Tarih

Belgrad Antlaşması'nın Önemi, Hangi Devletler Arasında İmzalanmıştır, Sonuçları Nelerdir?

Belgrad Antlaşması'nın Önemi, Hangi Devletler Arasında İmzalanmıştır, Sonuçları Nelerdir?

Başlıklar

Belgrad Antlaşması

Asırlarca varlığını devam ettiren ve dünya tarihinde çok önemli bir yer edinmiş olan Osmanlı Devleti’nin, diğer adıyla Osmanlı İmparatorluğu’nun tarihinde birçok savaş ve bu savaşlar neticesinde imzalanan antlaşmalar vardır. Bunlardan birisi de Belgrad Antlaşması adını taşımaktadır.

Belgrad Antlaşması Osmanlı Devleti’nin gerileme ve duraklama dönemlerine denk gelen bir antlaşmadır ve bu dönemlerde Osmanlı büyük miktarlarda toprak kaybetmiştir. Toprak kayıplarının da büyük kısmı Avrupa kıtasında meydana gelmiştir. Fakat Belgrad Antlaşması toprak kaybının değil, toprak kazanımının olduğu bir antlaşmadır. Bu nedenle de tarihçiler tarafından çoğu kez Osmanlı Devleti’nin son kazançlı çıktığı antlaşma olarak kabul edilmektedir.

Belgrad Antlaşması söz konusu olduğunda Belgrad Antlaşması nedir, Belgrad Antlaşması hangi devletler arasında imzalanmıştır, Belgrad Antlaşması maddeleri nelerdir, Belgrad Antlaşmasının önemi ve sonuçları nedir gibi sorular akıllara gelmektedir. Bu ve benzeri soruların bütün cevaplarını çalışmamızda bir araya getirdik.

Belgrad Antlaşması

Belgrad Antlaşması Nedir?

Belgrad Antlaşması Osmanlı Devleti’nin 1739 yılında ilk önce Avusturya, ardından da Rusya ile imzalamış olduğu bir barış antlaşmadır. Fakat olayın daha net anlaşılması için Belgrad Antlaşması öncesinde yaşanan savaş hakkında bilgi vermek gerekmektedir.

Osmanlı Devleti’nin ilk dönemlerinden sonra asıl hedef noktası batı olmuştur ve batıda onu en çok uğraştıran ve en fazla zora sokan ülkeler Rusya ile Avusturya Macaristan İmparatorluğu olmuştur. Özellikle de Viyana Bozgunundan sonra bu devletler Osmanlı’ya karşı ortaklık geliştirmişlerdir.

Osmanlı Devleti Viyana Bozgunundan sonra büyük toprak kayıpları yaşamaya başlamıştır. Bu kayıplar ekseriyetle Avusturya ve Rusya ile yapılan savaşlar neticesinde olmuştur.

1730 yılında Lale Devrine tepki olarak Patrona Halil İsyanı ortaya çıkmış ve bu isyanla III. Ahmed tahttan indirilerek yerine 35 yaşındaki I. Mahmud geçmiştir. I. Mahmud tahta geçtikten sonra önce Patrona Halil İsyanını sonlandırmış, ülkedeki düzeni sağlamış ve ardından Batı tarzı ıslahatlara yönelmiştir. Aynı zamanda cephelerdeki olaylarla da ilgilenmeye başlayan yeni padişah çevre ülkelerde meydana gelen gelişmeleri ve savaşları yakından takip etmiştir.

I. Mahmud’un tahta çıktığı sırada Rus tahtında bulunan II. Petro hayatını kaybetmiş ve yerine Anna İvanovna geçmiştir. Rusya, Osmanlı’daki iç karışıklıklardan faydalanmanın yollarını ararken çeşitli girişimlerde bulunmuş ve 1727 yılında İran’dan aldığı yerleri geri vermek suretiyle yeniden İran’la dostane ilişkiler kurmuştur.

1731’de İran’la Osmanlı Devleti arasında yeniden savaşlar başlamış, 1732 yılında Ahmet Paşa Antlaşması ve 1736’da İstanbul Antlaşmasıyla belirli bir süre iki ülke arasındaki savaşlara ara verilmiştir. Bu dönemde Osmanlı Devleti istemeyerek de olsa Batı’da Avusturya ve Rusya ile yeni bir savaş vermek zorunda kalmıştır.

Rusya Avusturya ile birleşmiş ve Prut ve Edirne Antlaşmalarına uymayarak Lehistan Krallığı konusuna askeri müdahale gerçekleştirmiştir. Mareşal Münnich komutasındaki Rus orduları Lehistan’a girmiş ve kendi adayları olan III. Ogüst kral olarka seçtirilmiştir. Bu durum haliyle tarafların açılmasının nedeni olmuştur.

Rusların Or-kapu, Bahçesaray, Kırım ve Azak’a saldırıları sonrası Osmanlı Devleti harekete geçmiş Fransızların da teşvikleriyle 6 Haziran 1736’da Rusya’ya karşı savaş başlatılmıştır. Avusturya da bu durum üzerine harekete geçmiş ve İzvornik, Banyaluka ve Eflak taraflarını işgal etmişlerdir. Ruslar da Özi’yi ele geçirmişlerdir.

Avusturya ve Rusya’nın iki taraflı saldırıları karşısında Osmanlı Devleti harekete geçmiş ve Vezir Köprülüzade Ahmed Paşa komutasındaki ordular Niş’i geri almışlardır. İvaz Mehmet Paşa komutasındaki ordu da Vidin civarında bir başka Avusturya ordusunu yenilgiye uğratmıştır. Ardından da Bosna valisi Hekimoğlu Ali Paşa Banyaluka Savaşı’nda Avusturya kuvvetlerini yenmeyi başarmıştır. Ayrıca Toz Mehmet Paşa komutasındaki birlikler de Kornia Muharebesinde Avusturya kuvvetlerini yenmiştir.

Sonrasında Avusturya ordusuyla Hisarcık’ta savaşılmış ve Belgrad Kalesi geri alınmıştır. Bunun üzerine de iki ülke arasında barış müzakereleri başlamıştır. Avusturya delegesi Osmanlı delegelerine Küçük Eflak ve Sırbistan’ı terk etmeyi, karşılığında ise Belgrad’ın kendilerine bırakılması, Sava ve Tuna nehirlerinin iki taraf arasında sınır olması teklifinde bulunmuştur. Bu teklif Osmanlı Devleti tarafından kabul edilmese de Fransa’nın çabaları sonunda uzlaşmaya varılmıştır.

Avustralya ile Osmanlı arasında yapılan Belgrad Antlaşması sonrası Rusların planları bozulmuştur ve yalnız kalmışlardır. Bunun üzerine Avusturya’nın telkinleri ve Fransa’nın arabuluculuğu ile barışı kabul etmek zorunda kalmışlardır. Sonrasında da Fransız elçi Marki dö Vilnöv’ün yanında yer alan Rus murahhası Cagnavi ile Veziriazam arasında Osmanlı – Rus Antlaşması yapılmış, antlaşmada 15 maddeye ve 1 sonuca yer verilmiştir. Sultan I. Mahmud ve Rus İmparatoriçesi Anna arasında imzalanan bu ikinci Belgrad Antlaşması ile Ruslar bütün isteklerinden vazgeçmişlerdir.

Belgrad Antlaşması Nedir?

Belgrad Antlaşması Hangi Devletler Arasında İmzalanmıştır?

Belgrad Antlaşması aslında iki kez imzalanan bir antlaşmadır. 18 Eylül 1739 tarihinde Osmanlı Devleti ile Avusturya arasında, 3 Ekim 1739 tarihinde ise Osmanlı Devleti ile Rusya arasında bu barış antlaşması imzalanmıştır. Antlaşma esnasında Osmanlı Devleti’ne yardım etmek amacıyla Fransa sözcülük görevi üstlenmiştir.

Her ne kadar Belgrad Antlaşması hem Avusturya hem de Rusya ile imzalanan bir antlaşma olsa da daha çok Rusya detayıyla tarihi kaynaklarda yer edinmiştir. Bunun nedeni Rusya ile Osmanlı Devleti arasındaki hem geçmiş hem gelecek ilişkilerde antlaşmanın önemli etkilerinin olmasıdır. Bu antlaşma sonrasında Rusya bir takım kazançlar elde etse de Osmanlı Devleti’nin iççinde bulunduğu dönem göz önüne alındığında en kârlı çıkanın Osmanlı olduğu açıktır. Rusya ile Osmanlı Devleti hiçbir zaman tam dost olmamış ise de Belgrad Antlaşması sonrasında yaklaşık otuz yıl süren bir barış dönemi olmuştur.

Belgrad Antlaşması Maddeleri

Belgrad Antlaşması çeşitli maddeler üzerine kurulmuştur. Genel olarak bu maddeleri şöyle sıralayabiliriz:

  • Ruslar Eflak ve Kırım’ı boşaltacaklardır. 
  • Azak Kalesi yıkılmak suretiyle Ruslara bırakılacaktır. 
  • Karadeniz’de Ruslar savaş ve ticaret gemisi bulundurmayacaklardır. 
  • Rus Çarı protokol açısından Fransa ve Avusturya kralına denk sayılacaktır.
  • Kuzey Kafkasya’da yer alan ve dağ geçitlerini denetleyen Kabartay bölgesi tarafsız bir bölge olacaktır.
  • Azak Kalesi toprakları Ruslar ile Osmanlı arasında sınır olacaktır. 
  • Avusturya, Pasarofça Antlaşmasıyla aldığı Banat bölgesi hariç, Sırbistan, Belgrad, Eflak’ın bazı kısımlarını ve Bosna’da bir sınır bölgesini geri verecektir. 
  • Fransızlara kapitülasyonlar sınırsız olarak uzatılmıştır.

Belgrad Antlaşması’nda yer alan maddelerin içeriği genel hatlarıyla yukarıdaki şekildedir. Fakat detaylarına tek tek bakmakta fayda var.

Belgrad Antlaşması’nın ilk maddesinde taraflar arasındaki anlaşmazlıkların ve sorunların bugünden itibaren çözüme kavuşturulacağı, her iki tarafın da birbirlerine dostane davranmaları üzerinde durulmuştur. Eski düşmanlıkların intikamının alınmaması gerektiği ifade edilmiştir.

Antlaşmanın ikinci maddesinde taraflar arasındaki yeni sınırlara yer verilmiştir. Buna göre taraflar arasındaki yeni sınırlar bu antlaşma şartlarındaki gibi olacaktır.

Belgrad Antlaşması’nın üçüncü maddesine Azak Kalesi’nin yıkılması ve etrafının boşaltılması hususu yer almaktadır. Don nehri yakınlarına Ruslar yeni bir kale yapabilecekler ve buna karşılık Osmanlı Devleti de Kuban sınırlarında yeni bir kale inşa edebilecektir. İnşa edilecek bu kalelerin yerleri her iki tarafça görevlendirilecek muhadditlerce belirlenecektir. Yıkılan Taygan Kalesi yeniden inşa edilmeyecektir. Ayrıca bu üçüncü maddeye göre Azak Denizi ve Karadeniz’de Ruslar savaş ve ticaret gemileri bulundurmayacaklardır.

Belgrad Nerededir?

Belgrad Antlaşması’nın dördüncü maddesi de yine sınırlarla alakalıdır. Yapılan antlaşmaya göre tespit edilen sınırlar hakkında her iki tarafın da vatandaşları haberdar edilmeli, vatandaşlarına devletler kendileri en uygun şekilde duyuruları yapmalıdırlar. Bu konuyla alakalı da karşılıklı olarak temessüklerin gönderilmesi kararlaştırılmıştır.

Antlaşmanın beşinci maddesinde her iki tarafa bağlı halkların güvenliği ele alınmıştır. Buna göre Osmanlı Devleti’ne bağlı Kırım Tatarları ve diğer halklara herhangi bir zarar verilmeyecektir. Aynı şekilde Ruslara bağlı Kazak ve Kalmuklara da herhangi bir zarar verilmeyecektir. Fakat antlaşmaya aykırı harekette bulunanlar cezalandırılabilecektir. Yine Ruslara bağlı herhangi bir yere zarar verilmeyecektir. Taraflar birbirlerinin reayalarını esir almayacaklar, mallarını, hayvanlarını gasp etmeyeceklerdir. Bu tür davranışlarda bulunanlar her kim olursa olsun şiddetli şekilde cezalandırılmaktan geri kalınmayacaktır.

Belgrad Antlaşması’nın altıncı maddesinde Kabarte haklarına yer verilmiştir. Buna göre Küçük ve Büyük Kabarte hakları Rusya ya da Osmanlı Devleti’ne bağlı kalmayacaklar, artık tamamen özgür hareket edebileceklerdir. Ayrıca Kabartelerden iki devletten birisine şikâyet gelirse hem Rusya hem de Osmanlı Devleti bu kişilere gereğini yapacaktır.

Antlaşmanın yedinci maddesi esirlerle alakalıdır. Gerek bu savaşta gerekse daha önceki savaşların birisinde her iki taraf da aldığı esirleri hiçbir ücret talebinde de bulunmadan serbest bırakacak, bütün esirler serbest kalacaktır.

Belgrad Antlaşması’nın sekizinci maddesi sığınma talepleriyle alakalıdır. Bu maddeye göre bu antlaşmadan sonra her iki taraftan herhangi birisinde kişiler isyan, sorun çıkartılar ve diğer tarafa sığınma talebinde bulunurlarsa kurulacak dostluğun bozulmaması adına sığınma talepleri kabul edilmeyecektir. Sığınacak kişiler doğrudan iade edileceklerdir.

Antlaşmanın dokuzuncu maddesi ticaretle alakalıdır. Buna göre her iki tarafın tüccarları iki ülkede de serbest biçimde ticaretlerine devam edebileceklerdir. Ticari faaliyetlerin devamlılığında herhangi bir sorun yoktur.

Yapılan antlaşmanın onuncu maddesi reayalar hakkındadır. Antlaşmanın imzalanması esnasında iki tarafın reayaları arasında yaşanabilecek herhangi bir anlaşmazlık hemen halledilecektir. Bu durum antlaşmanın imzalanmasına herhangi bir engel teşkil etmeyecektir.

Antlaşmanın on birinci maddesi din adamlarıyla ve kutsal mekanların ziyaretiyle alakalıdır. Madde gereği Rusya’ya bağlı din adamları ve benzeri kişiler Kudüs ve diğer kutsal yerleri serbest şekilde ziyaret edebileceklerdir. Osmanlı Devleti bunlar için herhangi bir vergi talep etmeyecektir. 

Belgrad Antlaşması’nın on ikinci maddesi unvanla alakalıdır. Maddeye göre antlaşmada Rus Çariçesi imparator unvanını kullanacaktır. Bu maddenin kökeni oldukça eskiye dayanmaktadır. Çünkü Rusya 18. Yüzyılın başlarından bu yana kendisini bir Avrupa devleti olarak kabul ettirmek istemekte ve unvan kullanımını da bunun bir tezahürü olarak görmektedir. Dolayısıyla on ikinci madde yıllardır devam eden bir isteğin bir sonucudur.

Belgrad Antlaşması Maddeleri

Antlaşmanın on üçüncü maddesi imza heyetine dairdir. Maddeye göre antlaşmanın imzası için görevlendirilecek elçiler ve diğer kişiler Osmanlı Devleti tarafından tıpkı Rus Çariçesi gibi karşılanacaktır. Çariçeye gösterilen saygı ve şerefle, tıpkı diğer devletlerin ricaline davranıldığı gibi davranılacaktır. Bu on yıllardır süren diplomatik farklılıkları kaldırmaya yönelik adımdır ve Osmanlı Devleti geçmişten bu yana sergilediği üstün devlet imajından tavizler vermektedir. Hatta imza heyetinde görevli kişileri adeta Çariçe gibi ağırlayacağını kabul etmektedir.

Belgrad Antlaşması’nın on dördüncü maddesine göre bu antlaşmanın imzalanması adına her iki taraf birbirine elçiler gönderecektir. Bu elçilere dostane muamelede bulunulacaktır. Ayrıca elçiler aracılığıyla karşılıklı hediyeler gönderilecek, hediyeleşme sayesinde de dostluk belirtileri pekiştirilmiş olacaktır.

Antlaşmanın on beşinci maddesi gereğince antlaşmanın imzalanmasından sonra üç ay içinde tasdiknameler yazılacaktır. Yazılacak olan tasdiknameler bu süre içerisinde Fransa elçisi tarafından gönderilecektir. 

Osmanlı Devleti ile Rusya arasında imzalanan Belgrad Antlaşması on beş maddeden oluşmaktadır ve on beş madde sonrasında antlaşmanın sonu kısmı bulunmaktadır. Sonuç kısmında taraflar arasında on beş maddeden oluşan bir antlaşmanın (ahidnâmenin) imzalandığından bahsedilmektedir. Ardından da dönemin antlaşmalarında klasik olan tenbih kısmı yazılmıştır. Tenbih kısmı oldukça uzun tutulmuş ve sonrasında tarih ve belgenin yazıldığı yer belirtilmiştir.

Belgrad Antlaşması bir barış antlaşmadır ve her iki tarafın delegeleri ayrı ayrı antlaşmayı imzalamışlardır. Daha önceden belirlenen şartlar maddeler halinde antlaşmaya dahil edilmiştir. Fakat bu antlaşmada önceki klasik biçiminden farklı olarak metnin başında padişah tuğrası yer almamaktadır.

Belgrad Antlaşması maddeleri genel olarak her iki tarafın da ortak yararına olacak haklar ihtiva etmektedir. Özellikle de üçüncü madde Osmanlı Devleti’nin lehine bir gelişmedir. Çünkü üçüncü maddeye göre Ruslar Azak Kalesinden çekilecekler, Karadeniz’de savaş ve ticaret gemisi bulunduramayacaklardır. Bu haklar Rusların elinden alınmıştır. Bununla birlikte Rusların da elde ettiği bazı haklar vardır. Bunlardan en önemlisi on birinci maddede geçendir. Bu maddeye göre Rus din adamları kutsal yerleri serbestçe ziyaret edebileceklerdir. Yine on ikinci maddeye göre de Rus Çariçesinin imparatorluk unvanı Osmanlı Devleti tarafından kabul edilmiş olmaktadır.

Belgrad Antlaşması Önemi

Belgrad Antlaşması Önemi

Belgrad Antlaşması Osmanlı Devleti’nin Batı’da imzalamış olduğu son kazançlı antlaşmadır. Bu tarihten sonraki antlaşmalarda Osmanlı Devleti hep kayıplar ve tavizler vermek zorunda kalmıştır.

Belgrad Antlaşmasıyla birlikte Karadeniz’in bir Türk gölü olduğu son kez ifade edilmiştir. Bu antlaşmaya aracılık ettiği için de 1740 yılından itibaren Osmanlı Devleti’nin Fransa’ya karşı verdiği kapitülasyonlar sürekli hale getirilmiştir. Bu kapitülasyonlar ile birlikte Fransa bazı yeni ayrıcalıklar elde etmiştir. Kudüs’teki Katoliklerin ve kutsal yerlerin yönetimi de Fransızlara geçmiştir.

Bu antlaşmayla 5 yıllık savaş hali sonlanmıştır. Osmanlı Devleti’nin gerileme döneminde imzalanan bir antlaşma olasına rağmen Osmanlı Belgrad Antlaşması’ndan kazançlı çıkmıştır. Karadeniz’de var olan hakimiyetini kabul ettirmiş ve var olan yerlerini korumayı sürdürmüştür. Birçok devlet, Belgrad Antlaşması ile bir kez daha Osmanlı Devleti’nin üstünlüğünü kabul etmiştir.

Belgrad Antlaşması’nın imzalandığı dönemlerde de Rusların en büyük hayali sıcak denizlere inmek olmuştur. Fakat bu dönemki Rus hükümeti için bu hayal suya düşmüştür. Rus hükümeti Osmanlı Devleti’nin hakimiyetini kabul etmiş, amaçlarının engellenmesine neden olmuş ve umutsuzluğa düşülmesini sağlamıştır. Osmanlı Devleti’nin bu dönemde bir savaştan kazançlı çıkması Batılı devletlerin de ilgisini çekmiştir. Batılı devletler bir kez daha Osmanlı Devleti’nin gücünü ve dünya sahnesinde varlığını kabul etmişlerdir.

Belgrad Antlaşması belge niteliği açısından da önemli detaylara sahiptir. Genel itibariyle Osmanlı Devleti’nin imzacı olduğu eski belgelerin rükünlerini barındırmaktadır. Antlaşmada her ne kadar Osmanlı Devleti’nin üstünlüğü kabul edilse de Rusya lehine de maddeler mevcuttur. Bu da daha önceleri bütün şartlarını Osmanlı Devleti’nin belirlediği ve karşı devletlerin sadece kabul ettiği tek taraflı antlaşmalardan farklı bir taslağa sahiptir. Bunun nedeni de 18. Yüzyılda iç ve dış politikada yaşanan değişmelerdir. Artık yeni dönemde tek taraflı diplomasi dönemi sona ermiş, her iki tarafın da dikkate alındığı, yeni bir sürecin başladığına işarettir.

Belgrad Antlaşması Sonuçları

Belgrad Antlaşması Sonuçları

Savaşlar ve sonrasında imzalanan antlaşmaların hem içte hem de dışta çeşitli sonuçları olmaktadır. Osmanlı Devleti beş yıllı savaş döneminden sonra kısmi de olsa kazançlı çıktığı bir antlaşamaya imza atmıştır. Gerileme döneminde elde edilen bu başarı kısa süreli de olsa moralleri düzeltmiştir.

Belgrad Antlaşması ile uzun süredir Osmanlı elinde olmayan Belgrad geri alınmış ve bu sayede Avusturya’nın Balkanlara doğru ilerleyişinin önü kesilmiştir. Antlaşmadan sonra Osmanlı Devleti ile İsveç arasında diplomatik yakınlaşmalar başlamıştır.

Belgrad Antlaşması sonunda İran sorunu da çözüme kavuşmuştur. İran Rusların kışkırtmaları ve desteğiyle Doğu’da sürekli sorun çıkartırken Rusların verdikleri tavizler ve antlaşma maddeleri İran sorununun çözümüne de katkı sağlamıştır.

Fransa savaş sürecinde ve antlaşma aşamasında arabuluculuk yapmıştır. Bu arabuluculuk faaliyetlerinden dolayı da Fransa’ya 1740’ta kapitülasyonlar verilmiş, yeni imtiyazlar tanınmıştır. Verilen kapitülasyonlarla birlikte dışa bağımlılık artmıştır.

Bu antlaşma ile Osmanlı Devleti ile Rusya arasında Rusların 1768 yılında Kırım’a saldırmasıyla ve sonrasında 1774’te Küçük Kaynarca Antlaşması’yla sona erecek döneme kadar süren sulh dönemi başlamıştır. Yaklaşık 30 yıllık bir barış süreci olmuştur. Bu yönüyle Osmanlı Devleti tarihinde ilk kez bir antlaşma neticesinde bir devletle bu kadar uzun süreli bir barış antlaşmasına imza atılmıştır.

Belgrad Antlaşması sonrası bu kadar uzun süreli bir barış döneminin yaşanmasında 18. Yüzyılda değişen dış ilişkilerin etkisi vardır. Bu dönemle birlikte savunma ve diplomasi ağırlıklı bir döneme girişmiştir. Yine I. Mahmud ve dönemin diğer padişahlarının barışçıl kişiliği de böylesine uzun bir barış döneminin yaşanmasına vesile olmuştur. Rusya karşısında Osmanlı Devleti’nin son kazançlı antlaşması olan Belgrad Antlaşmasının unvan kısmı oldukça uzundur.

İlginizi çekebilir: 1. Dünya Savaşında Osmanlının Savaştığı Cepheler ve Savaşın Sonucu

İlgili yazılar

Yorumlar - Yorum yapmak için tiklayin

YORUM BIRAKIN