Tarih

Metternich Sistemi Nedir? Ortaya Çıkış Sebepleri ve Etkileri

Metternich Sistemi Nedir? Ortaya Çıkış Sebepleri ve Etkileri

Başlıklar

Metternich Sistemi

Metternich Sistemi, ulusal ve uluslararası bir düzene işaret etmektedir. Metternich Sistemi’nin içeriği Viyana Kongresi’nde ele alınıp tartışılmıştır. Osmanlı Devleti dışındaki Avrupa devletlerinin katıldığı 1815 Viyana Kongresi ile bu sistemin temelleri atılmıştır. Bu Kongre’nin gerçekleşme amacı, Napolyon’un yenilgisi sonrası Napolyon işgalindeki devletlerin sınırlarını yeniden biçimlendirme sorununu görüşmek olmuştur.

Viyana Kongresi ile Metternich Sistemi şekillenmiştir. Bu sistem, adını Viyana Kongresi’nin toplanmasında öncü rol oynayan, Kongre Başkanlığı vazifesini üstlenen ve bu Kongre’nin çıktılarına önemli etkilerde bulunan Avusturya Dışişleri Bakanı Prens Klemens von Metternich’ten almıştır. 1815-1848 arası döneme Metternich Dönemi, kurulan sisteme ise Metternich Sistemi denmektedir.

Metternich Sistemi’nin Ortaya Çıkış Sebepleri

Metternich Sistemi’nin ortaya çıkması iki temel konuya dayanmaktadır. Fransız Devrimi fikirleri ve Napolyon’un yenilgisi, bu sistemin oluşumuna önayak olmuştur. Napolyon savaşları sonrasında Avrupa’da düzen bozulmuş ve bu sistem temelinde, bozulan düzenin yeniden inşa edilmesi istenmiştir. Ayrıca bu dönemde Metternich, devrim fikirlerini en büyük problem olarak görmüş ve bunun karşısında yer almıştır. Metternich, monarşilere güç kaybettirecek her türlü fikre karşı çıkmıştır.

Ayrıca devletlerin görevinin, var olan düzeni ve istikrarı korumak ve devam ettirmek olduğunu savunmuştur. Bu nedenle Metternich, devletlerin devrimci hareketlerle mücadele etmesi gerektiğini vurgulamıştır. Böylece Metternich adını alan sistem, mevcut düzeni değiştirme potansiyeli olan her düşünce ve eylemin karşısında durmuştur. Bu nedenle Metternich Sistemi, liberalizm ve milliyetçilik düşüncelerinin karşısında yer almıştır. Kısacası, bu sistem muhafazakârlığı esas almıştır.

Klemens von Metternich

Metternich Sistemi’nde Muhafazakârlık

Metternich Sistemi’ni, “muhafazakârlık” kelimesiyle özetlemek mümkündür. Metternich Sistemi’ndeki muhafazakârlık iki seviye temelinde ele alınabilmektedir:

  • Devlet içindeki istikrar: Bu sistemde, ülke içindeki istikrarı devam ettirmek esas önemdedir. Ülke içindeki gelenekselliğin devam etmesinin Avrupa düzenini koruduğu düşünülmektedir. Fransız Devrimi fikirleri, ulusal düzeni ve dolayısıyla Avrupa düzenini sarstığından dolayı bu fikirler tehlikeli olarak görülmüştür. Çünkü bu fikirler, geleneksel düzende güçlü olan kurumların (dini kurumlar gibi) güçlerini ellerinden almayı ve var olan yapıyı değiştirmeyi hedeflemiştir. Ayrıca sistem, milliyetçiliği de devlet istikrarını bozan bir fikir olarak görmüştür. Çünkü milliyetçilik, çok uluslu ülkeler için bir tehlike olarak algılanmıştır.
  • Devletler arası istikrar: Sistem, düzenin devamı için devletlerin kendi aralarında uyum sağlamalarını bir gereklilik olarak kabul etmiştir. Sistem, devletlerin ortak bir şekilde veya bir uyum içinde hareket etmeleri durumunda düzenin korunabileceğini ve milliyetçilik ve Fransız Devrimi düşünceleriyle etkin bir şekilde mücadele edilebileceğini öngörmüştür. Fransız Devrimi, devlet içinde başlayan bir hareket olup daha sonra devletler arası istikrarı etkilediğinden dolayı bu sistemde her iki unsur da temel önemdedir. Bu sistemin amacı, Fransız Devrimi’nin öncesini ve sonrasını ortadan kaldırmaktır. Bir diğer ifadeyle, Metternich Sistemi’nde temel motivasyon, Avrupa’da devrimin bir kez daha gerçekleşme ihtimalini ve Fransız Devrimi’nin zihinlerdeki ve somut düzendeki etkisini yok etmek olmuştur. Metternich’in bu sistem ile esas hedefi, Avusturya İmparatorluğu’nu korumak olmuştur. Çünkü Avusturya İmparatorluğu, çeşitli dinlere mensup insanların yaşadığı ve çeşitli dillerin konuşulduğu bir coğrafyaydı. Bu nedenle Metternich, milliyetçilik ve özgürlük fikirlerini, çok uluslu bir imparatorluk olan Avusturya İmparatorluğu’nun varlığına tehdit olarak görmüştür. Avrupa da Avusturya İmparatorluğu gibi çok uluslu yapıya sahip olduğu için diğer devletler de milliyetçilik ve özgürlük gibi düşüncelere karşı mücadele etmeyi ve dolayısıyla bu konu etrafında birlik olma fikrini önemsemiş ve bu konuda adım atmıştır.

Metternich Sistemi’nin Etkileri

Metternich Sistemi’nin Etkileri

Metternich, muhafazakârlığın diğer devletler tarafından da kabul edilmesi için yoğun çaba harcamıştır. Avrupa’nın düzenini tekrardan sağlamayı ve mutlak monarşilerin gücünü korumayı bu kapsamda gerekli görmüştür. Bu çabalar sonucunda Kongre’de bu fikirler kabul görmüştür. Böylece, Viyana Kongresi’nde bütün güçler, devrim karşıtı düşünceler etrafında toplanmıştır. Bu durum da devletler arasında yeni bir düzenin doğmasına neden olmuştur.

Metternich Sistemi, monarşi meşruiyetini tekrar tesis etmeyi ve düzeni değiştirmeye yönelik eylemleri engellemeye dayanmıştır. Avusturya, Rusya, Prusya, İngiltere ve 1818 yılında Fransa’nın da katılımıyla beşli ittifak kurulmuştur. Bu kapsamda, Avrupa’daki herhangi bir ayaklanma veya sistemin hedeflediği düzeni bozacak bir olay karşısında müttefik devletlerin ortak hareket edeceği kararlaştırılmıştır. Bir diğer ifadeyle devletler, sınırlarını aşan meselelerde olabildiğince birlik olmaya çalışmışlar ve ortaya çıkabilecek herhangi bir ayaklanmaya da birlikte müdahale etme kararı almışlardır. Böylece devrim fikirlerine karşı güçlü duruş, ittifak ile somut hale gelmiş ve devletler, “Avrupa Uyumu” sağlamak için adım atmışlardır. Devletlerin kendi aralarında düzeni koruma çabasının iki önemli etkisi aşağıda ele alınmaktadır.

  • Kısmi barış ortamı: Devletlerin uyumunun temeli, büyük güçlerin birbirlerini kontrol altına almaları olmuştur. Dolayısıyla güçler dengesi bu sistemde önem arz etmiştir. Bu kapsamda, devletler arasındaki rekabetin şiddeti azalmıştır. Bu birlik ortamı, devletlerin birbirleriyle mücadele etmelerini önlemiş ve oluşan kısmi barış ortamı, devletlerin ekonomilerini güçlendirmelerine fırsat tanımıştır. Bu ittifak ortamının önemli özelliklerinden biri, dünyada savaşı önlemeyi değil, Avrupa’da düzeni devam ettirmeyi ve oluşabilecek ayaklanmalarla mücadele etmeyi hedeflemesidir. Bu nedenle, devletler arası uyumun günümüzde de varlık gösteren Avrupa Birliği gibi bölgesel örgütlere ilham verdiği söylenebilmektedir. 
  • Kongre Sistemi: Metternich Sistemi’nin bir diğer önemli getirisi, Kongre Sistemi’dir. Viyana Kongresi’nden sonra Aix-la-Chapelle, 1819’da Karsbald, 1820’de Troppau, 1821’de Laibach ve 1822’de Verona Kongreleri düzenlenmiştir. Kongreler yoluyla ortak hassasiyette buluşan devletlerin, birlikteliklerinin devam etmesini sağlamak ve bu ittifakı güçlendirmek hedeflenmiştir.

Metternich Sistemi’nin Çöküşü 1848 Devrimleri

Metternich Sistemi’nin Çöküşü

1800’lerin başında iki farklı baskın düşünce birbiriyle mücadele etmiştir. Birinci baskın düşünce, Fransız Devrimi fikirlerinin yayılmasını ve güçlenmesini hedefleyen ve mutlak monarşiyi yok etmeyi amaçlayan anlayış olmuştur. Bu anlayış, düzenin devamını sağlayan güçlü kurumların ayrıcalıklarını ortadan kaldırmayı ve yeni bir düzenin benimsenmesini hedeflemiştir. İkinci baskın düşünce ise bu anlayışın karşısında yer almıştır. Bu düşünce yani Metternich Sistemi, dönemin baskın düzeninin devamı için mücadele etmeyi savunmuş ve mutlak monarşinin zayıflamasını engellemeyi amaçlamıştır.

Metternich Sistemi etrafında toplanan devletlerin göz ardı ettikleri konu, Avrupa’da yaşayan halkların sistemin amacına ne derecede uyum göstereceği olmuştur. Metternich Sistemi’nin hedefi, düzenin devamını sağlamak için Fransız Devrimi’nin ortaya koyduğu fikirleri etkisiz hale getirmek ve bu fikirlerin uygulamaya geçmesine izin vermemek olsa da bu hedef gerçekleşmemiştir. Çünkü Fransız Devrimi, Avrupa’da yaşayan insanların düzen ile ilgili taleplerde bulunmalarına ve var olan düzene boyun eğmemelerine ilham olmuştur.

Sistem temelinde biçimlenen ittifaklar ile beraber devletler, küçük ayaklanmaları bastırabilmiş olsalar da 1830 yılında gerçekleşen devrim hareketlerinin büyümesine engel olamamışlardır. Avrupa halkları güçlü monarşileri değil, halkın varlık göstereceği sistemleri istemiştir. Böylece Metternich Sistemi’nin karşısında olduğu düşünceler, 1830 yılında gerçekleşen devrim hareketleri ile geçmişe kıyasla daha fazla güçlenmiştir.

1830 Devrimleri ile Metternich Sistemi, yara almış ve 1848 Devrimleri ile çökmüştür. 1848 Devrimleri, bu sistemin halklar üzerinde tam baskı kuramadığını göstermiştir. Bu devrimler, sistemin sıkı istikrar hedefini gerçekleştiremediğini ortaya koymuştur. Bu ayaklanmalar, devrim fikirlerinin halk üzerindeki etkisini görmek açısından faydalı olmuştur. Sistemin esas amaçlarından biri, Fransız Devrimi’nin etkilerini yok etmek olduğu için sistem, varoluş amacını yerine getirmede başarısız olmuş ve dolayısıyla çökmüştür.

İlginizi çekebilir: Şark Meselesi Nedir? Amacı, Önemi ve Sebebi 

İlgili yazılar

Yorumlar - Yorum yapmak için tiklayin

YORUM BIRAKIN