Başlıklar
- - Demografi Nedir?
- - Demografik Veriler Ne İşe Yarar?
- - Kuşaklara Girmeden Önce
- - Kuşaklar Neye Göre Belirlenir?
- - Kuşaklar Nelerdir?
- - Neden Daha Eski Kuşaklar Yok?
- - Neden “Z” Kuşağı?
- - Z Kuşağı Hangi Yılda Başlar?
- - Z Kuşağı Neden Bu Kadar Konuşuluyor?
- - Z Kuşağını Farklı Kılan Nedir?
Günlük hayatta en fazla duyduğumuz cümlelerden biri haline gelen “Z kuşağı” gençleri anlatmak için kullanılsa da bu cümleyi kullananlar genelde tam olarak ifade ettiğini bilmeden kullanmaktadırlar. ”Z kuşağı nedir?” sorusu ilk anda cevabı çok kolay gözüken bir soru gibi dursa da, temel ve nedenlerine inilmeden soruya verilen cevapları tam olarak anlamak da zorlaşmaktadır. Z kuşağı aslında bir tanım olup, demografi bilim dalının belirli yaş aralıklarını ayırmak için kullandığı isimlerden biridir.
Demografi Nedir?
Demografi tanım olarak seçilen bir bölgedeki (dünyanın tamamı, bir ülke, şehir veya coğrafi bölge) nüfus yapısı, durum ve etkileşimlerini (dinamiklerini) inceleyen disiplindir. Doğum, ölüm, göç, evlilik, okuma gibi insan nüfus ve yaşayışını etkileyen konular demografi disiplininin konusudur. Bir bölgedeki insan nüfusunun artış veya azalış hızı ve sebepleri demografinin en önemli konusudur. Demografinin ilgi alanı altında bulunan her şey demografik olarak adlandırılır. Nüfusun yaşlara göre dağılımı da demografik bir veridir.
Demografik Veriler Ne İşe Yarar?
İnsanlar hayatta kalmak için birçok kaynağa ihtiyaç duyarlar. Gıda, temiz su, ev bunlardan sadece bir kaçıdır. Belirli bir bölgede insan nüfusunun hızlı bir biçimde artışa geçmesi, o bölgenin altyapısının yetersiz kalmasına yol açacaktır. Bundan dolayı yöneticilerin ya nüfus artışını yavaşlatmak için ya da altyapıyı artacak nüfusa göre geliştirmeleri için alacakları önlemleri seçmek için bu verilere ihtiyaçları vardır. Örnek olarak bir bölgede doğum oranı ve bebeklerin hayatta kalma oranları çok yüksek ise, o bölgede ileride büyüyecek olan bu çocuklar için eğitim olanaklarının hazırlanması gereklidir. Bölgede doğum olanı çok yüksek ancak doğan çocuklar kısa sürede hayatlarını kaybediyorlarsa, bu sefer buna sebep olan nedenlerin araştırılması gerekmektedir. Demografik veriler orta ve uzun vadede karar alıcı ve uygulayıcıların göz önüne alması gereken çok önemli veriler ortaya koyar.
Günümüzde Japonya, Finlandiya, Norveç gibi ülkelerde yaşanan nüfusun hızlı bir biçimde yaşlanması problemi demografik bir problemdir. Bu ülkelerde ileriki yıllarda günümüzde gerçekleştirilen işleri yapacak yeterli insan gücünün olmamasından korkulmaktadır.
Demografik veriler yalnızca hükümetler ve devlet kurumları tarafından takip edilmez. Özel sektörde bu verileri dikkatle incelemektedir. Yeni ürünleri geliştirirken veya pazarlama stratejilerini geliştirirken veriler dikkatlice incelenir ve işletmeye en fazla karı getirecek yaklaşım belirlenmeye çalışılır.
Kuşaklara Girmeden Önce
Aşağıda bulunan yazıyı okumadan önce bilmeniz gereken birkaç detay var. Bunlardan en önemlisi, belirlenen kuşaklar, yapılan tanımlar tek bir bireyi anlatmamaktadır. Çok büyük insan kitleleri üzerinde yapılan uzun soluklu araştırmalara göre ortaya çıkan sonuçlardır hepsi. İnsanlar birbirlerinden farklıdır ve insanlar değişebilir. Z kuşağından bir akrabanızın olması onun akranları gibi hareket etmesini gerektirmez.
Kuşaklar Neye Göre Belirlenir?
Kuşaklar bireylerin doğum yıllarına göre belirlenmektedir. Konumuz olan Z kuşağını belirleyici kılan en önemli etmen iletişim olanaklarında yaşanan büyük ilerlemelerin içinde doğmuş olmalarıdır. Bundan dolayı Z kuşağına ülkemizde “internet kuşağı” da denilmektedir. İngilizce literatürde “iGeneration”, “homeland generation”, “digital natives”, “neo-digital natives”, “post-millennials” gibi isimlerde kullanılsa da ülkemizde bu isimler halk arasında veya akademik ortamda kullanım alanı bulmamıştır. Bunun farklı sebepleri vardır. Örnek olarak “homeland generation” dönem çocuklarının yıllarıyla ilgili bir durum değildir. ABD’de 11 Eylül tarihinde düzenlenen saldırılardan sonra sıkılaştırılan iç güvenlik düzenlemeleri ile büyüyen kuşak için kullanılan isimdir. “iGeneration” kısacası iGen ise henüz iphone, ipod gibi ürünler piyasada yokken, imac’lerin ABD bilgisayar piyasasını domine ettiği zaman diliminde büyüyen çocukları anlatmak için kullanılmaktadır. Gördüğünüz gibi aynı zaman diliminde doğan ve büyüyen bireyler için birden fazla kuşak kullanılabilmektedir. Burada önemli olan nokta, bir kuşağın kendisinden önce gelen kuşaktan ayıracak önemli bir değişim yaşanmasıdır. Birinci ve İkinci Dünya Savaşları bunlara örnek verilebilir. Yönetim şeklinin değişmesi, çok büyük doğal afetler, çok büyük teknolojik gelişimler bunlara örnek verilebilir.
Kuşaklar Nelerdir?
Z kuşağından önce belirlenmiş birkaç kuşak var. Bunlar;
- Geleneksel Kuşak: 1925-1945 arası doğanlar.
- Boomers: İkinci Dünya Savaşı ardından patlayan nüfus sebebiyle bu isimle anılırlar. 1946 ile 1964 yılları arasında doğan bireyler olarak kabul edilirler. “Baby boomers” olarak da bilinirler.
- X kuşağı: 1965 ve 1980 arasında doğan bireyler olarak kabul edilirler.
- Y kuşağı: Milenyum kuşağı olarak da bilinirler. 1980 ve 1996 yılları arasında doğan bireylerdir.
- Z kuşağı: 2000 ve 2020 yılları arasında doğan bireyler olarak kabul edilirler.
- A kuşağı: 2015 ve sonrası yıllarda doğan kuşaktır.
Neden Daha Eski Kuşaklar Yok?
Demografi sosyoloji bilimi ile ilerleyen bir disiplindir. 19.yy’dan itibaren sosyoloji alanında çok ciddi çalışmalar yapılmış olsa da demografi sistematik bir biçimde ele alınmamıştır. Nüfusları ve ekonomileri Birinci ve İkinci Dünya Savaşlarında çok ağır darbeler alan ülkeler eski ekonomik güçlerine hızlı bir biçimde kavuşabilmek için sahip oldukları insan kaynağını iyi etüt etmeleri gerektiğini anlamış, bunun üzerine mevcut nüfus üzerine çalışmalar yürütülmüştür. İletişim araçlarının gelişmesi, küresel ölçekte faaliyet gösteren şirketlerin artması da bu süreci hızlandırmıştır.
Neden “Z” Kuşağı?
Z kuşağında “z” harfinin kullanılmasının sebebi, ABD’de nüfus patlamasının ardından gelen kuşağın “kayıp”, “anlaşılmaz” olarak görülmesidir. Bundan dolayı matematikte bilinmeyeni simgeleyen “x” harfi seçilmiştir. Alfabetik sıraya göre x-y-z şeklinde devam etmektedir.
Z kuşağından sonra “A” gelmesinin sebepleri ise z’nin alfabenin son harfi, a’nın ise ilk harfi olmasıdır. Aynı zamanda a (alfa) kuşağı tamamen yeni yüzyıl ve binyılda yaşamış olacak ilk nesil olacağı için kabul görmüştür.
Z Kuşağı Hangi Yılda Başlar?
Farklı ülkelerde, farklı bilim insanlarının bu konuda farklı fikirleri vardır. Ancak genel kabul gören görüş 1997 ve 2012 yılları arasında doğanların Z kuşağından oldukları yönündedir. Bu tarihler arasında doğanların neredeyse tamamı kendilerinden önceki kuşak olan X kuşağının (bir diğer adıyla milenyum kuşağı) çocuklarıdır. Bu kuşağın doğum aralığı ise 1980 – 1996 olarak kabul edilmektedir.
“Neden 1997 ve 2012 peki?” diye sorabilirsiniz. Bu yıllarda yaşanan ve dünyayı derinden etkileyen birçok olay var. Yalnızca 1997 yılında yaşanan olayların bir kısmını aşağıda bulabilirsiniz.
- Annesinin genetik olarak kopyası olan koyun Dolly İskoçya’da doğdu.
- Hong Kong Çin’e devredildi.
- Yaser Arafat 30 yıl sonra Hebron’a döndü.
- Kuzey Hollywood saldırısı gerçekleşti.
- Genetik olarak “geliştirilmiş” ilk 3 ebeveynli bebek dünyaya geldi.
- Tarihte ilk kez bir bilgisayar satrançta bir dünya şampiyonuna karşı galip geldi.
- Harry Potter serisinin ilk kitabı yayınlandı.
- Mir uzay istasyonu progress uzay aracı ile çarpıştı.
- Pathfinder uzay aracı Mars’a iniş yaptı.
- Nasa Cassini-Hyugens uzay aracını Satürn’e gönderdi. (Hyugens Titan’a inmek için tasarlanmıştı)
- Titanik vizyona girdi.
- Irak ve Birleşmiş Milletler Kimyasal Silah Denetleme Kurulu arasında, daha sonra Irak’ın işgaline sebep olacak anlaşmazlıklar ortaya çıkmaya başladı.
- Hong Kong yönetimi taşıdıkları kuş gribi varyantı sebebiyle 1,3 milyon tavuğun imha edilmesine karar verdi.
Bu maddelerin yanında internetin batı devletlerinde yaygınlaşmaya başladığı tarihti. 1997 yılında gelişmiş ülkelerde doğan çocuklar günümüze göre yavaş ve içeriği çok daha dar olsa da bilgisayar ve internete erişerek büyüdüler. Türkçeye tam olarak çevrilmesi mümkün olmayan “Digital natives” (dijital dünyanın yerlisi gibi düşünebilirsiniz) ismi bundan dolayı ortaya çıkmıştır.
Z Kuşağı Neden Bu Kadar Konuşuluyor?
Kuşaklar arasında yaşanan çatışmalar ve sebepleri kuşaklar konusunda konuşulmasının en önemli sebebidir. Özellikle ebeveynler ve çocukları arasındaki iletişimin kurulamaması bunda büyük önem taşır. Günümüzde iş hayatına atılmaya hazırlanan Z kuşağı gençleri birkaç yıl içerisinde dünya ekonomisinde en önemli iş gücü olarak yerlerini alacaklar. Bu aynı zamanda bu kuşağın en büyük tüketici olması anlamına da geliyor. Bundan dolayı gelecek nesilleri anlamak bireyler için psikolojik olarak, hükümetler ve özel sektör içinse sosyolojik ve ekonomik olarak büyük önem taşıyor.
Baby Boomer, X ve Y kuşağı Z kuşağı ile aynı koşullarda büyümediklerinden dolayı bu kuşağı anlamakta zorluk çekmektedirler.
Z Kuşağını Farklı Kılan Nedir?
Özellikle gelişmiş ülkelerde doğum büyüyen Z kuşağı üyeleri internet, bilgisayar gibi teknolojilere ufak yaşlarda erişebildiği için bu araçları kullanmaya çok daha alışıklardır. Z kuşağı üzerinde yapılan araştırmalarda özellikle sosyal medyayı çok yoğun ve hızlı, interneti de bilgi edinmek için yoğun olarak kullandıkları belirlenmiştir. Ancak birçok teknik terimin anlamını bilmemeleri (dijital okur yazarlık), internetten edindikleri bilgilerin doğruluğunu başka kaynaklardan çoğu zaman teyit etmedikleri de araştırma notlarına eklenmiş.
Bu kuşak üyeleri sürekli bir bilgi akışı içinde yaşadıkları için hızlı düşünmeye ve karar alma konusunda diğer kuşaklardan başarılıdır. İlgili olduğu konularda dikkatlerini çok uzun süre koruyabilirler. Farklı kaynaklardan gelen bilgileri çok hızlı ve hatasız bir araya getirip sonuçlar çıkartabilirler. Fakat ekip çalışmasından ziyade bireysel çalışmayı tercih ederler. Bunda sahip oldukları yüksek özgüvenin de etkisi büyüktür.
Yüksek özgüven ve bireyselciliğin onların toplum kuralları ve yasalara karşı duyarsız hale gelmesine sebep olduğu düşünülmektedir. Birçoğu kuralların kendisini kapsamadığını düşünerek hareket eder. Özellikle ebeveynleri ve öğretmenleri tarafından zorlanmayı sevmezler. Kendi istedikleri şeyleri yapmak isterler. Bireysel bağımsızlığına düşkündür. Haksızlıklara karşı tepki göstermekten çekinmemeleri araştırma sonuçlarında ortaya konan bir diğer önemli noktadır.
İş yaşamına atılan kuşak temsilcileri üzerinde yapılan araştırmada çalışmayı sıkıcı buldukları gözlenmiştir. Çok inatçı olmalarına rağmen okul ve iş yerlerinde çalışmak için özveride bulunmayı istemezler. Bu konularda hırsları diğer kuşaklardan çok daha azdır. Ancak aynı zamanda bu kuşağın stres ve kaygı seviyelerinin kendilerinden önceki kuşaklardan yüksek olduğu da tespit edilmiştir.
Z kuşağı ile ilgili en enteresan notlardan biri, Y kuşağı ebeveynlerden birçoğunun çocuklarının düşünme hızı ve analitik kapasitesine yetişememesinden dolayı kendilerini yetersiz hissetmeleri ve bu yüzden depresyona girmeleridir. Z kuşağına dahil bireyler kendilerinden önceki kuşaklar gibi kendilerini ebeveynlerine ispatlamak zorunda hissetmemektedirler.
Yorumlar - Yorum yapmak için tiklayin