Kimdir

Frida Kahlo Kimdir? Hayatı ve Eserleri

Frida Kahlo Kimdir? Hayatı ve Eserleri

Başlıklar

Frida Kahlo Kimdir?

Gerçek ismi Magdalena Carmen Frida Kahlo Calderon olan ünlü ressam, 6 Temmuz 1907 tarihinde Meksika’nın güneyinde yer alan Coyoacan’da dünyaya geldi. Kızılderili asıllı olan Matilde Calderon Gonzales ile Macar Yahudisi olan fotoğrafçı Wilhelm Kahlo’nun 4 kızından üçüncüsüydü. Meksika’nın devrim tarihi olan 7 Temmuz 1910 tarihini, doğum günü tarihi olarak değiştirmek istiyordu. Çünkü Kahlo’ya göre hayatı, modern Meksika’nın doğuşu ile başlamak zorundaydı. Ressamın ailesi ile beraber Coyoacan’da oturduğu ev, sahip olduğu renkten dolayı Mavi Ev olarak anılıyordu.

Sanatçı, dış duvarları kobalt mavisi renkte boyanmış olan bu evde hayatının büyük bir kısmını geçirdi. Kızılderili asıllı olan annesi Matilde Calderon Gonzales ressamın anlattığına göre aşırı dindar, hesaplı, bazen zalim, zeki ve kibar birisiydi. Tam tersine Macar Yahudisi olan babası Wilhelm Kahlo ise anlayışlı ve şefkatli biriydi. Babası her zaman onun yanında olup destek vermiş ve hastalığı süresince kızı için elinden geleni yapmaya çalışmıştır.

Frida Kahlo Kimdir?

Frida Kahlo’nun Çocukluk Dönemi

Frida Kahlo henüz 6 yaşında iken çocuk felci geçirmiştir. Bu hastalık, ölüme çelme attığı ilk hamlesiydi. Çünkü o dönemlerde pek çok çocuk felci nedeni ile yaşamını yitiriyordu. Hastalıktan sonra bir bacağı diğerine göre daha ince kalsa da direnerek hastalığı yenmeyi başardı. İnce bacağından dolayı “tahta bacak Frida” gibi hoşlanmadığı lakaplar takılmasına sebep oldu. Küçük kız, sonraları dünyaca ünlü bir ressam olacaktı ve bacağında oluşan incelme yüzünden hep uzun etekler giymeyi tercih edecekti.

Okul yıllarında daha çok erkekler ile arkadaşlık eden ve bir erkek çocuğu gibi büyüyen ünlü ressamın başa çıkmak zorunda kaldığı ilk engeli bacağıydı. Ancak her şeye rağmen pes etmemiş ve tıp eğitimi almaya karar vererek, Meksika’da yer alan Ulusal Hazırlık Okulu’na girmiştir. O zamanların en iyi okulları arasında yer alan bu okula girmeyi kazanarak bir ilke imza attı. O zamana kadar okula hep erkek öğrenci kabul edilmişti ve Ulusal Hazırlık Okulu’na girmeyi kazanan ilk kız öğrenciler arasında yer alıyordu. Burada felsefe, edebiyat ve sanat gibi konularda kendini geliştiren Frida Kahlo, gelecekte Meksika’nın önemli isimleri arasında anılacak olan Jose Gomez Robleda, Alfonso Villa ve Alejandro Gomez Arias gibi okul arkadaşları vardı.

Korkunç Kaza

Frida Kahlo eğitimine güzel bir şekilde devam ederken, zaman 17 Eylül 1925 tarihine doğru hızlıca yaklaşıyordu. Bu tarihte meydana gelecek kaza hayatında bir dönüm noktası niteliği taşıyacaktı. 1925 yılının 17 Eylül’ünde erkek arkadaşı Alejandro Gomez Arias ile okuldan evine dönen Frida Kahlo’nun binmiş olduğu otobüs bir tramvay ile çarpışma yaşadı. Bu kazada pek çok sayıda insan hayatını kaybederken Kahlo ağır yaralandı. Pek çok kırık ve çıkığın yanında karnından girip omurgalarını zedeleyerek dışarı çıkan demir bir çubuk ile hastaneye götürüldüğü zaman doktorlar yaşama ihtimalinin çok düşük bir ihtimal olduğunu söylemişlerdi.

Ancak o bu kazayı da atlatmış ve ikinci kez ölümden dönmüştü. Kazadan sonra 1 ay süreliğine hastanede kaldı ve 17 Ekim 1925 tarihinde taburcu edildi. Çok acı çekmesine rağmen bunu dışarı yansıtmayan genç kadın, uzun yıllar boyunca korse, yatak, ilaç, hastane ve doktorlar ile iç içe olacaktı. Ortalama 30 kez ameliyat olan Frida Kahlo’nun tüm günü yatağın içinde geçiyordu. Bu süreç ailesini hem maddi açıdan hem de manevi açıdan çok zorlamaktaydı. Babası kızının tedavi masraflarını karşılamak için evde bulunan değerli eşyalarını satışa çıkarmıştı. Wilhelm Kahlo, her şeye rağmen kızının yanında olmuştu ve onu mutlu etmek için bir karyola yapmıştı.

Annesi ise kendisini görmesi için tavana bir ayna astırmıştı. Bu ayna onun için bir başlangıç olacaktı. Çünkü çareyi resim çizmekte bulmuştu. Frida Kahlo resim yaparak çektiği acıları unutmaya çalıştı. Yapmış olduğu ilk portresini, ilk aşkı olan Alejandro Gomez Arias’a armağan etti. Yatakta geçirdiği süre boyunca resim çizmeye ve her geçen gün iyileşmeye devam etti. Tavanda asılı olan ayna sayesinde pek çok otoportre yaptı. Kazadan yaklaşık olarak 2 sene geçtikten sonra tekrar ayağa kalkmaya ve yürümeye başlayan Kahlo, bu dönemde politika camialarında ve sanat camialarında boy göstermeye başladı. Siyası tartışmalarda yer alıyor ve davetlere katılıyordu. Kısa bir süre sonra Meksika Komünist Partisi’ne üye olmuştu. Fakat aynı yıl eşi olacak olan Rivera’nın partiden ihraç edilmesi ile o da üyelikten ayrılacaktı.

Frida Kahlo'nun Başına Gelen Korkunç Kaza

Frida Kahlo’nun Evliliği

Bir yandan resim yaparken bir yandan da siyaset ile uğraşan Kahlo, ünlü ressam olan Diego Rivera ile tanışmayı çok istiyordu. Meksikalı Michalangelo olarak da anılan ressam Diego Rivera ile tanışarak ona ilk görüşte âşık oldu ve 1929 yılının Ağustos ayında çift tüm söylenenlere rağmen dünya evine girdi. Çiftin evlenmesine annesi başta olmak üzere pek çok kişi itiraz etti. Hatta anne Matilda çiftin ilişkisini fil ile güvercinin birlikteliğine benzetiyordu. Ancak bu olumsuz eleştiriler Frida Kahlo’nun umurunda bile değildi.

Sadakatsizliği ile tanınan ve kendisinden 21 yaş büyük olan komünist ressamın üçüncü eşi olmak isteyen Frida Kahlo, isteğine de sonunda ulaşmıştı. Fakat çiftin ilişkisi çalkantılıydı. Diego Rivera sık sık başka kadınlar ile görüşüyor ve karısını sürekli aldatıyordu. Çiftin inişli çıkışlı şekilde ilerleyen evliliklerinde hiç çocukları olmadı. Frida Kahlo birkaç kez hamile kalmıştı. İlkinde bebeğini aldırmış, sonrasında ise iki kez peş peşe düşük yapmıştı. Bu olaylardan çok etkilenen ressam, resimlerinde hayali oğluna da yer verdi.

Tutkulu bir âşık olarak da bilinen Kahlo; başına iki büyük kazanın geldiğini, bunlardan birinin onu neredeyse öldürecek olan tren, diğerinin ise Diego olduğunu söylemiş ve Diego’nun tren kazasına göre çok daha yıkıcı olduğunu belirtmişti. Çift 10 yıl süren sarsıntılı evliliklerinin ardından anlaşmalı bir şekilde boşanmaya karar verdi. Fakat boşanmadan 1 yıl sonra tekrar evlenmeye karar verip, Frida Kahlo’nun çocukluğunun geçmiş olduğu eve yerleştiler. Ve artık evliliklerinde sadece kocası değil, o da aldatan taraf oldu. Yani çift birbirlerini çok sevmelerine rağmen başkaları ile de sürekli şekilde ilişkiler yaşadı.

Örneğin; evli olduğu zamanda Amerikalı olan fotoğrafçı Nickolas Muray ile bir ilişkiye başladı. Ve Muray, Frida Kahlo’ya deliler gibi âşık oldu. Fakat Muray sonunda Frida’nın Diego’dan asla ayrılamayacağını fark etti ve ilişkileri son buldu. Frida Kahlo, Rus devrimin önde gelen isimlerinden biri olan Lev Troçki ile de bir süreliğine birliktelik yaşamıştı. Fakat Troçki’nin eşinin ilişkilerini fark etmesinden dolayı Troçki’den ayrıldı. Diego ile tekrar evlendiği zamanda sanatçı olan arkadaşı Andre Breton’un da desteği ile New York’ta bir sergi açtı.

Frida Kahlo’nun Ölümü

Frida Kahlo’nun New York’ta açmış olduğu sergiden sonra ünü tüm dünyaya yayılmaya başladı. Sık sık rahatsızlık yaşayan kadın, bütün gücünü kullanarak resim yapmaya devam etti ve acılarını sanat ile unutmaya çalıştı. Kendi ülkesinin yanında Fransa ve Amerika’da da resim sergileri açan Kahlo, 1943 yılında La Esmeralda adlı sanat okulunda öğretim üyeliği yapmaya başladı. Sağlık durumunun pek iyi olmamasına rağmen yaklaşık 10 yıl boyunca öğretmenlik yapan ressam, rahatsızlığından ötürü evinde ders verdi. Öğrencileri de Los Fridos yani Frida’nın Öğrencileri olarak anıldı. Sağlık sorunları sebebiyle 1950 yılında hastaneye yatırıldı ve 9 ay kadar burada kaldı.

Meksika’da 1953 yılında ülkesindeki ilk kişisel sergisini açan Frida Kahlo’nun sağ bacağı aynı yıl içerisinde kangrenden dolayı kesildi. Ve 1954 yılında yani 47 yaşındayken akciğer embolisi teşhisi ile dünyaya gözlerini yumdu. Dokunaklı yaşamında vermiş olduğu son eser ise Yaşasın Hayat adlı natürmort tablosu oldu. Cesedi yakılan Frida Kahlo’nun külleri, 1955 yılında eşi Diego Rivera tarafından devlete bağışlanmış olan Mavi Ev’de saklanmaktadır. Ölmeden önce yatarak yeteri kadar zaman geçirdiğini, bu sebep ile daha fazla yatmak istemediğini söyleyen Frida Kahlo, cesedinin yakılmasını istemiştir.

Frida Kahlo’nun Ölümü

Frida Kahlo’nun Eserleri

Frida Kahlo’nun toplamda 143 tane eseri bulunmaktadır ve bu eserlerden 55 tanesi otoportredir. Bu eserler feminist, aşık, devrimci ve ressam olarak tanımlanan güçlü kadına duyulan hayranlığı bir kat daha arttıracak özellikteler!

Eserlerinden bazıları şu şekildedir:

  • Diego an I (1949): Dieogo Rivera’ya saplantılı derecede âşık olan Frida Kahlo, bu tablosunda ona karşı beslemiş olduğu duyguları yansıtmıştır. Ressamın 1949 yılında yapmış olduğu bu resimde alnının ortasına Diego Rivera’yı yerleştirmiştir. Ve diego’nun alnında yer alan üçüncü gözün, sadakatsiz ressamın başka kadınlar ile ilişkilerini yansıttığı düşünülmektedir. Her resminde olduğu gibi burada da çektiği acıyı yansıtmış, göz yaşları ile kederini daha belirgin bir hale getirmiştir.
  • Self Portrait With a Portrait of Diego On The Breast and Maria Between The Eyebrows (1954): 1951 yılından sonra acıları artık dayanılmaz bir hal alan sanatçı artık ağrı kesici ilaç, bazen de alkol almadan çalışamaz hale gelmiş. Ve sanatçının 1954 yılında yapmış olduğu bu resmin net ve detaylı çizgilere sahip olmamasının altında yatan sebep, bazılarına göre ressamın yoğun şekilde aldığı ağrı kesici ilaçlardır. Frida Kahlo’nun son otoportre çalışması olan bu eserde sanatçı kendine genç bir görünüm vermiştir. Göğsünün üzerinde yer alan Diego, güneşin üzerinde İsa figürü, alnında yer alan Maria Felix (Diego Rivera’nın birlikte olduğu şarkıcı ve kadın oyuncu) ile çektiği bütün acılara rağmen mizah yeteneğini kaybetmediğini kanıtlamıştır.
  • Self Portrait With Loose Hair (1947): Frida Kahlo, New York’ta 1946 yılında omurilik ameliyatı olmuş ve bu operasyonu “sonun başlangıcı” olarak ifade etmiş. Çünkü ameliyattan sonra sağlık durumu her geçen gün biraz daha kötü hale gelmiş. Bu otoportreyi sanatçı iyileşme aşamasındayken yapmıştır. Tükenmiş, soluk ve zayıf görünen ressam, resminin altında yer alan yazıda, kendisini aynadaki yansıması ile resmettiğini belirtmiş. Ayrıca 37 yaşında olduğunu (aslında gerçek yaşı 40 fakat doğum gününü gerçek doğum gününden 3 yıl sonra olan devrim tarihi olarak değiştirmişti) ve doğduğu yerde Meksika, Coyoacan’da olduğunu eklemiş, 1991 yılında açık arttırma ile satışa çıkarılan bu resim, 1.650.000 dolar karşılığında alıcı bulmuştur.
  • The Suicide of Dorothy Hale (1938): Arkadaşı olan Dorothy Hale, Gardiner Hale ile evlidir. Fakat eşini bir trafik kazasında kaybeder ve karşılaştığı zorluklar ile başa çıkamaz. 21 Ekim 1938 tarihinde çok sevdiği siyah kadife elbisesini giyer, arkadaşlarına veda mektubu yazar ve 16. Kattan aşağıya atlayarak hayatında son verir. Frida Kahlo çizmiş olduğu bu tabloda arkadaşının intiharını resmetmiştir. Dorothy Hale’yi camdan atlarken, bulutlar arasında aşağıya düşerken ve yerde kanlar içinde yatarken resmeden sanatçı, tablonun altın çalışmasını arkadaşına ithafen yaptığını eklemiştir.

Frida Kahlo The Suicide of Dorothy Hale (1938)

  • The Bride Frightenet At Seeing Life Opened (1943): Frida Kahlo pek çok çalışmasında olduğu gibi yapmış olduğu bu çalışmada da görünenden çok daha fazlasını anlatmıştır. Resim ilk kez 1939 yılında yapıldığında, sol köşede yer alan küçük gelin yokmuş ve papatya açılmış bir şekilde resmedilmemiş. Ayrıca cinsel unsurlara yer verilmemiş ve parlak renklere sahip değilmiş. Fakat resmi tekrardan düzenlemiş ve 1940’lı yıllarda Avrupa’da meydana gelen yenilikçi akımdan etkilendiğini bu tablosunda belli etmiş. Dişiyi ve erkeği temsil eden meyvelerin birbirini tamamladığı, fakat bir araya gelemediği tablo, sürrealizmin etkilerinin görüldüğü bir tablo olarak da nitelendirilmektedir.
  • Self Portrait With Necklace (1933): Bu tablo ise Frida Kahlo hala Detroit’teyken yapılmıştır. Yaptığı düşük sonrası iyileşme döneminde bu otoportreyi yapmıştır. Birleşik kaşları ve bıyıkları ile (yüzyılda Meksika burjuvaları için kadının bıyıklı olması övünülecek bir şeymiş çünkü bu onların gerçek bir İspanyol olduğunu gösterirmiş.) kendini resmeden sanatçı, kolyesi ile çekiciliğini bir kat daha arttırmış.
  • Self Portrait With Monkeys (1943): Meksika mitolojisine göre sanatın yanı sıra şehvetin de sembolü olan maymunlara verilen çalışma yine otoportredir. La Esmeralda adlı sanat okulunda öğretim üyeliği yapmaya başladığı dönemde yaptığı çalışmada, maymunların öğrencilerini ifade ettiği söylenmektedir. Saçındaki siyah tüylerden yapılmış doktora kepi ile kendisi ile gurur duyduğunu belli eden ressam, aynı zamanda kendisini bir kraliçe olarak betimlemektedir.
  • Me And My Parrots (1941): Frida Kahlo ve Diego Rivera çifti boşandıktan 1 sene sonra 1940 yılında tekrardan evlenmişlerdir. Fakat evli olmalarına rağmen aynı düzenine devam etmiştir. Onun için hala çiçekleri, bebekleri ve hayvanları vardır. Pek çok evcil hayvanı ile kendini resmeden sanatçı, bu eserinde de papağanlarına yer vermiştir. Ve bu eserini yaptığı dönemde Nickolas Murray ile aşk yaşamaktadır.
  • Portrait Of a Woman In White (1930): Frida Kahlo’nun 1930 yılında yapmış olduğu bu resimde kadının kim olduğu bilinmemektedir. Bu çalışmayı yaptığı esnada Diego ile beraber San Francisco’da yaşamaktadır. Ve kadının kim olduğu hakkında pek çok söylenti vardır. Bu söylentilerden bazıları kadının Frida’nın sevgili olduğu, Rivera’nın arkadaşlarından birisinin karısı olduğu ve çiftin San Francisco’da bulunduğu sürede beraber yaşadığı heykeltıraş Ralph Stackpole’nin bir akrabası olduğu yönündedir. Yani bembeyaz feminen bir elbise giyen masum yüzlü kadının kim olduğu hiçbir zaman öğrenilemeyecek bir muamma.
  • The Wounded Deer (1946): Bu tablosunda kendi yüzü ile genç bir geyiği resmetmiştir. Bir demet okla ölümcül bir şekilde yaralanan geyik, kırık dallar ve ölü ağaçlar arasında yer almaktadır. Nitekim bunlar korkuyu ve ümitsizliği vurgulamaktadır. Onu çektiği acılardan kurtaracağını düşündüğü ameliyatın sonrasında bu tabloyu yapmıştır. Çünkü operasyon başarılı bir şekilde geçmemiş, ressam yaşadığı hayal kırıklığını bu tablosunda yansıtmıştır. 3 Mayıs 1946 tarihinde sanatçı tablosunu arkadaşları olan Lina ve Arcady Boiltler’e düğün hediyesi olarak vermiş, yanında bulunan nota da şunları yazmıştır: “Size yapmış olduğum portremi veriyorum bu sayede sizden uzakta olduğumu bütün geceler ve bütün günlerde varlığımı hissedebilirsiniz.”

Frida Kahlo’nun Eserleri

  • Self Portait Time Flies (1929): Frida Kahlo’nun Diego Rivera ile evlendiği yılda, yani 1929 yılında yaptığı bu otoportrede geleneksel Meksika elbisesi giymektedir. İfadesiz suratından yaşının ne kadar küçük olduğu anlaşılmaktadır. 1920 yılında New York’ta açık arttırmayla satışa çıkarılan resim 5 milyon dolara kendine alıcı bulmuştur.
  • Portait Of Cristina My Sister (1928): Frida Kahlo çizmiş olduğu bu tablosunda kardeşi Cristina’yı resmetmiştir. Diego Rivera’nın tarzına rastlandığı bu tabloda Rönesans stili resmin etkileri de görülmüştür. Arka planda kocaman yapraklar önünde küçük bir ağaca yer verilmiştir. Cristina, bu tabloyla ailesine resmettiği ikinci kişi olmuştur. Ayrıca Cristina ile Diego’nun arasında bir ilişki yaşanmıştır. Ve eşinin en çok yıkan sadakatsizliği bu olmuştur. 1988 yılında tablo 198.000 dolara bir alıcı bulmuş ancak 2001 yılında ise yeniden satışa sunulmuştur. Bu kez esere 1.655.750 dolar fiyat sunulmuştur.
  • Frida And Diego Rivera (1931): Frida Kahlo, bu eserini de eşi Diego’ya resmetmiştir. Bir düğün portresi özelliğine sahip olan resmin üzerinde yer alan yazıda kısa bir açıklama yapmıştır. Tabloda kendisinin ve sevgili eşi Diego Rivera’nın olduğunu, bu tabloyu eşiyle beraber olduğu süre içerisinde San Francisco’da Nisan ayında yaptığını belirtmiştir.
  • Portrait Of Alejandro Gomez Arias (1928): Geçirdiği kazadan sonra ilk aşkı olan ve kazadan sonra ülkeyi terk eden Alejandro Gomez Arias için yaptığı bir resimdir. Kazadan hafif yaralar ile kurtulan Alejandro ile bir süre mektuplaşmıştır. Ve hastanede olduğu süre boyunca 30 yıl geçtikten sonra neler olacak, 30 yaşında nasıl biri olacağım gibi bazı sorular sorduğu bilinmektedir. Alejandro ile ilişkisini bitirdikten sonra bu portreyi yapmıştır.
  • Roots (1943): Meksika’da 1943 yılında yapmış olduğu bu resminin boşandığı eşi Diego ile yeniden bir araya gelmesini yansıttığı söylenmektedir. Çocuk sahibi olmaya duyduğu özlemi de bu tabloda ifade edilmektedir. Ressamın etrafındaki verimsiz ve cansız topraklar da kısırlığına gönderme yapmaktadır. Tablo, Sotheby’s açık arttırmasında 5.616.0000 dolar karşılığında alıcısını bulmuştur. Ve bu rakam sanatçının çalışmasının en yüksek fiyatlı tablosu yapmıştır. Sanatçıya olan hayranlığı ile bilinen ünlü sanatçı Madonna tarafından bu tablonun satın alındığı söylenmektedir.
  • The Broken Column (1944): Ressamın çalışmalarında sıklıkla rastladığımız temalar üzüntü ve acıdır. Sanatçının 1925 yılında geçirmiş olduğu kaza sonrasında geçirdiği ameliyatlardan dolayı aylarca çelik korseler ile dolaşmıştı. Bedeninin her tarafına ve yüzüne saplanmış olan çiviler ise çekmiş olduğu acıları sembolize etmektedir.

Frida Kahlo The Broken Column (1944)

  • Without Hope (1945): 1945 yılında yapmış olduğu bu resim zamanında ünlü kişilik doktorunun hazırladığı reçeteye göre beslenmekteydi. Geçirdiği hastalıklar ve ameliyatlar yüzünden iştah sorunu yaşayan Frida’ya doktoru sürekli yatmasını ve 2 saatte bir beslenmesini tavsiye etmişti. Ünlü ressam bu çalışmasında zorunlu beslenme olayını tasvir etmiş ve bundan ne kadar nefret ettiğini hayvan, kuru kafa figürleri ile belli etmiştir. Nitekim umutsuz anlamına gelen Without Hope adlı tabloda Frida’nın ne kadar acı çektiği her halinden belli olmaktadır.
  • Self Portrait With Cropped Hair (1940): Genellikle şık elbiseleri ve Meksika kıyafetleri ile gördüğümüz ressam, bu tablosunda fazlasıyla maskülen tarzdadır. Sanatçının 1940 yılında yapmış olduğu bu resimde sadakatsiz eşi Diego’nun elbiselerini giymiştir. Elinde makas ve yerdeki saçları ile, Diego’dan boşandıktan sonraki dönemini anlatmıştır. Ve sanatçı resmin üst kısmında bir şarkının notalarına ve sözlerine yer vermiştir. Şarkının sözleri ise “bak, hala seni sevmeye devam etseydim, bu saçların için olurdu fakat şu anda saçların yok ve ben seni artık sevmiyorum” şeklinde Türkçeye çevrilmektedir. Diego Rivera’nın uzun saç sevdiğini ve onun bu çalışmasında kısa saçları, küpeleri dışındaki erkeksi görüntüsü ile meydan okurcasına bir duruş sergilediği söylenebilir.
  • Henry Ford Hospital (1932): Frida Kahlo, bu tabloda Henry Ford adlı hastanede yatarken tasvir etmiştir. Ressam çok fazla istemesine rağmen bebek sahibi olamamıştır ve yapmış olduğu bu çalışmada bebeğini düşük sebebiyle kaybettiğini anlatmıştır.
  • The Two Fridas (1939): Diego ile boşanmasından sonra yaptığı bu resimde iki farklı Frida yer almaktadır. Bir tanesinde bağımsız ve modern kıyafetler giymiş, diğerinde ise kırık bir kalbi olan ve geleneksel kostümler giymiş hali ile resmedilmiştir. Frida Kahlo günlüğünde bu çalışmasının gerçek olmayan bir çocukluk dostundan doğduğunu ifade etmiştir. Ancak Diego’dan ayrıldıktan sonraki umutsuzluğunu ve yalnızlığını resme yansıttığını çok sonradan söylemiştir.
  • Viva La Vida (1954): Frida Kahlo’nun son eseri ise dilimize “Yaşasın Hayat” ya da “Yaşasın Yaşam” olarak çevrilen Viva La Vida adlı tablosudur. Ve bazılarına göre bu tablo 1954 yılında değil 1952 yılında yapılmıştır. Fakat ölümünden birkaç gün önce son fırça darbelerini yapmış ve çalışmasına imza atmıştır. Böylece eser Frida Kahlo’nun son eseri olma özelliği kazanmıştır.

Frida Kahlo Viva La Vida (1954)

Frida Kahlo Hakkında Bilinmeyen Gerçekler

Frida Kahlo hakkında bilinmeyen gerçeklerden bazıları şu şekildedir:

  • Frida Kahlo, resim yapmaya başlamadan önceki zamanlarda en büyük hayali doktor olmaktı.
  • Kendi zamanında pek çok kişi tarafından bir stil ikonu olarak görülen Frida Kahlo, günümüzde de halen aynı şekilde düşünülüyor. Stilistlere ve sanatçılara ilham kaynağı olması pek şaşırtıcı değil.
  • Sanatçı kendisini genelde aynı ifadeler ile tasvir etmiştir ve hiç gülmüyor gibidir. Nedeni ise dişlerinden ve gülümsemesinden nefret etmesidir.
  • Frida Kahlo’nun doğduğu ve öldüğü ev şu anda müzedir. Diego Rivera 1958 yılında evi ve içinde yer alan eserleri bağışlamıştır.
  • Frida Kahlo’nun yapmış olduğu eserlerin üçte biri otoportredir.
  • Sahip olamadığı çocukları için çok acı çekmiştir. Doktor Leo Eloesser’e yazdığı mektupta düşüncelerini şöyle anlattı: “Küçük bir Dieguito’mun olmasını hep bekledim ve çok ağladım, fakat bitti, bu durumda dayanmak dışında elimden hiçbir şey gelmiyor.”
  • Ölümünden kısa bir süre önce 1953 yılında Meksika’da gerçekleşen ilk kişisel sergisine katılabilmek için doktorlara karşı geldi ve sergisine ambulans ile katıldı.
  • Ünlü ressamın kartalı, geyik yavrusu, Amazon papağanı, tüysüz Meksika köpeği ve örümcek maymun gibi egzotik hayvanları vardı.
  • 1939 tarihli La tierra misma eseri 11 Mayıs 2016 yılında yapılan açık arttırmada 8 milyon doların üzerinde bir fiyata satıldı. Bu Latin Amerikalı olan bir sanatçının herhangi bir işi için ödenen en yüksek açık arttırma fiyatı oldu.
  • Sınıfındaki arkadaşlarının onu devrimin kız olarak görmelerini istedi, bunun için yalan söyledi ve gerçekte olduğundan üç yaş daha küçük olduğunu söyledi.
  • Biseksüeldi ve erkek kıyafeti giymiş fotoğraflarda tasvir edildi. İlişkisi olan ünlü kadınlar listesinde dansçı Josephine Baker yer alıyordu.

İlginizi çekebilir: Kübizm Nedir? Kübizm Akımının Tarihçesi

 Tobey Maguire Kimdir? İlk Örümcek Adam'ın Muhteşem Filmografisi ve Yaşam Öyküsü

İlgili yazılar

Yorumlar - Yorum yapmak için tiklayin

YORUM BIRAKIN