Sağlık

Fosfatidilserin Nedir? Kaynakları ve Yapısı Nasıldır?

Fosfatidilserin Nedir? Kaynakları ve Yapısı Nasıldır?

Başlıklar

Fosfatidilserin

Vücutta yer alan bütün hücreleri kaplayan ve koruyan, vücut içerisinde üretilen yağ maddesine fosfatidilserin adı verilmektedir. Beyinde yer alan sinir hücrelerinin aralarında olan mesajları kısa sürede iletmesine ve hücrelerin doğru bir şekilde çalışmasına yardımcı olması ile çok önemlidir. Sağlıklı olan sinir hücresi zarlarının temel bir bileşeni olan fosfatidilserin, yaş arttıkça hafızayı güçlü tutmak için çok önemli rol oynadığı düşünülmektedir. Hayvanlar üzerinde yapılan çalışmalar sonucunda fosfatidilserin seviyelerinin yaş ile birlikte her geçen gün azaldığı görülmektedir.

Bazı yiyeceklerin içerisinde doğal olarak bulunan fosfatidilserin, diyet takviyesi formunda da birçok yerde satışı yapılmaktadır. Bu takviyeler pek çok sağlık şartı için doğal bir ilaç olarak lanse edilmektedir. Fosfatidilserin kullanımı bazı hastalıklar için oldukça faydalıdır. Bu hastalıklardan bazıları şu şekildedir:

  • Dikkat eksikliği ve hiperaktivite bozukluğu (DEHB)
  • Kaygı
  • Depresyon
  • Alzheimer hastalığı
  • Stres
  • Çoklu skleroz

Fosfatidilserin takviyelerinin bunlara ek olarak, egzersiz performansını arttırma, kilo verme, hastalıklara karşı koruma, ruh halini iyileştirme, sağlıklı uykuya teşvik etme ve hafızayı korumak ve güçlendirmek için yardımcı olduğu bazı kaynaklarda iddia edilmektedir.

Fosfatidilserin Yapısı

Fosfatidilserin Kaynakları

Fosfatidilserin, böbreklerde (% 5.7), testislerde (% 6.4), akciğerlerde (% 7.4), insan beyninde (% 15), karaciğerde fosfolipit havuzunun bir bölümünü (% 3.8) oluşturan doğal olarak bulunan bir fosfolipittir. Kan plazması (% 0.2), kalp (% 3.2) ve iskelet kası (% 3.3) vücutta yarım sinir dokusunda yer aldığı düşünülen toplam 60 gram fosfatidilserin depolanması ile sonuçlanır. Ortalama diyet alımının günde yaklaşık 130 miligram olduğu söylenmektedir.

Fosfatidilserin aşağıdakilerde bulunmaktadır:

  • Soya lesitini, toplam fosfolipidlerin yaklaşık olarak %3’ünde bulunur.
  • Sinir dokusunda yer alır. Geçmişte yapılan çalışmalar sığır korteksinden fosfatidilserin eksprese eden geçmişte, deli dana hastalığı riski sebebi ile lehte düşüş göstermiştir.
  • Krill yağı bir fosfatidilserin kaynağı olarak bilinir. Fakat fosfolipidlerin çoğunluğu (bir grup olarak tekrar tekrar teyit edilmiştir), fosfatidilkolinden ve bir fosfatidilserin içeriğinden teyit edilememiştir.

Fosfatidilserin Yapısı

Fosfatidilserin bir trialsilgliseride (diyet yağının muhafaza edilme şekli) ile benzerlik gösterir ancak gliferol üzerindeki nihai bağlanma yeri serin amino asit ve bir fosfatadik asit molekülü tarafından işgal edilen iki yağlı asit ile benzer bir yapıya sahiptir. Bir serin içeren gruba sahip olan çeşitli bileşikler, fosfatidilserin olarak adlandırılabilir. Diğer iki yağlı olan asit zinciri adlandırma ile ilgisizdir. Fakat kaynağa bağlı olarak farklılık gösterebilir ve ille de işlev değildir.

Fosfatidilserin Takviyelerinin Sağlık İçin Yararları

Fosfatidilserin Takviyelerinin Sağlık İçin Yararları

Fosfatidilserin takviyelerinin yapılan çalışmalar ile sağlık üzerinde olan etkileri araştırılmıştır, fakat çalışmaların pek çoğu küçük çaplı çalışmalardır. Bu çalışmalar sonucunda çok önemli bulgular elde edilmiştir. Elde edilen bulgular şu şekildedir:

  • Egzersiz kapasitesi ve kas ağrısı: 2006 yılında Spor Hekimliğinde yayımlanmış olan bir rapora göre fosfatidilserin takviyeleri egzersiz kapasitesinin arttırılması konusunda yardımcı olmaktadır. Raporun yazarları aşırı egzersiz yapma konusundaki yapılan araştırmaları analiz ederken, kas ağrılarının azaltılmasında ve çoğunlukla oluşan stres hormonu olan kortizol seviyelerinde ortaya çıkan artışa karşı büyük oranda yardımcı olduğu bulunmuştur.
  • Hafıza: Fosfatidilserin, yaşa bağlı olan hafıza kaybını daha yavaş hale getirmek için genellikle alınmaktadır. 2010 yılında Klinik Biyokimya ve Beslenme Dergisi’nde yayınlanmış olan çalışmada, hafif bilişsel bozukluğu olan 78 yaşındaki hasta ile fosfatidilserin takviyeleri ya da plasebo ile altı ay süren bir tedaviye başlanmıştır. Altı aylık sürenin sonunda yapılmış olan testlerde, çalışmanın başlangıcında nispeten düşük hafızaya sahip katılımcıların bellekte önemli bir iyileşme olduğu tespit edilmiştir.
  • Depresyon: Fosfatidilserin takviyelerinin ruh sağlığını iyileştirmek için destek sağlamada görev aldığı düşünülmektedir. Örneğin 2015 yılında yayınlanmış olan Akıl Hastalıkları isimli çalışmada, 65 yaş üstü yüksek depresyonlu kişiler, 12 hafta boyunca günde 3 kez fosfatidilserin ve omega-3 yağ asitleri EPA ve DHA içeren takviyeler almışlardır. Yapılan çalışmanın sonunda depresyon ölçeğinde puanlar düzelmiştir. Fosfatidilserin takviyeleri tavsiye edilmeden önce, büyük çaplı iyi tasarlanmış olan klinik çalışmalardan daha fazla araştırmaya gereksinim duyulmaktadır.
  • DEHB (özgül öğrenme güçlüğü) : Fosfatidilserin, omega-3 yağ asitleri ile beraber kullanılması, çocuklarda DEHB tedavisinde yardımcı olmaktadır. 2012 yılında Avrupa Psikiyatri’de bu konuda çalışma yapılması önerilir. Çalışma için, DEHB’li 200 tane çocuğa, fosfatidilserin ya da plasebo ve omega-3 yağ asitleri içeren takviye ile 15 hafta süren bir tedavi uygulanmıştır. Çalışma sonunda elde edilen sonuçlara göre, omega-3 yağ asitleri ve fosfatidilserin kombinasyonu ile tedavi edilen katılımcıların, dürtüsel ve hiperaktif davranışlarında belirli bir şekilde daha büyük bir azalma yaşadığı ve plaseboya göre daha yüksek bir ruh hali iyileştirmesi yaşadıkları ortaya çıkmıştır.

Fosfatidilserin Takviyesinin Olası Yan Etkileri

  • Fosfatidilserin uykusuzluk, gaz rahatsızlığı ve mide rahatsızlığı dâhil olmak üzere pek çok yan etkiyi meydana getirmektedir ve ayrıca kan inceltici bir etkiye de sahiptir. Kişi Coumadin (warfarin) ya da antienflamatuar ilaçlar gibi kan inceltici ilaçları kullanıyor ise ya da kan pıhtılaşma sorunları yaşıyor ise, fosfatidilserin kullanmadan önce mutlaka doktoru ile konuşmalıdır. Ayrıca planlanmış olan ameliyattan iki hafta önce fosfatidilserin takviyesi almayı bırakmalıdır. Takviyeler, güvenlik bakımından tam testten geçirilmemiştir ve diyet takviyelerinin büyük oranda düzenlenmemesinden dolayı bazı ürünler, ürün etiketinde belirtilenlerden farklı olabilmektedir. Ayrıca hamile kadınlarda, emziren annelerde, çocuklarda ve herhangi bir tıbbi durumu olan ya da ilaç alanlarda takviyelerin güvenliğinin sağlanmadığı unutulmamalıdır.

Fosfatidilserinin Yan Etkileri

Fosfatidilserin Dozaj ve Hazırlama

  • Doğal Tıp Kapsamlı Veri Tabanında 2015 yılında yayınlanmış olan makaleye göre, günde 300 mg ile 800 mg arasında fosfatidilserin bir şekilde emilebilmektedir. Başarısız bir hafıza için terapötik dozlar, günde iki ya da üç kez alınan 100 mg olduğu belirtilmiştir. Ana kaynak olan soya, dana karaciğeri, tavuk karaciğeri, yumurta sarısı ve beyaz fasulye de dahil olmak üzere pek çok gıdada bulunan fosfatidilserin alımını arttırabilmektedir. Ancak maalesef ki vücudun diyet kaynaklarından yeterli oranda emmesi pek kolay değildir. 
  • Çalışmalar için kullanılan fosfatidilserinin çoğunun ineklerin beyin hücrelerinden geldiği unutulmamalıdır. Deli dana hastalığı ile ilgili güvenlik endişeleri sebebi ile, çoğu takviye edilmiş soya ya da lahanadan üretilmektedir. Yapılan ön çalışmalar, bitkisel bazlı fosfatidilserin takviyelerinin de yararlar sağlayabileceğini kanıtlar niteliktedir. Örneğin, 2010 yılında yapılmış olan soya bazlı fosfatidilserin kullanılarak yapılan hafıza araştırması için daha fazla araştırmaya ihtiyaç duyulmuştur. Bununla beraber fosfatidilserin, sınırlı bir etkili olduğunu düşündüren mevcut bir araştırma odağı gibi görünmemektedir.
  • Yapılan araştırmaların sonuçları bazı yararlar sağlasa da, yüksek kaliteli fosfatidilserin ile ilgili pek çok iddiaları destekleyecek, kişiler üzerinde araştırma eksikliği vardır. Daha fazla bilinene kadar diğer yöntemler ile kullanmak mantıklı olabilmektedir. Hafıza ve beynin çalışmasını sağlamak için egzersiz, zihinsel aktivite ve bu fosfatidilserin içeren yiyecekler diyete ekleme denenmelidir. Araştırmalar fiziksel aktivitenin beynin hipokampus gibi hafıza için önemli olan alanlarının büyüklüğünü arttıracağını göstermektedir. Ayrıca fosfatidilserin almayı düşünen kişiler, ilk önce doktoruna danışmalıdır, kendi kendilerine muamele etmekten, standart bakımı geciktirmek ya da önlemekten kaçındıklarından emin olmalılardır.

İlginizi çekebilir: L-Arginin Nedir? Yararları ve Yan Etkileri Nelerdir?

İlgili yazılar

Yorumlar - Yorum yapmak için tiklayin

YORUM BIRAKIN