Ekonomi

Kapitalizm Nedir? Kapitalizm Öncesi Ekonomi Anlayışı Nasıldı ve Kapitalizm Nasıl Ortaya Çıktı?

Kapitalizm Nedir? Kapitalizm Öncesi Ekonomi Anlayışı Nasıldı ve Kapitalizm Nasıl Ortaya Çıktı?

Başlıklar

Kapitalizm, bireyselliğin ekonomik alanda tamamen özgür olarak üretici ve müşteri şekline bürünmüş olduğu sistemin adıdır. Öyle ki bu sistem içerisinde fiyatın belirlenmesi, arz ile talep ilişkilerinin kurulması; serbest ekonomi ve serbest piyasa adı altında tertip edilir. Devlet, serbest piyasaya doğrudan etki yahut baskı yapamaz; nihayetinde ürün sahibi üretici rolüyle üretimi belirleyerek müşteriye sunar. Amiyane bir deyişle kapitalizm için ‘’Parayı veren düdüğü çalar’’ demenin hiçbir eksik tarafı yoktur; sonuçta kapitalist sistemde ‘’özel mülkiyet’’ ve üretim esastır ya da bir başka deyişle anaparanın her şeyi belirlediği dile getirilebilir. Bu bağlamda kapitalizm nedir sorusuna cevap vermeden evvel sermaye ve üretim ilişkisini bilmek gerekir; çünkü tarihe bakıldığında iktisadi tertibin aynı şekilde gelişmediği rahatlıkla görülecektir.

Serbest piyasa, günümüzde kapitalizmin temel kaynağıdır; fakat tarihte serbest piyasa anlayışının olmadığı evreler mevcuttur.

Kapitalizm sistemi nasıl çalışır?

Kapitalizm Öncesi Ekonomi Anlayışı

Kimi uzmanlara göre kapitalizmin ilk örnekleri ‘’İlk Çağ’’ ekonomi hareketleri içerisinde mevcuttur; fakat bu görüşü kabul etmeyen düşünürler belirli bir ekonomi anlayışından söz etmenin 17.yy’a kadar mümkün olmadığını söyleyip kapitalizmin başlangıcını da ‘’Klasik Okul’’ evresine dayandırır. Kapitalizmin ilk örnekleri adına çeşitli rivayetlerden bahsetsek de belirli bir serüveni sürdürme hali hususunda hemen hemen herkes hemfikirdir. Bu serüven İlk Çağ’dan başlayarak Merkantilizme ve onun karşısında belirmiş Liberal anlayışa kadar gider.

  • İlk Çağ Ekonomisi
  • Orta Çağ Ekonomisi
  • Merkantilizm
  • Fizyokrasi/Liberal Görüş
  • Kapitalizm

İlk Çağ Ekonomisi: İlk Çağ ekonomisi içerisinde yer alan unsurlar medeniyetlerin serüvenlerinden doğmuştur; henüz o yıllarda tüm dünya adına ortak bir kültürden yahut davranış anlayışından söz edilmesi mümkün değildir. İlk Çağ’a kadar uzanan serüvende medeniyetlerin rolü büyük olduğu için farklı anlayışların getirdiği ekonomi modellerini yahut temellerini bilmek, kapitalizmi anlamak açısından önemli bir yer tutacaktır. Şurası kesindir ki Batı dünyasında doğan kapitalizm temelinde farklı bir medeni anlayış vardır ve bu anlayış insanlığın ilk adımlarına kadar takip edilebilir. Bununla beraber İlk Çağ ekonomisi, ağırlıklı olarak tarım üzerine kölelik ve değeri ürün takasıyla anlatılır.

  • Doğu Toplumundaki Ekonomik Anlayışı: Doğu medeniyetlerinin ekonomik anlayışında iki ana unsurdan bahsedilir: Kutsal Kitaplar, Devletlerin koyduğu yasalar. Tevrat, Kuran ya da onların öncesindeki kutsal kitaplar; ekonominin belirlenmesinde ölçüttür. Ayrıca devlet tarafından geliştirilen vergilendirme sistemleri de ekonomideki dağılımı belirler.
  • Batı Toplumundaki Ekonomik Anlayışı: Batı toplumlarında temel kabul edilen ‘’Antik Yunan’’ merkezine devleti aldığından ekonomi ve iktisat alanıyla çok fazla etkileşime girmemiştir; bunun yerine kimi filozofların çalışmaları görülebilir. Platon, Ksenon, Aristo.

Orta Çağ Ekonomisi: Orta Çağ ekonomisi, dönemin özellikleri bakımından söz konusu ‘’Avrupa’’ olduğunda tamamen dine dayalı ve Skolastik yapının esiri altındadır. Skolastik düşüncede, kilisenin mutlak hakimiyeti olduğundan dönemin ekonomik anlayışı da kilise kontrolünde şekillenmiştir.

Merkantilizm: Orta Çağ’dan sonra Kıta Avrupa’sı için kabul gören ekonomi modeli Merkantilist anlayıştır. Merkantilizm düşüncesi, temel olarak ihracat ve ithalat parametresine dayanır. Bu düşüncede, ülkeye giren altın ve gümüşün olabildiğince fazla olması talep edilir; ayrıca devletin kontrolünde ülkeden çıkacak paranın düşük tutulması amaçlanır. Böylece ithalat ve ihracat arasında olabildiğince yüksek ihracat payı hedeflenir.

Fizyokrasi ve Liberal Anlayış: Fizyokrasi, Merkantilist düşünceye karşıt olarak ortaya çıkmıştır. Bunun nedeni Merkantilist düşüncede ciddi bir burjuva yaratılması ve tarımın geri planda tutularak halkın fakirleştirilmesidir. Avrupa’nın farklı ülkelerinde başka biçimlerde uygulanan Merkantilizm, özellikle Fransa’da ciddi tartışmalara sebebiyet vermiş ve Fizyokrasi de orada doğmuştur. Fizyokrasinin temelinde yüksek bir tarım üretimi yatar; ayrıca Fizyokrasi için Liberal düşüncenin ekonomik alandaki ilk adımları denebilir. ‘’Bırakın yapsınlar, bırakın geçsinler’’ anlayışı, Fizyokrasi ile ortaya çıkmıştır.

Kapitalizm öncesi

Kapitalizmin Ortaya Çıkışı

İlk Çağ ekonomi anlayışından Liberal düşünce ve ekonomi hareketine kadar geçen süre temel olarak kapitalist anlayışı yaratmıştır. Kapitalizmin arkasında Liberal düşünce ve onun getirdiği anlayış yatar:

  • Bireyselliğin toplumdan ya da toplumun yarattığı her türlü değerden üstün olması.
  • Devletin ekonomiye en az ya da hiçbir müdahale unsuru içinde olmaması.
  • Piyasa ekonomisin tamamen kendi doğal işleyişinde hareket etmesi.
  • Ekonomik ve siyasi alanda özgür düşüncenin hakimiyet kurması.

Liberal anlayışın geliştirdiği düşünce, temel olarak girişimcinin kendi güvenliğini sağlamasına ve bu güvenlik ağında devletten hiçbir baskı unsuru almadan hareket etmesine dayanır. Ekonomik olarak 16.yy ile başlayan bu düşünce özellikle 17 ila 18.yy da nihayet kazanmıştır.

Liberal ekonomik anlayışın ortaya çıkmasında iki önemli faktör yatar:

  • Coğrafi Keşifler ile Zenginleşen Avrupa: Merkantilist dönemde yapılan coğrafi keşifler ile zengin duruma gelen Avrupa, kendi içinde girişimci ya da burjuva sınıfını yaratmıştır. Biriken sermaye ile birey-devlet ilişkisi arasındaki güç dengesi değiştiğinden bireyselliğin önemi de gelişerek özgür düşüncenin yükselmesini sağlar. Bu durum Rönesans Devrimi ile rahatlıkla görülebilir. Nitekim Rönesans ile birey, özgürlük, bağımsız anlayış resmiyet kazanır.
  • Sanayi Devrimi: Buharlı Makinelerin icadıyla insan gücüne olan ihtiyacın düşmesi, özellikle sanayi alanında ortak üretimi geliştirmiştir. Sanayi Devrimi, malın tedariki ve üretimi hususunda yeni bir üretim anlayışı doğurmuştur; çünkü insana olan ihtiyacın azalması girişimcinin özgürlüğü adına bir başka rahatlık olarak görülebilir.

Kapitalizmin Babası: Adam Smith

Görüldüğü üzere 17.yy’a gelindiğinde Avrupa için zenginleşen burjuva sınıfı ve bu zenginlik ile gelen üretim söz konusudur. Toplum içinde devletin özellikle ekonomi alanında tamamen pasif bir yol izlemesini savunan Liberal düşüncenin ‘’Klasik Okul’’ adı altında geliştirdiği teoriler ile kapitalizm ilk kez tanımlanmıştır. Klasik Okul, Adam Smith tarafından kurulmuş ve önemli filozofları içerisinde barındıran kapitalizmin doğuşunu gerçekleştirmiş merkezdir. Adam Smith, kapitalizmin babası olarak kabul edilir; zira kendisinin 18.yy’da geliştirdiği teoremler ile Liberal anlayışın ekonomi alanında kurumsal bir kimlik kazandığı görülür.

Adam Smith’in iktisat dünyasına kazandırdığı ve kapitalizmin temelini attığı teoriler: Emek ve İş Bölümü, Değer Teorisi, Fiyat Teorisi, Sermaye Teorisi, Gelir Teorisi, Görünmeyen El Teorisi, Dış Ticaret Teorisi.

Kapitalizm nedir?

Kapitalizmin Günümüz Dünyasındaki Yeri

Günümüz dünyasındaki ekonomik anlayışın temelinde kapitalizm yatar. Bu durum, ülkeden ülkeye değişiklik göstermekle beraber toplumların kültürlerine göre sosyal devlet ilkesiyle beraber yürütülür. Örneğin, Türkiye’ye bakıldığında devlet politikasının sosyal hayatı ekonomik alanda desteklediği görülebilir ve bundan dolayı kimi kuruluşlar kar-zarar anlayışı gütmeden desteklenir.

Aslında kapitalist anlayış için devletin tertibine göre şekilleneceği ve dönem içinde politik şekilde belirleneceği açıktır. Liberal ekonominin doğduğu topraklarda bile devlet anlayışına bakılarak sosyal devlet hareketleri kendisini merkeze koyar. Örneğin, Amerika Birleşik Devletleri’nde son yılları bakıldığında devletin gerek alt yapı gerekse hazine anlamında özel sektörü gölgede bırakacak şekilde çalıştığına rastlayabiliriz.

Kapitalizm, ortaya çıktığı dönem itibariyle kimi eleştirilerin ve karşıt görüş olarak Sosyalizmin hedefinde olsa da halen dünya ekonomik anlayışında merkezi konum üzerindedir. Değişen konjonktür, yeni ekonomi modelleri yaratabilir; fakat böylesine bir geçişin son derece sert olacağı da açıktır. Bunun en büyük nedeni ise yaklaşık olarak 300 yıldır dünya ekonomi modelinde kapitalizm ya da onun arkasındaki düşüncenin hakimiyeti olarak gösterilebilir. Değişim kaçınılmazdır; lakin her değişim kolay gerçekleşmez.

İlginizi çekebilir: Forex Demo (Deneme) Hesabı Nedir, Nasıl Alınır, Faydaları Nelerdir?

İlgili yazılar

Yorumlar - Yorum yapmak için tiklayin

YORUM BIRAKIN