Heinz Leymann, bir endüstri psikoloğu idi. Leymann bu kavramı ilk olarak 1984 yılında yürüttüğü bir takım çalışmalar sonucunda ortaya atmıştır. Bir kurumda, çalışanlar arasında belli türlerde uzun süreli saldırgan tavırların varlığını kanıtlayan türde çalışmalar yapan Leymann bu tarz bir kavramı literatüre kazandıran ilk insan olmuştur.

Bu kavramın hayatımıza girmesinin ardından, ülkeler çalışan haklarını koruyan kanunlar çıkarmıştır. Yapılan araştırmalar sonucunda işyerinde mobbing uygulamanın uzun vadede işyerindeki verimliliği etkilediği ve çalışanların fiziksel ve ruhsal sağlığını bozduğu kanıtlanmıştır. Örnek vermek gerekirse, azınlık olmak ya da belli bir etnik kökenden gelmiş olmak bile kişilerin mobbinge maruz kalmasına sebep olabilmektedir.

Mobbing Uygulamanın Davranışsal Belirtileri

Kişilerin çalışmakta olduğu kurumlarda mobbing uygulamasına maruz kaldıklarını anlayabilecekleri birçok durum vardır. Mobbing yalnızca işçi ve işveren arasında gerçekleşmediği gibi, birbirine yakın konumlardaki çalışanlar arasında da sıklıkla rastlanan bir durumdur. Mobbing uygulamanın en somut göstergeleri arasında şunlar yer almaktadır;

  • Çalışanlar arasında her zaman yaşanan sözlü münakaşalar çok daha sık periyotlarda tekrarlanır.
  • Mobbing uygulanan kişi, işle alakalı önemli ayrıntı ve gelişmelerden habersiz bırakılır.
  • Çalışan, bir ortama girdiğinde konuşmalar hızla kesilir ya da konu değiştirilir.
  • Mobbing uygulanan çalışanlara yetenek ve kapasitelerinin çok daha altında işler verilir.
  • Çalışan, diğer çalışan ya da yöneticileri tarafından sürekli izlenir, yaptığı çalışmalar da sürekli eleştirilir ve küçümsenir.
  • Yöneticisine ya da ekip arkadaşlarına sözlü veya yazılı olarak ilettiği talepler yanıtsız bırakılır.
  • Mobbinge maruz kalan kişi, konu her ne olursa olsun işveren ya da diğer işçiler tarafından kışkırtılarak ani tepkiler vermesi sağlanır.
  • Çalışanın işini geliştirmek ya da mevcut problemlere çözüm sunabilmek için verdiği tüm öneriler kulak arkası edilir, çalışanın fikirlerine önem verilmez.
  • Çoğu zaman bir grup tarafından çalıştığı ortamdan kesinlikle soyutlanır, yokmuş gibi davranılır.

Mobbing Türleri Nelerdir?

Mobbing Türleri Nelerdir?

Çalışma ortamlarında çalışanların ve işverenlerin kıdemleri arasında çeşitli dinamikler içinde mobbing uygulaması yapıldığını söylemek mümkündür. Bu mobbing türleri arasında;

  • Düşey mobbing
  • Dikey mobbing

olmak üzere iki tür mobbing uygulaması yer almaktadır. Çalışanlar arasındaki makam ve mevki seviyesine bağlı olarak uygulanmakta olan psikolojik tacizin adı dikey ya da düşey mobbing olarak değişmektedir.

Düşey mobbing, işverenin kurumunda çalışanlara göstermiş olduğu psikolojik tacize verilen isimdir. Yöneticiler sahip oldukları yönetme ve idare etme gibi yetkileri kötüye kullanarak, çalışanlarını düşey mobbinge maruz bırakabilir. Dolayısı ile bu mobbing türünde hiyerarşik sıralamada daha yukarıda olan kişi, kendisinden daha düşük seviyedeki başka kişilere karşı psikolojik taciz uygulamaktadır. Düşey mobbingin nedenleri arasında;

  • Mobbing uygulayan kişi, kendinden daha başarılı ve yetenekli bir astı olduğunu bilir. 
  • Mobbing uygulayan kişinin yaşı astından büyükse, çalışanın başarılarını kendi başarısı gibi göstermeye meyillidir. Aksi durumlarda ise, yönetici kendini daha yetersiz görerek aradaki yaş farkını bir kompleks haline getirebilir.
  • Ast ve üst arasında olabilecek çeşitli fikir ayrılıkları da düşey mobbing nedenleri arasında yer almaktadır.

Bir diğer mobbing türü olan dikey mobbing, çalışanların yöneticilerine karşı yaptıkları psikolojik tacize verilen isimdir. Dikey mobbingde, hiyerarşik düzende aşağıdan yukarıya doğru ast durumunda olan kişilerin üstlerine karşı takındıkları yıldırma politikalarından bahsetmek mümkündür. Aynı zamanda dikey mobbing birden fazla kişinin beraber hareket etmesiyle meydana gelmektedir. Dikey mobbingde amaç yöneticileri küçük düşürmek ya da çalışma ortamındaki güç dengesini değiştirmek olabilir.

Mobbing Uygulamasına Maruz Kalan Kişilerde Hangi Belirtiler Olur?

Çalıştığı ortamlarda sürekli psikolojik baskıya maruz kalan kişilerde, zaman içinde çeşitli sağlık problemleri baş göstermeye başlamaktadır. Bu fiziksel sağlık problemleri arasında;

  • Sıkıntı, panik atak ve depresyon
  • Öfke ve otokontrol sorunları
  • Baş dönmesi ve ağrısı
  • İkili ilişkilerde problemler
  • Hızlı kilo kaybı ya da artışı
  • Düzensiz kalp çarpıntıları
  • Titreme ve kas ağrıları
  • Nefes darlığı

gibi oldukça ciddi belirtiler yer almaktadır. Bu belirtiler arasında yer alan her bir madde, aslında ruhsal olarak kişilerin içinde bulundukları buhranı temsil etmektedir. Çalıştığı yerlerde mobbinge maruz kalan kişilerde bu sebeplerden dolayı sıklıkla dikkat ve unutkanlık sorunlarına rastlamak da mümkündür.

Mobbing Nasıl İspatlanır?

Mobbing Nasıl İspatlanır?

İnsanlarda fiziksel ve psikolojik olarak oldukça ciddi sorunlara yol açan mobbing, türlerine ve çalışma ortamına göre çeşitli şekillerde ispatlanabilir. Çalışan kişi, çalışma ortamında yukarıda bahsedilen türden mobbinge maruz kalıyorsa, bu durumu fark etmesinin hemen ardından ispatlaması için yapması gereken bazı işlemler bulunmaktadır. Kişi mobbinge maruz bırakıldığını düşünüyorsa;

  • Yöneticilerden gelen whatsapp mesajları, mailler ya da kısa mesajlar mobbing ispatında geçerli kanıtlar olabilir. Mesai saatleri dışında çalışanların bu şekilde mesaj yoluyla rahatsız edilmesi de mobbing uygulaması olarak değerlendirilebilir.
  • Telefon aramalarının mesai saatleri dışında da devam etmesi, çalışanları psikolojik tacize maruz bırakan durumlar arasında yer almaktadır. Çalışanların, kullandıkları operatörlerden görüşme kayıtlarının dökümlerini alması ispat için yeterli olmaktadır.
  • Mobbinge uğrayan kişi, bunu fark ettiği ilk andan itibaren uğradığı psikolojik tacizin günlüğünü tutmalıdır. Konuşmalar, ithamlar ve yönetici ya da diğer çalışanlar tarafından karşılaştığı tüm davranışsal sorunlar mobbing kapsamında değerlendirilir.
  • Çalışma ortamında uygulanan mobbinge şahit olan kişilerin tanıklık yapması da, mağdurların lehine sonuçlanması ve ispatlanması için oldukça etkilidir.
  • Mobbinge maruz kalan kişilerde, uzun vadede psikolojik rahatsızlıkların oluşması oldukça doğaldır. Hastanelerden alınan raporlar, kullanılan ilaçların reçetesi gibi somut unsurlar da mobbing ispatında delil olarak kullanılmaktadır.

Bu gibi ispat yöntemlerinin yanı sıra, çalışma ortamındaki psikolojik baskı, görev tanımının dışında kalan emirler gibi çalışanları küçük düşüren her türlü diyaloğun ses kaydına alınması ispatlamak için yasaldır. Çünkü çalışma ortamlarında bu gibi durumların ses kaydına alınmadan ispatlanması mümkün değildir.

TCK 132. maddesinde taraflardan birinin izni ya da haberi olmadan ses kaydı almak ve bunu delil olarak kullanmak tarafların 2 yıl ile 5 yıl arasında hapis cezası ile karşılaşmasına neden olmaktadır. Fakat aynı durum mobbing uygulamalarında geçerli değildir. Yargıtay mobbing özelinde istisnai bir karar alarak bu tür ses kayıtlarını geçerli delil olarak değerlendirmektedir.

Mobbinge maruz kalan kişiler bu durumu çözüme kavuşturmak ve haklarını aramak için birçok kuruma başvuruda bulunarak yardım talep edebilirler. Bu kurumlar arasında;

  • Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı
  • CİMER
  • Kamu Görevlileri Etik Kurumu
  • ALO 170
  • Anayasa Mahkemesi
  • Türkiye İnsan Hakları Kurumu
  • Kamu Denetçiliği Kurumu

Mobbing Uygulamanın Cezası Nedir?

Çalışanlara sistematik bir şekilde mobbing uygulanması dünyanın pek çok yerinde olduğu gibi ülkemizde de adli bir suçtur. Fakat mobbing kavramı ülkemizde çok yeni bir kavram olduğundan dolayı bu konuda gerekli düzenleme ve yaptırımların yeterli olduğunu söylemek pek de mümkün değildir. Bu sebeplerden dolayı ülkemizde mobbing değerlendirmelerinde Medeni Kanun, İş Kanunu ve Yeni Borçlar Kanunu ile Türk Ceza Kanunu esas alınmaktadır.

Örnek vermek gerekirse İş Kanunu’nun 5. maddesinde, işverenin çalışanlarına eşit davranma borcu açıkça belirtilmiştir. İşverenin çeşitli nedenlerden dolayı çalışanlarına mobbing uygulaması, haksızlık ve baskı politikası izlemesi de çalışanlara eşit davranma maddesini ihlal eden bir durum olarak değerlendirilmektedir. Bu kanun kapsamında mağdurlar 4 aylık ayrımcılık tazminatı ve yoksun bırakılmış olduğu hakları için dava açabilmektedir.

İş Kanunu’nun 77. maddesinde, yöneticilerin çalışanlarını ve çalışanlarının haklarını gözetme borcu olduğundan bahsedilir. Yine işyerinde uygulanan mobbing, bu kanunu tamamen yok sayan bir durumdur. Dolayısı ile işverenin işçiyi gözetme borcu kanunu ihlal eder. Bu durum karşısında da ilgili kurumun yöneticilerine maddi ve manevi tazminat davaları açılabilmektedir.

Yine aynı kanunun 83. maddesinde çalışanların sağlığını bozacak durumlar karşısında, gereken tedbirler alınıncaya dek çalışmama hakkı işçilere verilmiştir. İşyerinde karşı karşıya kaldığı sistematik mobbing eylemlerine karşı fiziksel ve psikolojik hasar alan çalışanlar bu durumu doktor raporları ve ilaç reçeteleri vasıtası ile kanıtlayabilir. Çalışması için uygun koşullar sağlanana dek ise, çalışmama hakkına sahiptir.

Mobbing uygulaması Yeni Borçlar Kanunu çerçevesinde değerlendirildiğinde, “ Dürüst Davranma” başlıklı 2. maddede “Herkes haklarını kullanırken ve borçlarını yerine getirirken dürüstlük kurallarına uymak zorundadır” ilkesini ihlal eden bir durumdur. Dolaylı bir şekilde bakıldığında, ülkemizde direkt olarak mobbing ile alakalı yasalar bulunmamasına karşın, işçilerin huzurlu ve adil bir çalışma ortamlarında çalışmasını destekleyen yasalar olduğunu görmek mümkündür.

Mobbing, uzun vadede kişilerin ruhsal sağlıklarından fiziksel sağlıklarına kadar hayatlarını büyük ölçüde etkileyebilecek modern bir yıldırma politikasıdır. Çalıştıkları kurumda bu gibi psikolojik taciz örneklerini deneyimleyen ya da şahit olan kişilerin kesinlikle haklarını savunması gerekmektedir. Mobbing uygulamasına maruz kaldığınızı düşünüyorsanız, yukarıda başvuruda bulunabileceğiniz herhangi bir kurumla iletişime geçerek eğer varsa, kanıtlarıyla birlikte hukuki yollara başvurmanız tavsiye edilmektedir.

İlgili yazılar

Yorumlar - Yorum yapmak için tiklayin

YORUM BIRAKIN