Başlıklar
- - Emar Nasıl ve Hangi Amaçlarla Çekilir?
- - Emar Tetkikleri Ne Kadar Zaman Alır?
- - Hamileler ve Bebekler MR Çektirebilir mi?
- - Emar Çektirmek Ne İşe Yarıyor?
Emar (MR) ya da MRG, yeni görüntüleme teknolojileri arasında bulunan, en etkileyici manyetik rezonans görüntüleme yöntemlerinden biridir. Emar, ağrısız ve alerjiye neden olabilecek herhangi bir ilaç alımı zorunluluğu olmayan, aynı zamanda x ışını gibi zararı olabilecek araçları kullanmayan bir tanı yöntemidir. MR çekilecek kişi güçlü bir elektromanyet içeren silindirin içine yatar ve vücuttaki hidrojen atomlarının enerji yaymasına neden olan radyo dalgaları gönderilerek işlem yapılır. Binlerce atoma ait olan bilgi (bunlar mıknatıs etkisi ile hareket eder) bir bilgisayara iletilir ve gözlemlenen bölgenin oldukça kaliteli bir görüntüsü elde edilir. Radyolog olan doktorlar bu görüntüleri değerlendirip hastalık hakkında bilgi toplarlar.
Emar Nasıl ve Hangi Amaçlarla Çekilir?
MR ile kemiklerin içi izlenebildiğinden, derin bölgeleri de incelemek mümkündür. Kafatasının içerisine bakarak beyin tümörü aramak, beyin kanaması ya da eklem sorunlarını değerlendirmek ve sinir kılıflarını gözlemleyerek çoklu skleroz bulgularını araştırmak gibi zor ve karmaşık işlemler gerçekleştirilebilir. Ayrıca bağlar, kaslar, kalp, kan damarları, karaciğer ve böbrek gibi organlar da taranabilir. Emar, beyin yapısını da değerlendirebilir ve bundan dolayı ruhsal sorunların gözlemlenmesinde de kullanılabilir.
Elde edilen verileri ve görüntüleri değerlendiren radyolog, bilgisayar vasıtasıyla ek bazı işlemler yapar ve daha detaylı bilgilere ulaşır. Emar ile insan vücudunun bir armudu dilimler gibi incelenmesi mümkündür. MR’ın tanıya katkı sağlayan özellikleri ile birlikte ek olarak yapılacak işlemler için hastanın hastanede kalma zorunluluğu yoktur. Ayrıca hastanın rahatsızlık yaşamaması ve doktorun neticeleri anında bildirmesi gibi faydaları da mevcuttur. Emar, günümüzde omurilik ve beyin hastalıkları ile patolojilerinin gözlemlenmesinde en kaliteli görüntüleme tekniğidir.
Hangi Durumlarda Emar Çekilmez?
Çok etkili ve üstün bir görüntüleme tekniği olmasına rağmen, Emar’ın kullanılamayacağı riskli hastalarda vardır. Bu hastaların başında, vücudunda metal protez olanlar gelir. Çünkü Mr’ın mıknatısı ilgili metalleri yerinden hareket ettirebilir. Riskli olan hastalar arasında; beyin damarlarına klips takılanlar, kalp pili olanlar, iç kulak protezi bulunanlar ve metal kalp kapakçığı olan kişiler yer alır. Şayet doktor tarafından MR tetkiki istenirse, bu tür durumların olup olmadığı konusunda doktorun haberdar edilmesi gerekir.
Hangi Durumlarda Emar Çekilir?
Tüm görüntüleme tekniklerinin kendine göre avantajları ve dezavantajları vardır. Bilgisayarlı Tomografi, bilindiği üzere X ışını kaynağı ile çalışmakta ve son derece hızlı sonuçlar vermektedir. Spiral bilgisayarlı Tomografi adı verilen sistemlerde beynin incelenmesi saniyeler içinde sonuçlanabiliyor. Trafik kazası geçirip durumu ağır olan ya da beyin kanaması geçiren bir kişide, anında yapılacak bir gözlemin ne kadar önemli olduğu tartışılmaz. Spiral bilgisayarlı Tomografinin diğer bir avantajı da, yeni oluşan bir kanama ister beyin dokusu dışında olsun isterse yüksek kan basıncı ile meydana gelmiş olsun, hastalığın hızla tanımlanması mümkündür. Bunun dışında vücudunun yumuşak dokularında herhangi bir metalik cisim bulunan hastaları ve kalp pili olanları Emar yoluyla incelemek mümkün değildir. Emar, beyin dokusunu daha iyi gösterir ve üzerinden zaman geçen kanamalar ile beyin enfarktüsünde daha başarılıdır.
Eski dönemlerde kullanılan MR cihazlarında çekimler uzun sürüyor ve bilhassa şuuru yarı açık veya kapalı yerde bulunma endişesi olan hastaları Emar’a sokmak sorun oluyordu. Birçok hastaya sırf bu nedenden ötürü günümüzde bile tetkik yapılamıyor. Bu olumsuz durum, 2005 yılından sonra ortaya çıkan 15 tesla Emar sistemleri ile ortadan kalktı. Radyoaktif madde ve X-ray ışını kullanmadan gerçekleştirilen MR çekimi, hasta için herhangi bir yan etkisi bulunmayan, tekrarı halinde hiçbir sakıncası olmayan ve sağlık bakımından en güvenli tanı yöntemidir. Tümör tanısında da bazı bölgedeki tümörleri MR’da lokalize etmek ve tümörün 3 boyutlu görüntüsünü almak mümkündür.
Bunca yöntem arasında hangisinin seçileceğini, kesinlikle tıbbi gereksinimler belirleyecektir. Yapılacak tetkik konusundaki kararın sorumlu doktora bırakılması, en doğru tercih olacaktır.
Emar Tetkikleri Ne Kadar Zaman Alır?
Yeni teknoloji cihazlar ile birlikte, çok hızlı şekilde tetkikler yapılabilmektedir. Beyin emarının 3-4 dakikalık kısa bir sürede çekildiği sistemlerde, mükemmel kalitedeki görüntüler elde edilebiliyor. Eski sistemlerde 45 dakika kadar sürebilen standart çekimler en fazla 10 dakikada sonuçlanıyor.
Günümüzdeki MR sistemi ile gerçekleştirilen kısa çekim süreleri, ferah ve aydınlık çekim bölümü, hastaların kapalı yer korkusunu yok ederek rahatlama hissi veriyor. Böylece hastaların emar fobisi önlenmiş oluyor.
Hamileler ve Bebekler MR Çektirebilir mi?
Radyoaktif madde ve X-ray ışınları kullanılmadan gerçekleştirilen MR çekimi, herhangi bir yan etkiye sahip değildir ve tekrarlanmasında sakınca yoktur. Aynı zamanda sağlık açısından en etkili ve güvenli tanı sistemidir. Şimdiye kadar yaşanmış herhangi bir yan etki olmamasına rağmen, hamilelerin bu konuda doktora danışmaları önerilir. Şayet doktor gerek görürse ve yazılı tetkik kağıdı verirse MR çekimi yaptırılabilir.
Yeni doğmuş bebekler ile 159 kiloya kadar olan her yaştaki hastaya emar tetkikleri yapılabilir. Ayrıca çocukların, kooperasyonu zayıf hastaların ve yaşlıların tetkikinde de oldukça kolaylıklar sağlanmıştır.
Omurilik ve Beyin Hastalıklarının Tanısında MR
Beyin dokusunda bulunan enfarktüsü ve kanamayı gösterebilecek en temel ve en modern teknikler MR ve Bilgisayarlı Tomografidir. Özellikle MR, beynin neresinde hasar olduğunu, olayın nerede gerçekleştiğini, kanama mı yoksa enfarktüs mü olduğunu ve ne derecede yaygın olduğunu ortaya koyar. Bu teknikler ayrıca bazı beyin hastalıklarının (inmeyi taklit eden beyin tümörü gibi) ayırt edilmesine de yardımcı olur. Beyine gelen damarların durumunu anlamak için Doppler Emar ve Kateter anjiografisi teknikleri kullanılır.
Beyin damarlarının anjiografik incelenmesi, bilhassa kanamalarda önem taşımaktadır. Beyin kanamaları, yüksek tansiyon ya da damar sertliğine bağlı olarak ortaya çıkabilir. Anevrizma (damarlarda baloncuk oluşması) özel bir beyin kanamasına sebep olur. Beyinde çoğu zaman doğumsal olarak gözlemlenebilen damar yumakları da beyin kanamasına neden olabilir. Bu tür meydana gelebilecek beyin içi kanamalarında cerrahi operasyon gerçekleştirilebilir. Böyle durumdaki hastalarda anjiografik ve doppler incelemeleri önem taşımaktadır.
Emar Çektirmek Ne İşe Yarıyor?
MR, çok sayıdaki beyin fonksiyonundan öncelikle beynin hangi kısımlarının sorumlu olduğunu, hastalıkların iyileşme evresinde ne tür değişimler ortaya çıktığını ve beyin fonksiyonlarının değişik hastalıklardan nasıl etkilendiğini analitik olarak ortaya koyar. Bilimsel incelemeler bir yana, tedavi aşamasında oldukça işe yaramakta ve etkin olarak kullanılmaktadır. Bir tümörün ya da kanamanın, herhangi bir bölgeyi ne kadar ilgilendirdiğini MR ile tespit etmek mümkün oluyor. Bu sayede hastanın ameliyat edilmesi durumunda ne kadar hasar olacağı, operasyondan önce biliniyor. Doğuştan ortaya çıkan işitme ve konuşma bozukluğu gibi durumlarda değişik beyin sorunlarının ilaç tedavisinin gözlemlenmesi gibi birçok alanda Fonksiyonel MR yönteminin yardımı vardır.
Beyin cerrahlarına kolaylık sağlayan Fonksiyonel MR, ameliyat öncesinde doktora en doğru yolu gösteren görüntüleri sunar. Ülkemizde sadece birkaç yerde kullanılan bu sistemle, tümör ameliyatı gibi zor operasyonlar hastayı paralize etmeden gerçekleştirilebiliyor. Bir yandan beyin tümörü alınırken diğer yandan beyindeki diğer işlevlerin hasar görme riski en aza indiriliyor. Tanı merkezi MR çekiminde en güncel teknoloji hizmete sunuluyor ve Fonksiyonel MR uygulamaları başarıyla gerçekleştiriliyor.
Yorumlar - Yorum yapmak için tiklayin